Muhabbet amaçlı bir grubumuz var. Bu arada kore fanları dolu 😅. Hepinizi bekliyorum😊.
najwa farouk mawjou3 galbi ➡ bölümle uygun bence. Sözleri harika😍. Dinlemenizi tavsiye ederim.
Deniz dedi de bu Deniz o Deniz olmasın?
Allah yazdıysa bozsun!
Yok ya o Deniz olmaz ya! Merakıma yenik düşerek Gizem'e baktım.
"Gizem bu Deniz ne iş yapıyor?" Dedim merakla. İnşallah bu da Murat gibi yapmaz. Lan elimi verdim kolumu kaptırdım resmen.
"Abi vallahi tam bilmiyorum ama genelde vakıflarda Arapça hocalığı yapıyor. Ama yanlış hatırlamıyorsam futbolla alakası var. Futbolla ilgileniyor yani. Ne güzel değil mi ya?" Diye hayranlıkla devam etti sözüne.
"Abi sen niye sordun şimdi bunu?" Dedi muzipçe bana bakarak.
"Yok bir şey bugün maçta karşı takımın teknik direktörünün adı da Deniz'di. O da kapalıydı. Ondan sordum o mu diye." Ben niye açıklama yapıyorsam.
"İyi bakalım. Sen öyle diyorsan öyledir. " dedi imalı bir sesle. Bak bak şu küçük cadıya bak!😂
"Dur konu açılmışken sorayım sizin maç işi ne oldu?" İçimden 'elinin körü oldu' demek geçse de kardeşime karşı asla kaba olamıyordum.
"Kaybettik. Lan kız başına koca takımı harika yönetti ben hayatımda böyle bir şey görmedim vallahi be!" Dedim hararetle. Ama öyle kız başına bizim senelik hocalarımızın yapmadığını yapmıştı. Ama sıradaki maçı biz alacaktık bu artık devlet meselesi olmuştu.
"Ciddi misin? Abi nasıl ya? Siz çok çalıştınız. Ve onlar mı kazandı?" Dedi şaşkınlığına ortaklık eden kızgınlık ile beraber.
"Evet Gizem yaptılar işte yapacak bir şey yok artık. " dedim kırılmış bir sesle. O da biliyor futbol konusunda hassas olduğumu. Girdiğim tüm maçları kazanmıştım. Kurduğum takım harika bir takımdı. Ama yine de o kızın takımı kazanmıştı hem de daha önce pek rastlamadığım taktiklerle.
"Tamam abişim benim diğer maçı alacaksınız inanıyorum ben hem sana. "Deyip yanağımı öptü ben de onu kendime çekip sarıldım ve saçlarına bir öpücük kondurdum.
Beraber yemeğimizi yedik. O da sofrayı toplayıp bulaşıkları makineye yerleştirdi. Omzunun altında olan düz siyaha yakın koyu renk saçları dağılmıstı. Arkasına geçip saçlarını toplamak için elime aldım. Çok geçmeden burnuma dolan naif kokusuyla mayhoş olmamak elde değildi. Tertemizdi... Hiç benim gibi olmadı. Her gün başka kızla hovardalık ettiğim doğrudur. Yalan söyleyemem. Hayatta söylemem de zaten. Hiç ses çıkarmadan sessizce saçlarını topladım. Topladıktan sonra arkasını dönüp bana usulca sokuldu.
"Abi çok başının etini yedim ama seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" Dedi masumluk akan sesiyle.
"Ben sevilmeyecek abi değilim yani! Seni seviyorum ben de azıcık az mı konuşsan ne?" Dedim değişik bir bakışla. 😂
"Abiğğ çok konuşmuyorum ben. Sadece sen çok konuşturuyorsun. 😠 " diye cırladı. Ben de diyorum niye hala cırlamadı. Bu kadar saat cırlamaması tehlikenin habercisiydi.
"Ya ya ne demezsin!" Deyip küçük bir kahkaha attım.
"Tamam ben namaz kılayım. Şimdi de ezan okunur sabah namazını kılarım. Sonra balkonda otururuz ne dersin?😆" deyip sırıtmaya başladı. Sırıtınca daha da bir şeker oluyor tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sindirella'nın Pembe Kramponu -DÜZENLEMEDE-
Spiritual~25.02.2017~ •Tüm telif hakları saklıdır. İzinsiz alınması halinde yasal işlem başlatılacaktır. ***** İnsanın ilk hücresi oluştuğunda kaderi yazılırmış alnına. Deniz'in de kaderi hüzün doluymuş demek ki... Öyle ya kırık kalbi düzelmemiş bir türlü...