6. BÖLÜM
1 Temmuz 2013
"Doğum günün kutlu olsun!"
Mitch'in evinin kapısını açmasıyla üniversiteden birçok arkadaşını karşısında bulması bir oldu. Aynı zamanda liseden o hiç kopamadığı arkadaşlarını da tabii. Saat öğlen 1'e geliyordu. Ve Mitch her zaman olduğu gibi yine uyku sersemiydi. Yaz tatilinde yaklaşık her gününü uyuyarak geçiriyordu. Lethia'nın ölümünden bu yana 5 aydan fazla geçmişti. Her ne kadar ilk aylar gibi olmasa da Mitch hala olanların etkisindeydi. Bu günün doğum günü olduğunu bile unutmuştu. Her yıl doğum günlerinde çok sağlam bir parti verirdi. Bu yıl aklının ucundan bile geçmedi. Aslında, parti fikrini her yıl ona Lethia verirdi. Lethia parti işlerinde oldukça deneyimliydi. Bu sene o yoktu, anlamsızlaşmıştı her şey.
Mitch gözlerini zar zor açarak ve eliyle saçlarını kaşıyarak karşısında duran 15-20 kişiye baktı.
"Vov. Bir dakika, doğum günü? Tamamen unutmuşum. Çocuklar gerçekten teşekkürler ama hiç havamda değilim."
"Aaah! Hadi ama Mitch!"
Mitch önünde dikilenlere baktı. Josh aralarında yoktu. Onu son günlerde hiç göremiyordu. En fazla haftada 1-2 kez. Buluşmaya kalksalar hep başka bir işi çıkıyordu. Mitch bu durumdan oldukça rahatsızdı. Yanında acısını paylaşabilecek bir tek kişi bile yoktu. Üniversitenin ilk yılını zar zor bitirmişti. Josh ise yarıyılda dondurmuştu. Okulda da görüşemiyorlardı.
Mitch isteksizce kapıyı iyice açıp kapıdakilere 'geçin' işareti yaptı.
"Harikasın Mitch! İşte benim adamım!" diyerek içeri girmeye başladılar. Mitch lisede oldukça çapkın bir çocuktu. Aynı zaman da popülerdi de. Kızlarla arası da fena değildi anlayacağınız. Bu yüzden kapıdan giren kızların geneli Mitch'in yanağına öpücük kondurarak girdiler. Mitch'in ise yüzünde hiçbir ifade yoktu. Sadece, Lethia'nın olmadığı günlerde Josh'ın onun yanında olmasını istiyordu. Aradan saatler geçti, saat gece 11'i bulmaya başlamıştı. Arkadaşları Mitch'in yüzünü biraz da olsa güldürebilmişlerdi. Mitch ise hala Josh'tan telefon bekliyordu. Gelmesine gerek yoktu onun için, arasa bile yeterdi. Hatta mesaj atsa. Çünkü Mitch kendini bildi bileli Josh her doğum gününde yanı başındaydı. Hep ilk o kutlardı. Şimdiyse, yoktu işte.
Saat gece yarısını bulmak üzereydi, yani doğum günü bitti bitecekti. İnsanlar dağılmaya başlamışlardı bile. Ve Josh hala ortalıkta yoktu. Mitch işte tam bunu düşünürken kapı çaldı. Kapının yanında duran, ya da kafası yerinde olduğundan duramayan, kız açmıştı kapıyı. Mitch, oturduğu koltuktan başını kapıya çevirdi. Karşısında Josh yüzünde mahçup bir ifadeyle dikiliyordu. İkisi de ne yapmaları gerektiğini bilemediler, Josh Mitch'e yaklaştı ve sımsıkı sarıldı.
"Doğum günün kutlu olsun, kardeşim."
Mitch isteksizce gülümsedi ve bozuntuya vermemiş gibi görünmeye çalıştı.
"Bütün gün neredeydin, bilirsin, genelde--"
"İlk ben kutlardım, biliyorum. Ama gerçekten önemli bir şeyle uğraşıyordum. Hey, üzgünüm, gerçekten."
"Önemli bir şeyle uğraşıyordun? Son zamanlarda hiç arayıp sormamanın, yanıma uğramamanın nedeni olan şey mi bu? Bana anlatmadığın bir şey var Josh. Küçüklükten beri her şeyini bilirim, şimdi ne oldu?"
Josh, Matthew'dan Mitch'e bahsetmemişti. Çünkü eğer dedikleri doğru değilse, umutlanmasını ve sonra hayal kırıklığına uğramasını istemiyordu. Matthew'la o akşam bankta konuştuktan yaklaşık 1 hafta sonra Josh Matthew'a bir şans vermeyi düşündüğünü söyledi. Ucunda Lethia'yı görebilme imkanı vardı, bunu değerlendirmezse ne kaybedebilirdi ki? O zamandan sonra Matthew ve Josh çoğunlukla buluşuyorlar ve Matt, Josh'a her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatıyordu. Paralel evrene nasıl geçileceğini, orada yaşamın nasıl olduğunu ve daha bir sürü şey. Josh için bunların hepsi en başında saçmalık olmasına rağmen, şimdilerde Matt'in anlattığı şeylere körü körüne bağlanmıştı. İnanıyordu, ama hala içinde küçük bir kuşku vardı. İşte Mitch'e söylememesinin nedeni de bu kuşkuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life As We Don't Know It
Fiksi RemajaLife As We Don't Know It // Bilmediğimiz Kadarıyla Hayat Mucizelerden hep bahsedilir. Duyduğumuz her hikayenin içinde küçük de olsa bir mucize vardır. Bazen bir tesadüfe bile kocaman bir mucize gözüyle bakılır. Ama bu öyle bir şey değildi. 3 üniver...