15

3.1K 155 65
                                    

Bilinmeyen numara:

 Bilinmeyen numara: neden bu kadar mutlusunuz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bilinmeyen numara: neden bu kadar mutlusunuz

Chloe: sence?

Chloe: birbirimizi mutlu etmeyi biliyoruz

Bilinmeyen numara: onu seviyor musun

Chloe: neden soruyorsun

Bilinmeyen numara: çünkü sevmediğini biliyorum

Bilinmeyen numara: her sana sarıldığında ve seni öptüğünde yüzünün düştüğünü görebiliyorum

Bilinmeyen numara: ve ona bir kere bile seni seviyorum demediğine iddiaya girebilirim

Bilinmeyen numara: kendini kandırmayı bırak

Bilinmeyen numara: ayrılınca bana gelmeyeceğini biliyorum

Bilinmeyen numara: sadece mutlu ol anladın mı?

Bilinmeyen numara: bunun için o çocuğu hayatından çıkarman gerekiyor

Chloe: sana yazarım

Chloe: George geldi

Kafamı kaldırıp George'a baktığımda bana sinirli bir şekilde bakıyordu.

"Kaç gündür kafanı telefondan kaldırmıyorsun Chloe."

"Yani?"

Yumruk yaptığı elini duvara vurdu.

"Eskisi gibi benimle ilgilenmiyorsun. Üstüne annemle konuşuyorum diyerek yalan söylüyorsun. Beni aldatıyor musun?"

Gözlerim kocaman olurken sinirle ayağa kalktım ve onu ittim.

"Sen nasıl böyle bir şey diyebilirsin? Benim öyle biri olmadığımı bilmiyor musun?"

Okulun ortasında kavga etmek iyi bir fikir değildi. En azından herkes dersteydi.

"Ben senin nasıl biri olduğunu bilmiyorum Chloe. Dedikodulara inanarak çıkmaya başladım seninle. Her erkekle yattığın, ellettiğin dedikoduları... Sana en başında da ben kimseye duygu beslemem demiştim."

Dedikleri bende şok etkisi yaratırken yutkunamadım bile. Öylece kalmıştım. En sonunda dayanamayarak tokat attım.

Buna sinirleneceğini biliyordum.

"Orospu," diyerek üzerime gelmeye başladı.

O sırada biri onun kolundan çekti ve yumruk attı. Gözlerim Justin'i bulduğunda kaşlarım iyice çatılmıştı.

George'u iyice dövdü ve kenara fırlattı.

"Sen nerden çıktın?"

George'un sorusunu cevapsız bırakarak beni kolumdan tuttu ve okul çıkışına ilerledik.

"Justin," diye seslenmem üzerine bana bakmadı bile.

Arabasına bindiğimde burada ne işim var diye düşünmeye başlamıştım. Ben Justin'den pek hoşlanmazdım.

"Teşekkür ederim," dediğimde bana döndü.

"Önemi yok. Evin nerede?"

"Eve gitmek istemiyorum."

"Chloe, eve gitsen daha iyi olur. Birazdan bizim tayfayı sıkıştıracaklarını biliyorum. Seni olaylardan birazcık olsa da kaçırmaya çalıştım. İşleri zorlaştırma, evinin yerini söyle."

"Neden bana yardım ettin?"

"Orada herhangi bir kızı görsem de yardım ederdim. Kıza el kaldırabilecek bir şerefsiz o, tanımıyorsun sanki."

Ona uzun süre baktım. Çünkü konuşurken hiç suratıma bakmamıştı.

Yakışıklıydı. Fazlasıyla yakışıklıydı.

"Bana bakmayı keser misin?"

Suçlulukla önüme döndüm ve yolu izlemeye başladım. Anayola geçince evimi tarif ettim.

Evimin önüne geldiğimizde, "Tekrardan teşekkürler," diyerek inecektim ki kolumdan tuttu.

"O şerefsiz sana bir şey yaparsa veya derse hemen beni bul Chloe."

"Tamam," diyerek arabadan indim. Eve girmemi beklemeden gitmişti.

Bekleyecek hali yoktu zaten.

Bilinmeyen numara: neredesin?

Bilinmeyen numara: okulda göremedim

Chloe: başıma iyi şeyler gelmedi

Chloe: George ile kavga ettik üzerime yürüdü

Chloe: beni Justin kurtardı ve evime bıraktı

Bilinmeyen numara: bende diyorum niye Justin ve tayfası kavga ediyor

Bilinmeyen numara: iyisin değil mi?

Chloe: eve gelince daha iyi oldum

Chloe: Justin iyiki geldi

Chloe: George şerefsizin teki çıktı

Bilinmeyen numara: bunu sana kaç kere söyledim acaba

Chloe: haklısın bilinmeyen

bad reputation / jbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin