Sondan Bir Parça

🔮 10 🔮

    Bölüm şarkısı: Paralel bir evrende halen bulutlar üzerinde olma olasılığımıza dair.

   Saat 2.00de okuyun lütfen 🙏

       Keyifli bir şarkının güzelliğini mırıldanıyorum yine sokakta yürürken kim sabahın beşinde dışarıda olur? ben. Baba otuz beşlikler çaldılar yine. Sevgilim on altılıklar gülümsedi yine. Mersin sokakların da dolaşıyorum yine. Mersinin Üniversite gibi kokan sokakları en geç altıdan sonra kirleniyor altı da evlerinden işe gitmek için evlerinden çıkanların pis araçlarından çıkan kokuları ve yaz ayında her yerde görebileceğimiz seyyar satıcılar kokutuyorlar mersini.

 

       Bu gün sanki kırk haramilerle yola çıkmak istemişimde kırk bir çok fazla demişler gibi. Yatağımın içindeki panda bana gülümseyerek bakar bu gün güzel olacak der gibi kahkaha atarak gün güzel olsa da gecesi var adamım derim pandam pembe burnuyla peluş olduğunu öne sererken. Jigolo deyip geçerim önünden.

           Yeni aydınlanan havanın kuş cıvıltıları canımı sıkar gelip yanımda duran kuşları kovalarım. Tüm suçlusu katillerdir. Sol göğsüme kalp dövmesi yaptıracağım günü iple çekiyorum. Dikkat yalnız kalp simgesi değil tıpta ki şeklinden yaptıracağım. Bu aynı senin mahremiyet bölgesinde kral tacı olan o şortu giymen gibi sevgili.

         Bu arada gülerim. Güneşten nefret ediyorum her gün tepemde doğuyor. Yani olmuyor.

        Sevgi nedir bilmediğinden kolay böyle aforizma üflemek sana. İç çekerek izlediğim hayalimde ki seni. Bu gece bütün hayallerim intikam alıyorlar sanırım. Hepsi aynı anda bindi üzerime. Tanrım hayallerim omuzlarıma asılıp aşağıya çekiyorlar. Göz kapaklarım acıyla kapandı bu gece erkencecik uykuya daldım.

        Rüyam da gördüm seni uykum da rahat bırak be adam sonra korkar gibi oldum düşüncemi kovaladım aniden ya seni bir daha göremezsem uykum da. Küfür gibi.

       Çok isterdim bir gün konuşmak dökülmek yapıyorum da zaten tek fark insanlarla değil yani canlılar la bu bir hayvan olsa bile konuşamam çünki nerden bileceksiniz dillenip acıdan anlattığım şeylerle benim canımı sıkmayacağına. Duvarlarım bana yetiyor.

      Seni her gördüğüm de iki el balon patlatmak ister gibi kalbimi sıkıştırıyor. Bana baktığın anlar ölmek istiyorum. Nedense hiç bir şeye mecalim kalmamış. Çoğu zaman hayatta ki kariyerime uyuyarak devam etmek istiyorum.

      Artık hani biri hakkınızda bişey düşünür ya sizin rahatsız olacağınız birşey ve siz bunu değiştirmek istersiniz ama artık yeter mecalim yok dersiniz öyle bir boşvermişlik benimki yorgunum. Sevmeyeceğini bilmek canımı acıtıyor bir miktar.

      Bu gün bi adamın köpeğini sevdim yolda yürürken köpeğin adını sordum para dedi. Onun adına üzüldüm. Para dediğinde köpeğin hüznüne kör bir adam bile şahitlik edebilir elle tutulur olmasa da bayağı hissedilebilecek bir hüznü vardı. Bu da canımı yaktı. Canımı yakanların başını babamla sen çekiyorsun.

      Biz değil biz biz olmamalıyız sevgilim biz sen ve ben olmalıyız bu gün bir kitap okurken farkettim bunu sen ben olmak istemelisin ben ise sen olmak istemeliyim hoş zaten istiyorum. Keşke takıldığın ince detayları bir boşversen o kadar saçma takıldığın şeyler varki ama bazen iyiki de takılıyorsun o zaman nereden anlardım beni kıskanıp kıskanmadığını. Bazı saçma şeyler olmasa ne senin belli edeceğin var ne benim.

      Canım genlerim nükleotitlerim adenimim timinim sitozinim ve guaninlerim sizde onda ki nükleotitlere tutuldunuz farkındayım. Bende öyle bir 8. Harikalık görmedim. Aslında çıkıyoruz ama çıkmıyoruz sen o kızla çıkıyorsun ama benle çıkıyorsun tatlım sende bayağı bir aptallık var. H2O'lar dürtsün seni. Senin için bir sürü ACS 'leri - Alternatif cinayet sahneleri - düşündüm. Harika birkaç kurgu bile var aklımda.

    (Aşağıya babamın meşhur sözünü yazdım.)

     Ulan şaka maka ölüyoruz her geçen gün daha da ölüyoruz yalnız biz yaşarken öldük zaten tek fark ortam hani bi şarkı eşliğinde ağlarken ölürsün bir de tabutta cansız bedenin. Senin dudaklarının yaralarıma üflemesi lazım. Kafamı saklamam lazım boyun girintine. Anca öyle güçlenebilirim. Savaşmak için daha çok erken kılıcını bırak. Biraz nefes almalıyız. Sakin ol sevgilim geceyi ağlatmamalıyız. Ay bize sırtını dönmemeli. Kırık kırık bakma ya da sinirli sevgilim bana göstermen lazım sevgini o yüzden seni biraz sinirlendirecek biraz inciteceğim ne demiş bir ata sözü ağzına sı*an baldan tatlı olurmuş. Ben çokta bo*unu çıkarmayacağım ama sen biraz belli edeceksin.

      Biraz rutinlik var sevgilim sence de öyle değil mi? Birimizin değiştirmesi lazım bu olayı. Nedense bu gün bayağı bir uyudum her uyuduğum da seninle uyuyor gibi oluyorum. Aşkta şöyle bir söz var bu gün yaşadığım olaya göre tasarlanmış sanki. 'o kısacık rüyada sana sarıldığımı hissettiği anı dünyalara değişmem' bu gün rüyamda seni gördüm ve biz sarıldık. Kollarını belime dolandığını hissettim rüya gibiydi rüyaydı. Tanrı seninle sınıyor. İnsanın yerdiği şeylere zamanla muhtaç kalması da bir ironiydi. Birde bu sevdiği kişiyse gerçekten zordu.

      İhmaller can yakardı bu hiç değişmeyecek olan bir gerçekti. İnsanlar yenildiği şeye gülebilirlerdi ama bu onların ilk yenilgisi de olmayabilirdi belki de o yüzdendir o gülüşlerin. Hakikatler öğrendim bu yolda. Bazı şeylerin hiç geçmeyeceğini. Bazı şeylerin geçeceğini ama iz de bırakacağını acımasızcaydı akla gelinirse eskimiş bir yaz günün de  acıtır. Gözlerimizi kısıp izlediğimiz şeylerde çok şey gizlidir. Sevgi yine bu geceyi terk etti umudu gündüzler de. Saklamayın umudunu. Bu kadar saf birşeyi saklamayın

      -Sen doğmadan önce daha iyi anlaşıyorduk. Annenle.
                        - Babam

_Zaman ayırdığınız için teşekkürler_