Sakin adımlarla okulun çıkışına ilerliyordum. Bir yandan mutluydum çünkü Justin beni önemsiyordu, ya da ben öyle düşünüyordum. Bir yandan mutsuzdum çünkü beni istemediğini söylemek için buluşmaya çağırmış olabilirdi.
Justin'i arabasının önünde Daisy ile görmem ile birlikte gözlerimi devirdim. Ne yani, oda mı bizimle gelecekti?
Yanlarına ulaştığımda Daisy bana gülümsedi. Çok içten davranması beni şaşırtıyordu. Justin ise beni belimden tutup kendine çekti ve yanağımı öptü.
"Biz gidiyoruz," dedi Daisy'e doğru.
Daisy ise gülümsedi, "İyi eğlenceler," diyerek yanımızdan uzaklaştı.
Bu neydi şimdi?
"Daisy benden nefret etmiyor mu Justin?" Arabanın kapısını açtım ama Justin duraksayınca bende durdum. "Neden etsin Chole?"
Tek taraflı düşmanlık besleyen ben miydim yani?
Omuz silktim ve arabaya bindim.
-
Yerlerimize oturduk ve kahve siparişi verdik. Ben onun gözlerinin içine bakmaya utanırken o gözlerini benden çekmiyordu.
"Chloe, bana bir kaç gündür neden böyle davrandığını anlatmak istiyorum."
"Daisy geldiğinden beridir bana soğuk olan sensin. Benim yaptığım herhangi bir şey yok. Sana mesaj attığımda işim var dedin ve bana yazmadın. Daha sonrasında zaten Daisy neredeyse sen oradaydın."
"Korktuğun şey Daisy'e tekrar aşık olmam mı?"
Sorusu üzerine yutkundum ve dolan gözlerimi ondan kaçırdım. Birden masanın üzerindeki ellerimi tuttu.
"Böyle bir şey olmayacak. Seni, bahçede George'a elinle sıfır işareti yaparken gördüğümden beridir seviyorum."
O günü hatırlıyordum. George ile arkadaştık ve iddiaya girmiştik. Ben ise "Kazanma şansın sıfır," diyerek elimle sıfır yapmıştım.
"Sen ciddi misin?"
Güldüğümüzde omuz silkti.
"'Çok tatlıydın."
Daha sonra elini cebine attı ve bir kutu çıkardı. Kutuyu açıp içinden bir kolye çıkardı.
"Saçma düşünebilirsin ama bunu sana ilk açıldığım zaman verecektim. Olmadı, bugün vermek istedim."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kolye gülmemi sağlarken, her şeye bu kadar değer vermesi çok hoşuma gitmişti.
"Bu çok anlamlı Justin," dedim kolyeyi elime aldığımda.
Justin gülümsememi gördüğünde daha çok gülümsedi.
"Sen beğendiysen sorun yok."
Aramızda kısa bir sessizlik oldu ve göz göze kaldık. Bal rengi gözleri vardı ve gerçekten çok hoştu. Beni bu kadar sevmesi çok hoşuma gidiyordu.
"Kalkalım istersen," dedi ve kalktık.
Beni eve bırakırken ona döndüm.
"Sana net bir şey dememem seni sinirlendiriyor mu Justin?"
"Hayır, ne zaman hazır hissedersen o zaman sevgili olmayı bekliyorum."
Dudaklarımı yanağına yaklaştırdım ama hızlı bir kararla dudağının tam yanına bastırdım. İrkildiğini hissetmiştim fakat kırmızı yanaklarla arabadan hızlıca indim. Eve girip kapıyı kapattığımda delikten dışarı baktım.
Justin öpücüğün etkisinden yeni çıkmış gibi arabayı çalıştırdı.
