5°
"Erken uyu ve iyice dinlen. Yarın zaten çok yorulacaksın." Deniz eliyle yaptığı bir hareketle odada yanan ateş benzeri tüm ışık kaynaklarını söndürdü ve odadan ayrıldı.
Yarın aslında burada yaşayan her gencin gittiği okul benzeri bir yere gitmek için bir teste girecektim. Yeteneğimi belirledikten sonra okulda eğitim görmeye başlayacaktım. Tabii benimki biraz daha hızlandırılmış eğitim olacaktı. Yaz tatilinde de okuldan kurtulamamıştım. Evet, biliyorum. Aman ne güzel.
Yeteneğimin seviyesini belirleyip, kullanabilme konusunda daha iyi olduğum bir veya iki dominant yeteneğimi de keşfedecektim. Dediklerine göre geçmişte maksimum üç yetenekte dominant olan tek bir iata varmış onun haricinde eğer şanslıysan iki yetenekte güç sahibi olabiliyormuşsun.
Burada birkaç gündür bana yardım etmesi için tanıştırıldığım her insan bana 'Asla stres olma, zaten bir dünyalısın. Bunun herkes farkında ve hepimiz iyi bir sonuç gelmeyeceğini biliyoruz. Ama unutma ki madalyon sende olduğu müddetçe bunu geliştirebiliriz. Hiç kimsenin senden bir beklentisi yok, merak etme.' Gibisinden tesellilerde bulunmuştu ve söyledikleri bana da mantıklı gelmişti. Her ne kadar madalyon beni seçse de burada yaşayan insanlar kadar bu işe yatkın olamazdım, bunu bilmek çok da zor değildi. Yetenek doğuştan gelen bir şeydi ve ben de bir dünyalıydım. Hadi ama hiçbir şey yapamasam bile bu konuda haksız sayılmazdım.
Son günlerde Deniz'le hâlâ kedi köpek tartışsak da burada tek güvenebileceğim insanın o olduğunu düşündüğüm için onu arkadaşım ilan etmiştim.
Vee evet.. Biz en son yere düştüğüm sahnede kalmıştık değil mi? Hani şu yerin dibine girmek istediğim an. O an malesef yerin dibine giremedim. Onun yerine beni rezil eden siyah giyimli genç -ki ismi Bennet'mış- beni omzuna alıp kanepeye geri atmıştı. Dikkatinizi çekiyorum; atmıştı. Çünkü bir insan bir insana ancak bu kadar kaba yardım edebilirdi. İkinci bir beyin sarsıntısı geçirmeme sebep olduğun için teşekkürler Bennet öğretmen.. Her alanda uzman eğitmenlerim farklı olsa da bana genel olarak tüm dersleri özel olarak öğretmekten Bennet sorumluydu. Ne harika değil mi? Değil.
Uyumadan önce düşündüm. Acaba hangisini diğerlerinden daha iyi yapabilmek beni mutlu ederdi? Ateşi kontrol edebilmek hiç fena sayılmazdı. Veya suyu.. Ama yatağıma uzandığımda tek isteğim uykuyu kontrol etmekti...
5°
"Büyük gün Dünyalı uyan!" Ve başımın altındaki yastık sertçe çekildi.
"Deniiiz!" Diye çığlık attım. O ise kahkaha atıyordu. Hızla yerimden kalktım. Ve koluna bir tane yumruk atarak banyo benzeri yere girdim. Arkadan "Bir kız nasıl bu kadar sert vurabilir ki?" Diye söylendiğini duydum. Hadi ama bir boksör tabiki böyle yumruk atabilir. Ve sonrasında aynı anda söylediğimiz şeye sadece şaşırdım. "Bu dünyalıyı hafife alıyorsunuz."
Deniz'in 'hadi artık' söylenmeleriyle birlikte hazırlanmıştım. Onların bana verdiği bu kıyafetlerin görünüşüne göre konforlu ve rahat olması çok güzeldi.
Testin yapılacağı yer arena benzeri bir yerdi. Kendimi rahatlatmak için Deniz'e sorduğum saçma sorularla arenaya varmıştık.
Devasa kapının önünde durdum ve yüzümdeki korkuyu saklamaya çalışarak Deniz'e baktım. Bana sıcak bir şekilde gülümsedi. "Torpilli sana güveniyor. Onlara nasıl mükemmel bir Dünyalı olunur göster!" Dedi.
Gülümsedim ve "Göstereceğim torpilli, göstereceğim." Diyerek az öncekiden daha az endişeli adımlarla arenanın dev kapılarından içeri girdim.
İçeri girer girmez büyük bir uğultu ve kalabalıkla karşılaştım. İşte şimdi biraz daha fazla korkuyordum sanırım. Yanıma hemen bir kadın geldi. Görevlilerden biriydi. "Merhaba tatlım benim adım Bersu. Sana test boyunca yapman gereken şeyleri açıklayıp yardımcı olacağım. Beni takip et." Dedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TILSIM
FantasíaSadece güç sahibi kimselerin kullanabileceği bir nesne, barış ve huzur sağlayabilir. Bu huzur ortamının oluşmasını engelleyen yalnızca tek sebep vardır. 'Gücü elde edenler her zaman yalnızca iyilerden oluşmaz..'