Saat 14'te olan toplantıya geç kalan Michael salonun kapısını yavaşça tıklatıp içeri girdi.Sunum dosyalarını ayrıştırmaya çalışıyordu,aynı zamanda da terliyordu çünkü bu şirketteki ilk toplantısıydı.
Yıllar sonra asıl mesleğine dönmüştü.Lincoln ise Sheba ile evlenmiş,düzenli bir hayat kurmuştu kendine.Mesleği ise korumalıktı.Sık sık Micheal ile görüşüyor, bağları koparmıyordu.
Toplantı salonundan çıkan Micheal'a bir mesaj geldi. Kimden geldiği belli olmayan bu mesaj şöyleydi:"Abini koru"
Micheal durdu ve bu mesajın anlamını düşündü. Sadece bir saçmalıktır diyip geçiştirdi. Bir yandan da şüpheye düşmüştü. Daha hayatlarını yeni düzene sokmuşken tekrar hayatlarının berbat olması Micheal'ın isteyeceği son şeydi.Lincoln'un evine gitti. Kapıyı Sheba açtı. Belli ki Lincoln yine bi işler karıştırıyordu.
Micheal Sheba'yı uyardı ve oradan ayrıldı.
Evine doğru yürürken aklına Sara geldi. Sara'ya bir şey olmasından endişelendi ve hemen evinin kapısını açtı. Içeri daldı,hızlıca evi aradı fakat kimse yoktu. Mike daha kreşten gelmemişti ve Sara ortalıkta yoktu. Hemen telefonuna sarıldı ve Sara'yı aradı fakat telefonu meşgul çalıyordu.Sabah gelen mesaj ve bu olaylar zinciri Micheal'ın kafasını hayli kurcaladı. Gizli olarak çalıştiği CIA'ya gitti ve Sara'nın nerede olduğunun bulunmasını istedi.
Araştırmalar yapılırken Linc'in hala eve dönmediğini öğrenen Micheal yeni bir düşman edindiğini az çok tahmin etmişti.Sara küflü ve pis bir depoda uyandı. Nerede olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Grechen'ın kendisini kaçırdığı olayı geldi aklına. Terledi. Micheal'ı düşündü ve bir nebze rahatladı.
Kapı açıldı. Içeri iri yarı bir adam girdi. Gelen Linc'ti. Sara nerdeyiz,kim bunlar gibi ardarda soruları Lincoln'e yöneltti.
+Sakin olmalısın Sara. Benden kötü birşey yapmamı istiyorlar. Senin hayatın için bunu yapmalıyım. Güven bana kurtulacaksın.
-Micheal nerede? Ne yapacaksın Linc? Mantıklı bir şekilde düşünmeliyiz.
+Mantıklı düşünmek için zamanımız yok!
-Peki tamam biraz sakin ol ve düşünelim. Kim yaptı bunu? Jacob mı?Tam da o esnada kapıdan biri girdi ve eski bir dost Sara diye bağırdı.
Yüzü tam olarak belli değildi. Saçları uzundu. Boyu da öyle.Gelen adam şöyle dedi:
-Ben John Abruzzi'nin oğlu Luca Abruzzi'yim.Lincoln geçmişte bana bir pislik yaptı şimdi yaptiğı o pisliği temizleyecek.Luca hapisten çıkmış ve belli ki hapishanede boş durmamıştı. Intikam duygusunu asla bastırmamış ve acımasız bir canavara dönüşmüştü.
Lincoln'u köşeye çekti ve bir anlaşma yaptılar..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prison Break: Nova(1)
FanfictionAilesi için her türlü fedakarlığı yapan Micheal Scofield, abisini Nova Eyalet Hapishanesi'nden çıkarabilecek mi?