All alone in my room

42 4 4
                                    

"Beni evime bıraktığın için teşekkür ederim." dedi Bailey sarhoş haliyle arabadaki Jordan'a. Jordan onun bu hallerine gülerek baksa da yarın geçireceği o büyük sarsıntıyı düşünmeden edemiyordu. Yazık ki kız bütün gün baş ağrısı çekecekti.

"Yalnız gidebileceğine emin misin?" dedi Jordan. Bailey gülerek kafasını iki yana salladığında ise arabadan indi ve kıza doğru yürüdü. "Sana yardım edeyim." dedikten sonra kızı kucağına aldı ve kapıya doğru yürümeye başladı.

"Anahtarlarım yok. Üçüncü zili çalarsan kapı açılır." dedi Bailey saatlerdir ilk defa mantıklı bir şey söylemişti. Jordan ise onun dediğini yaptı ve zili çaldıktan sonra beklemeye başladı. Kapı ikinci çalışta açıldığında ise omzu ile ittirerek açtı ve içeriye girdikten sonra merdivenlerden çıkmaya başladı. Hangi ev olduğunu sormasına gerek olmadığını zaten açık olan ev kapısından anlamıştı. Onlar içeriye girerken bir evin kapısının açıldığını duymuştu.

"Apartmanın dekorasyonunu beğendim." dedi Jordan konuşmak istercesine. Bailey ise hafifçe başını salladı. Birazdan sızmak üzere olduğu anlaşılıyordu. Açık evin kapısına geldiklerinde Justin karşısında onları görünce şaşırdı. Jordan'da bu kızın evinde bir erkek olmasından dolayı şaşırmıştı. Eğer bu herif kızın sevgilisi ise hiç uğraşmak istemiyordu fakat buraya kadar gelmişti bile.

"Nasılsın Justin?" dedi Bailey sarhoş gibi konuşarak. Jordan yavaşça onu yere bıraktı ve Justin'e başıyla selam verdi. Justin de onun selamını aldıktan sonra Bailey'nin üzerindeki montu ve çantayı aldı.

"Ben üzgünüm. Yani sevgilisi olduğunu bilmiyordum." dedi Jordan ve ensesini karıştı. Bu lafları üzerine Bailey uzun bir kahkaha attı. Justin ise herhangi bir tepki vermeden Bailey'nin ayakkabılarını çıkarmaya başladı.

"Biz sevgili değiliz Jordan. Onun zaten "benim ayarladığım" bir sevgilisi var." dedi Bailey ve ayakkabılarından kurtulmuş bir şekilde içeriye girdi. Justin ise elinde onun ayakkabıları ile ayağa kalktı.

"Getirdiğin için teşekkür ederim. Yani aslında böyle bir kız değil fakat biraz dağıtmış." dedi Justin mahcupça. Aslında onunla alakalı olmamasına rağmen kız yüzünden kendini kötü hissetmişti.

"Sorun değil. İyi olduğundan emin olduğum sürece sıkıntı yok." dedi Jordan ve mükemmel bir gülümseme attı. Bailey'nin öğürme sesleri geldiğinde ise Justin hızla arkasını döndü ve özür dileyen bakışlarla kapıyı kapatıp Bailey'nin yanına doğru koştu.

"Justin sanırım midem çıkıyor!" diye bağırmaya bile başlamıştı Bailey. Justin koşarak geldiği banyoya girdiğinde ilk kokudan dolayı başını çevirdi fakat daha sonra Bailey'nin yanına iyice yaklaştı.

"Neden bu kadar içtin ki?" diye sordu kızın saçlarını tuvaletten uzak tutarken. Kızın öğürmeleri azaldığında ise konuşma fırsatı bulmuştu.

"Canım istediği için." dedi ve daha sonra ayağa kalkıp sifonu çekti. Justin onu musluğa yöneltti ve yüzünü yıkamaya başladı. Şimdi annesinin ondan neler çektiğini anlamıştı. Bir daha annesine asla bu şekilde gitmek istemediğini düşündü.

"Canımız istediği için her şeyi yapamayız biliyorsun değil mi?" dedi Justin. Bailey ona döndü ve gözlerini kıstı.

"Annem,babam ya da akrabam değilsin. Sana benim özel hayatıma karışma hakkını hiçbir şey vermez." dedi sinirli bir şekilde ve banyodan çıkarak odaya doğru ilerlemeye başladı.

"Benim evime,saat bilmem kaçta sarhoş ve yanında tanımadığım bir erkekle geliyorsun. Sence hakkım yok mu?" diye bağırdı Justin onun arkasından. Bailey ona döndü.

"Burada kalmak istemediğimi her söylediğimde beni yolumdan çeviriyorsun. Ve eğer bundan rahatsız oluyorsan gidebilirim. Bunu her zaman söylüyorum." dedi Bailey. Justin bunu isteyip istemediğini düşündü.

"Çünkü seni aklı başındayken seviyorum!" diye sitem etti Justin. Onun sarhoş hali her ne kadar kötü olmuş olsa da aklı başındayken bir o kadar iyi olduğunu biliyordu. Onu iki yıldır tanıyordu ve nerede hangi hareketi yapacağını bile öğrenmişti. Yine de onun da onu sevdiğini bir türlü anlayamamıştı.

"Eğer benim en kötü halimle baş edemezsen,en iyi halimi katiyen hak etmezsin." dedi Bailey Marilyn Monroe'nun sözünü kullanarak. Bunu mırıldanarak söylemiş olsa bile Justin duymuştu fakat kavganın büyümesini istemediği için susmuştu.

"Şu an iyi olduğuna eminsin değil mi?" dedi Justin kızın saçlarını kulağının arkasına atarak. Fakat Bailey Justin'in yaptığı hareketin tam tersini yaptı.

"Onu yapma o bana yakışmıyor." dedi küçük bir kız çocuğu gibi. "Ve iyi olduğuma eminim." diye ekledi. Justin'in yüzüne baktı,zaten o onun yüzüne bakıyordu. "Kaylee ile eğleniyor musunuz?"

"Evet." dedi Justin. Bailey zaten kahkaha seslerini duymuştu. Mutlu olduklarını duymuştu ve bu onu da mutlu etmişti. "Sen ve o çocuk?" diye sordu Justin. Aralarında ne olduğunu merak ediyordu.

"Orada tanıştık ve iyi birine benziyor." dedi Bailey kısaca. Justin ellerini ceplerine soktu ve ileri geri sallandı. "Yarın bir planınız var mı?" diye sordu Bailey. Neden bir anda bu kadar sakin olduklarını anlamıyorlardı. 

"Hayır. Yarın odamda yalnız başıma olmak istiyorum." dedi Justin ve omuz silkti. Bailey güldü ve elini Justin'in omzuna koydu.

"Yalnız olmasan,yanında birisi daha olsa ne olur?" diye sordu. Justin gülümsedi.

"Sorun olacağını sanmıyorum." dedi Justin. Bailey ona yaklaşıp yanağını öptü ve daha sonra odasına doğru giderek iyi geceler diledi. Justin de aynı dilekleri dilediğinde evden son gelen ses iki oda kapısının kapanma sesiydi.

Multimedia homofobiklere yapmak istediğimi içerir -_- 

Be AlrightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin