Öldürücü şüphe

53 22 18
                                    

Bir adım gerilediğimde neredeyse oluşturduğu güç çemberinden çıkacaktım elini kaldırıp beni bir kez daha şüpheli bakışlarla süzdü. Siyah pelerini zihnimde hatırlamak istemediğim bir anıyı canlandırmıştı.

Bütün Tapınak Koruyucuları'nı tek bir büyüsüyle etkisi altına alan bu büyücü, Oswald olabilir miydi?

"Evet, düşündüklerinde yanılmıyorsun şuan istesem hepinizi ruhlar alemine geri yollayabilirdim. Diğerleri umrumda değil ama sen Arseya büyük bir kayıp olurdun. Tıpkı o insan çocuğun olacağı gibi."

"Onunla ne alakası var bunların? O sadece bir insan."

"Aileni bilen bir insan, sana yer yüzünde eski ,güzel hayatını yeniden bahşedebilecek bir insan."

Ardımda gittikçe hareketleri hızlanmaya başlayan diğer tapınak koruyucularına göz ucuyla baktıktan sonra telaşla bana döndü.

" Kurtar onu. Belki hatırlamıyorsun ama sen onu seviyordun. Tapınak için değil, kendin için savaş."

Çemberi kendi etrafında daraltıp beni çemberden çıkardı sanki çemberde kaldığım süre boyunca nefes almıyormuş gibi derin derin nefesler almaya başladım. Oswald saniyeler içinde beni çıkmaza sokacak bir kaç cümle kurduktan sonra yok olmuştu. Bana bunları söylemek için buraya kadar gelmiş ve tehlikeyi hiçe saymıştı. Üstelik hepimizi avucunun içine almışken bile hiç bir şey yapmadan öylece gitmişti.

Herkes eskisi gibi konuşmaya ve güçlerini sergilemeye devam ederken ben öylece kalakaldım.

Soğuyan havayı ciğerlerime soluduğumda neler olduğunun farkına varıp endişeyle yan tarafta hareketsiz yatan Megan'a baktım.
Sonra koşturarak odaya dönüp, dolaşan hayaletlere karşı savunmaya geçmiş olan tapınak koruyucularına seslendim.

"Megan yaralandı!"

Fargus elindeki güç topunu aniden geri çekip benim olduğum tarafa doğru kılıcını çekti.

Anlında biriken ter damlacıkları gücünün onu ne kadar tükettiğine dair ip uçları veriyordu. Gücündeki enerji oldukça yüksekti. Bu yüzden gücünü kullandığını pek görmüyordum. Gücüyle hayal ettiği şeyleri gerçekliğe döküp onları bir yanılsamadan çok daha fazlasına dönüştürebiliyordu. Bu gerçek bir enerji ve dikkat gerektiren bir güçtü.

Çoktan odaya girmiş ve Megan'ın yarasını kontrol etmeye başlamıştı. Bana bakan öfkeli gözlerle karşılaştığımda geriledim onun bir kılıcı vardı ve istese hayal gücüyle bir çok kesici alet yaratabilirdi, ben ise sadece zihin kontrolü ve basit bir iki elementin kontrolünü yapabiliyordum:Su ve hava ama henüz onları nasıl yapacağımı bile öğrenememiştim. Onun bana karşı olan tavırlarının bir gün bizi karşı karşıya getirme riski vardı ve beynime saplanan bu düşünce hangimizin gücünün daha öldürücü olabileceğine dair beni düşünmeye zorlamıştı.

Fargus Megan'ın belinin hemen üzerinde saplanan metali sert bir biçimde tutarak tek hamlede çıkardı ve çıkarır çıkarmaz iyileşen vücudunu keyifle izledi. Elinin tersiyle terini silerken derin bir nefes verdi ve  kardeşinin başını ellerinin arasına alıp uyanmasını bekledi.
Yavaş yavaş gözlerini aralarken kardeşine her şeyin yolunda olduğunu gösteren ufak bir tebessüm vermeyi ihmal etmedi.

"Merak etme kardeşim bir kere daha ölmene izin vermeyeceğim"

Megan zorlukla gülümsedikten sonra eline bulaşan kanı elbisesinin kenarına sildi. Elinden tutup hiç bir şey olmamış gibi onu ayağa kaldırdı. Megan kan kaybının verdiği güçsüzlükle savaşarak kendini ayakta durmaya zorladı. Bacakları bu isteğine meydan okurcasına sarılarak titriyordu. Yine de iyileşiyordu. Yarasından geriye sadece ufak sayılabilecek bir kesik kalmıştı.

TAPINAK KORUYUCULARI (OKUYALIM DA KİTAP OLSUN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin