İKİ- GARİP BAKIŞLAR.

89 23 4
                                    

GARİP BAKIŞLAR

24 Haziran 2017 tarihinde yayımlanmıştır.

Sabah alarmın can sıkıcı sesiyle uyandım. Hala biraz daha uyku için can çekişen gözlerimi ovuşturarak yatağımdan doğruldum. Kısa ama kusursuz bir uyku çekmek benim için hayli güzel olmuştu. Yine de daha fazla uykuya kim hayır derdi ki?

Kendimi banyoya attım ve elimi yüzümü yıkadım. Soğuk suyu yüzüme çarpınca kendimi daha dinç hissediyordum. Odama geri döndüğümde okulun tişörtünü alıp üstüme hızla geçirdim. Siyah pantolonumu giydikten sonra üşümemek adına hırkamı da omzuma attım. Dünden hazırlanmış çantamı alarak odadan ayrıldım.

Servisin gelmesine beş dakika kala bazı rutinleri yapıyordum. Korna sesini duyduğumda hızla evin kapısından çıkıp asansörü çağırırken ayakkabımı giydim. Asansöre binip aynadan kendime baktığımda madalyon dikkatimi çekmişti. Hocaların dikkatini çekmemesi için bir haftadır hep yaptığım gibi tişörtümün içine koydum.

Evet madalyonu alalı bir hafta geçmişti ve bir şey olmamıştı. Rüyamda görmem onun gayet normal ve işlevi olmayan bir şey olmasını değiştirmiyordu sanırım. Yine de hiç boynumdan çıkarmıyor ve severek kullanıyordum. Üstelik genelde altın olmayan şeyleri böyle uzun taktığımda direk alerji yaparken bu şimdilik sorun çıkarmamıştı. Bunun için de mutluydum..

Okula geldiğimde herkesi sıraya dizmiş bekletiyorlardı. Her zamanki gibi..

Sınıfımın olduğu sıraya geçerek sessizce beklemeye başladım. Ne Elif ne Hazal ortalıkta görünmüyordu. Kulağıma kulaklığımı takıp rastgele bir şarkı açtım.

Etrafta gözlerimi gezdirirken bizim sınıfın sırasında daha önce görmediğim bir yüz görüş alanıma girince hafiften kaşlarım çatıldı.

Liseli biri olarak söylüyorum ki tahmini 11. sınıf veya 12 görünümündeydi. Gerçi artık biz de 11 sayılırdık. Yine de eğer bizim sınıfa geldiyse büyük göründüğünü söylemeliyim.. Ayrıca hangi saçma sebepten dolayı okulun kapanmasına neredeyse son bir ay kala nakil aldırırsın?

'Onun önceden okulunuzda olmadığından nasıl bu kadar eminsin?' Dedi içimden bir ses. Kendi kendime açıkladım; Çünkü onu daha önce görsem hatırlayabilirdim. Tüm onuncu sınıfları sima olarak da olsa tanıyordum. Onlar da beni..

Zaten yalnızca 6 şube vardı. Her sınıftan elbet bir arkadaşın oluyordu ve otomatik olarak tanımış oluyordun. Veya görmüş... Bu çocuğun yeni olduğunu kanıtlıyordu.

Düşünürken haddinden fazla gözlerimi üzerinde tutmuş olacağım ki gözleri yavaşça çevrilerek beni buldu. Beni incelerken ben de ona bakıyordum. İncelemesine son verdiğinde gözleri aradığını bulamamışçasına umursamazca önüne döndü ve elindeki telefona bakarak bizim sınıfın sırasından ayrıldı.

Bu da neydi? Ne diye bizim sıraya geçmişti ki? Yeni olduğuna vererek umursamamaya karar verdim. Herkese dikkatle bakan gözleri, uzun süre oyalanıyordu bazı insanlarda.. Garip bakışları vardı ve bu cidden rahatsız ediciydi!

Üstelik fena görünmüyordu ve bu tarz bakışlar atması bazı kızların ona göz kırpmasına bile neden olmuştu.. Hayret! Bu kadar hızlı olamazsınız kızlar cidden ne yapıyorsunuz?!

En sonunda önümde elini sallayıp beni gerçek hayata döndüren Elif'e bakmıştım. Tek kulaklığımı kulağımdan çıkarıp onunla kısa bir 'Günaydın'laşmadan sonra pek de dinlemediğim konulardan konuşmaya başlamıştı. Kısa uyku bana göre değildi sanırım, huysuz bir ihtiyara dönüşüyordum.

TILSIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin