Wattpad | beyzatli

693 60 4
                                    

Ciğerlerimi solduran çocuğa ithafen...Liseye yeni geçmiştim. 9. sınıfın başları. İlk hafta gırgır şamata geçer hocalarla tanışma, okula alışma, düzeni oturtma çömez, şakaları filan eğlenceli olur. Okulun ilk günü gözüme kestirmiştim onu ama öyle hayaller kurmuyordum. Sadece aklımdan "yakışıklı çocukmuş ya" diye geçiriyordum. Bu arkadaş tayfasıyla birlikte şaka yapmak için 9. sınıfların katına geldi ve şansıma da bana cici bebe yedirmeye çalıştı. Ben inatla yemedim sonra zorla ağzıma sokuşturdu. Bende gittim çöpe tükürdüm. Sonra bana sinirlendi ve saçımdan tuttu "kafanı çöpe sokturtma" dedi. Tüm sınıf bize bakıyor ama. O erkek ben kızım güçlerimiz karşılaştırılamaz. Nasıl bi cesaret ettiysem yüzüne tükürdüm. Hemen tuvalete koştu. Bana koyu gözleriyle yılan bakışı attı. Diğer tenefüs geldi yanıma. Klasik olarak "kızsın diye bişey yapmıyorum ama hareketlerine dikkat et çok göze batıyosun" dedi. Ben tutuldum kaldım öyle bişey diyemeden. Günün sonunda öğrendim ki bunla aynı servisteyiz. Servise ondan önce gelmiştim ve beni gördüğü anda küfrederek ani U dönüşü yaptı. Kendi kendime "Yandın kızım sen bittin ayvayı yedin şimdi" diye düşündüm. Sonra geldi ve "geçen seneden beri orası benim yerim" dedi. "Beni ilgilendirmez" diye çıkıştım. Çantasını üstüme attı ve yanıma oturdu. Okula uzak bir semtte oturduğumuz için yolculuk uzun sürüyordu (35-40dk) hiç konuşmadan o gün öyle geçti ve tutulmuştum çocuğa ama üst sınıf olduğu için pekde umursamadım. "Nasıl olsa bana bakmaz" dedim içimden Ertesi sabah ben serviste yine aynı yere oturmuştum ve yine "kalk" dedi. Benimde inadım inat. Kalkmadım. " sabah sabah uğraşamam" dedi ve omzuma yaslandı uyukladı biraz. Kalk diyemiyordum çünkü karşı konulmaz bir kokusu vardı ve hani ben onu okulun ilk günü gözüme kestirmiştim zaten. Adını bilmiyordum ve merak da etmiyordum kimseye de sormamıştım garipti açıkçası. Her neyse. Aradan yine 2 hafta geçti ve okul başkanının düzenlediği 'kaynaşma partisi' vardı. Tüm arkadaşlarım tüm okul gidiyordu. Elbette ben de gidecektim. Serviste her gün birlikte oturuyorduk ama hiç konuşmadan. O beklediğim parti günü geldi ve kızlarla hazırlanıp çıktık evden. Partide çok eğleniyorduk. Parti içkiliydi fakat asla sarhoş olacak derecede içmemiştim ve içmem de. Bu salak sarhoş olmuştu ve yanıma gelip " lanet olsun başımı döndürüyosun kızım çok güzelsin" dedi ve zorla öpmeye çalıştı. Basit bi kız olmadığım için öpmedim ve bağırmaya başladım. Geri çekilip sarhoş haliyle özür diledi. "Ben Duhan" dedi. İsminden etkilenmiştim. "Bende Be-" dedim ve kaldım çünkü sözümü keserek " biliyorum adın Beyza" dedi. Bende o anki şokla gittim ordan. Ertesi gün serviste defalarca özür diledi ve affetmek zorunda kaldım sussun diye. Numaramı istedi ve sürekli konuşuyorduk. Günüm onunla başlayıp onunla bitiyordu. Sabah serviste birlikte oluyorduk, okulda tenefüslerde, sonra yine serviste, eve gidince de sürekli mesajlaşıyorduk. Baya bağlanmıştık birbirimize. Bana asla dokunmamıştı. Öptürmemiştim.Konuşmamızın 23. gününde "Duhan bana bi kere sarılır mısın?" diye sordum. "Şaka mısın sen" dedi ve bildiğimiz üstüme atladı. Okulun arkasındaki küçük parktaydık. Orası bizim buluşma parkımız olmuştu. Baya yakın olduk ve çıkmaya başladık sürekli birlikteydik. Sadece sarılıp kokusuyla yetiniyordum. Öpmesine asla izin vermedim. 56 gün çıktık ve hayatımın en güzel 56 günüydü. Bi gün bi mesaj aldım "Beyza benden daha iyilerine layıksın. Lütfen beni affet seni seviyorum balım. Ayrılmak istiyorum" diye. Başta anlamadım mesajı baya bi 5-6 kez okudum. Ağlayamadım bile dondum kaldım öyle. Ertesi gün sabah servise bindiğimde gözlerim onu aradı bulamadım. Okulda her tenefüs oturduğumuz banka gidip onu bekledim tek başıma. Gelmedi hiç. Yemekhanede birlikte otururduk normalde, ben o gün yemek bile yemedim. Okul çıkışı servise bindim tam gidicez o gelmeyince ben de indim. Okulun arkasındaki bizim buluşma parkımıza gittim. Bana ilk sarıldığı yerde oturup ağladım 1saat belkide 2saat boyunca ağladım. Okuldan herkes gittikten sonra bizim bankımıza oturdum ve 1paket sigarayı bitirdim ağlaya ağlaya. Sonra otobüsle eve döndüm. Mesaj atamıyordum. Sonuçta beni istemeyen birine yüzsüz gibi mesaj mı atıcaktım? Sabah yine serviste onu bekledim. Bu sefer onun sokağına girmedik. Servisçiye sordum "niye duhanı atladık" diye, "servisten ayrıldı" dedi boğazım düğümlenmişti. Okula gelmiyordu meğersem okul değiştirmiş. Neden bilmiyorum. Arkasından günlerce ağladım ama nereye kadar. Bi süre sonra alıştım. 28gün konuştuk, 56gün çıktık ve ben 72gün boyunca unutamadım. Bisey daha ekliyim. Ben şiir de yazıyodum ama öylesine kendi çapımda kimseyle paylaşmam, ben o gittikten sonra şiir yazmayı bıraktım, nefessiz kalana kadar sigara içtim her gün, fotoğraflarını sildim bakarım da daha çok bağlanırım diye, konuşmaları sildim kafamdan atıcaktım. 5 ay boyunca bağlandığım kişiden en sonunda ümidi kestim. Okulun 2. dönemi kendime yeni bi başlangıç yapıcaktım kararlıydım. Sonra serviste baktım o oturuyor. O kadar sevindim ki geri geldiğine ama onun yanına oturmadım. Yüzüne bakmadım. Tenefüste sınıfıma geldi kenara çekip sarıldı. Beni özlediğini söyledi. Ben de onu deli gibi özlemiştim ama sarılamadım, söyleyemedim. Bana bu kadar zarar vermiş birini sevemezdim tekrardan. 2 şansı veremezdim ona. "İhtiyacım olduğunda nerdeydin" diye bağırdım. Cevap vermesine izin vermeden "Hani sogumuştun lan şimdi ne oldu da döndün" diye daha yüksek sesle bağırdım. Bana açıklayamayacağı bi neden olduğunu söyledi. Üstüne gitmedim, ağlayarak sınıfa tekrar koştum. Servisten benimle birlikte indi o gün ve " sana son bir kez sarılabilir miyim?" dedi. Bende niye son bir kez dedi diye düşünürken kendimi onun kollarında buldum. Tutamadım gözyaşlarımı hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ben ağladım o ağladı. Manyak gibi sarıldık birbirimize. Ertesi gün yine gelmemişti. Meraktan deliye dönmüştüm. Telefonlarıma da cevap vermiyodu. Kafamda hâla o soru vardı "Neden son bir kez sarılabilir miyim" diye sormuştuErtesi gün yine okula gelmemişti. 2 gün boyunca süreklı aradım ama açmıyodu. En sonunda telefonu annesi açtı. Ağlayarak bana içini döktü "kızım duhanın beyninde tümör vardı ve onun için ameliyata girdi ve çıkamadı" dedi. Boğazım düğümlendi ve ağlamaya başladım. Evlerimiz aynı semtte olsa bile uzaktı. Hemen evine gittim. Annesi beni biliyordu sürekli gördüğü için. Birbirimize sarılarak ağladık. Beynindeki tümör fazla büyükmüş. Ameliyattan kurtulma olasılığı çok azmış zaten. Benim iyiliğim için onu unutabilmem için okulunu değiştirmiş, ama bilmiyordu ki benim ona her geçen gün daha da bağlandığımı. Zaten son geldiğinde de ziyarete gelmiş. Bu yüzden "son bir kez sarılabilir miyim" diye sormuş bana. Bunların hepsini annesinede anlattım karşılıklı ağlayarak dinledik birbirimizi. Meğersem o da benden bahsedermiş evde öylesine, anne sana gelin getiricem diye benim fotoğrafımı göstermiş. Benim gözyaşlarıma hakim olamadığımı görünce annesi beni onun odasında yalnız bıraktı. Tüm defterlerini okudum. Yazısı çok güzeldi. Doya doya kıyafetlerini kokladım. Çalışma masasını, düzenini inceledim. Duvarda asılı olan küçüklük fotoğrafını ezberledim. Her gün ama her gün onu ziyarete gittim.Bana hep "balım" derdi. Öyle severdi beni. O kadar çok özlüyor ki insan. Arkadaşlar bu size kurgu ya da kafadan bi hikaye gibi gelebilir ama cidden gerçek bi olay ve lanet olsun ki ben yaşadım. Bu travmayı atlatamadığım için psikoloğa gidiyorum ben. Şimdi ben yüreğimdeki acıyı nasıl anlatayım siz söyleyin...

TUMBLR HİKAYELERİ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin