ÜÇ- DÜĞÜM VEYA ÇÖZÜM?

74 12 0
                                    

DÜĞÜM VEYA ÇÖZÜM?

29 Haziran 2017 tarihinde yayımlanmıştır.

Artık zaman kavramı olarak madalyonun bende kaldığı gün sayısı ön plandaydı beynimde..
40 gün. Tam 40 gün olmuştu. Madalyonu hâlâ okuldaki kimseye fark ettirmeden boynumda taşıyordum. Okulun kapanmasına 20 gün bir süre kalmıştı ve artık yavaş yavaş kimse okula gelmemeye başlıyordu. Bugün benim de gideceğim son gündü.. Sonraki günler için rapor almıştım.

Okula vardığımda Elif'in geceden attığı mesajla karşılaşmıştım. Gelmeyecekti. Hazal zaten sınavlar biter bitmez ailesiyle tatile gitmişti. Anlaşılan bugün okulda tektim. Raporumu müdür yardımcısına verdikten sonra biraz daha rahattım. Sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Cebimden kulaklığımı çıkartacakken lastik tokam ve cebimeki bozuk para da ben fark edemeden yuvarlanabileceği en saçma yere yuvarlanmıştı. Onları almak için dedektif edasıyla okulun kullanılmayan dar ve karanlık koridoruna sürüklenirken, çıkan sesle ayaklarımı yere çiviledim.

Hemen neler olduğunu görmek için saklanacak güzel bir yer seçtim ve olanları izlemeye başladım.

Ortama değişik bir ışık yayılmıştı ve bizim sınıftan tanıdığım Miraç duvara sanki boğazından biri tutuyormuşcasına yaslanmış ve vücudunun belirli bölgelerinden ışık çıkıyordu. Karşısında Deniz vardı! Ve o sanki bu olaydan hiç etkilenmiyordu. Gözlerimi ovuşturdum. Yanlış mı görüyorum? Umarım yanlış görüyorumdur...

Sanki sıradan hayatımdan çekilmiş bir fantastik filmin içine atılmıştım ve şimdi de ruhumun normalliğe fazlaca alışmış parçaları bu görüntüyü kabullenmeyerek yine aklındaki en aksiyonlu sahnenin Death Note'un final sahnesinde gördükleri veya The Walking Dead'de bir zombi istilasında gördüklerinin olmasını diliyordu.

Ama bu canlı olarak gördüğüm tek aksiyonlu olay olduğu için açıkara öndeydi...

Kaçmak için yavaşça ayağa kalktım ve hızla arkama döndüm. Yeterince sessizdim ama Deniz'in sesini duyduğumda 'yeterince' kelimesinin yeterli olmadığına kanaat getirmiştim. "Nereye Özgür?"
O doğaüstü bir varlıktı. İnsan değildi en azından...

Ona baktığımda elini ileri doğru uzattıktan sonra avuç içi tavana bakacak şekilde durduğunu gördüm. Parmaklarını avcuna kapattığında yanındaydım. Sanki yanına doğru çekilirken rüzgarı yararak geçmiştim. Midem çalkalandı, beynim bulandı... Kulağımdan mı nefes alıyorum?

Bana da Miraç'a yaptığı şeyi yapıyordu sanırım. Ama pek bir etkisini hissetmiyordum. Sadece gözümün içine bir el feneri veya ateş böceği kaçmış gibi hissediyordum. Yine de kıpırdamadım. Yere doğru yavaş bir şekilde kapandığımda Deniz de elini yanına bırakmıştı.

"Hafızanı silmek istemezdim ama yapmak zorunda kaldım. Affedersin." Deyip tebessüm etti.

Ee yalnız ters giden bir şeyler var sanırım... Şey ben her şeyi hatırlıyorum doğaüstü bey acaba gücünüz mu bozulmuş size zahmet bir baktırsanız. Yalnız hafızamın silinmemesi garip ama diğer her şey normal değil mi? Gerçekten...

Bir naneden anlamadığımdan ve zarar vereceğinden korktuğumdan bir süre daha hareketsiz kaldım. Miraç'a baktığımda birden ayağa kalktı ve "Niye burdayız kardeşim? Derse geç kalacağız." Dedi. Bende az önce olanları unutmuş gibi yapmalıydım.

Ayağa kalktım "Hii lastiğim düştü, derse geç kaldım!" Diye çığırdım. Bu rol değildi arkadaşlar, hayır. Bu benim stresimi ve korkumu atamamamın verdiği heyecandı. Deniz'e döndüm "Senin yüzünden torpilli!" Ona sataşmaya karar verdim. Kurtuluş biletim olarak..

TILSIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin