KISKANMANIN BÖYLESİ

102 33 8
                                    

zehra_kran

Multide Yekta Sağlam :)

İYİ OKUMALAR..

ŞİMDİDEN YAZIM HATALARIMDAN DOLAYI ÖZÜR DİLİYORUM..

ÖZET

YEKTANIN AĞZINDAN

Selma sultanın aramasıyla mezarlığa gitmiştik hemen. Selma sultanın yanına gidip sarıldım
"Yekta oğlum , ne yapayım ben şimdi ne diyeyim de götürüyüm eve, yanına gitmeye de ayakların varmıyor oğlum" demişti ağlamaktan boğuk çıkan sesiyle
"Hişt tamam sultanım sen sakin ol ben bi yolunu bulup eve götüreceğim tamam ? Sen sakin ol" demiştim demesine de nasıl yapacağımı bende bilmiyordum. Selma sultan kafasını sallayınca onu bırakıp derin bi nefes alıp Tuna nın yanına gitmeye başladım. Mezarın başında diz çökmüş boş gözlerle Bengü nün mezarını izliyordu. Yanına gidip diz çöktüm ve düşünmeye başladım , ne yapsam? ne desem? hiç bi şey gelmiyordu aklıma. Ben bunları düşünürken Tuna nın sesiyle ona döndüm.
"Gitti... Biliyor musun ? bazen pes ederdi arkasını dönerdi gitmek için ama ben müsade etmeyip daha ilk adımında sarılırdım 'gitme' derdim o da dayanamazdı tabi." diyip burukca gülümsedi sonra tekrar soldu yüzü
"Ama bu sefer diyemedim. Gerçi gitme desem gitmeyecekmiydi sanki?" dediklerine söyleyecek , yapacak hiç bir şey bulamıyordum ve en nefret ettiğim şeydir değer verdiğim insanların çaresiz zamanlarında elimden hiç bir şeyin gelmemesi.
"Yekta be..." sesi titriyordu
"Onun adının anlamı bile ölümsüzdü ,..nasıl gitti, nasıl bıraktı beni bu lanet yerde. Ne yapacağım ben onsuz?" diyince dayanamayım sarıldım. Tek diyebildiğim
"Onun için yaşarsın kardeşim , bilirim ben onu bekler o seni sen yeter ki sabr et" di . Mezarındaki toprağı avucunda sıkıp
"Yekta gitti be harbinden gitti . Dur diyemedim. Hepsi benim suçum dur gitme desem kıyamazdı bana gitmezdi" diyince zar zor yutkundum.
"Biliyorum zor inanması ama gitmek zorundaydı senin hiç bir suçun yok" desende beni duymuyordu . Benden ayrılıp önce mezarın basındaki tahtayı daha sonra toprağını öptü ve mezarında ki toprağa anlını dayadı gözlerini kapattı ve fısıldadı sanki onun onu dinlediğini düşünüyormuş gibi
"Bekle beni sonsuzum tamam ? Ben sana geleceğim günü bekleyeceğimiz. Benden öyle kolay kurtulamazsın" diyince boğazım düğümlendi. Kolundan tutup yavaşca kaldırdım . Eve götürmek için yavaşca ilerletiyordum ama o arkaya dönüp Mezrına bakmaya çalışıyordu. Herkesi arabaya bindirip Tunagilin evine doğru sürdüm . Tuna hala mezarlığa bakıyordu. Elinde Bengünün mezarından aldığı bir avuç toprakla....

YENİ BEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin