bad reputation / jb

54

Okula bu suratla gelmek zorunda olmak iğrenç bir duyguydu. Dün ağlamıştım ve göz altlarım uyumadığım için şişti. Makyaj yapmak istemediğim için bu suratla okula gelmiştim.

Saçlarım özensiz bir topuzdu ve çantamın içinde çoğu kitabım eksikti. Okula neden gelmiştim ki?

Bana doğru yürüyen Jade'i görmemle birlikte adımlarımı hızlandırdım ve ona sarıldım.

Kendimi tutamayacağımdan ve ağlayacağımdan çok korktum ama öyle bir şey olmadı.

"İyi misin diye sormayacağım çünkü kötü olduğunun farkındayım," diyerek yüzüme dokundu Jade.

"Her şey düzelecek, sadece biraz zaman gerekli. "

"İyi ki varsın Jade."

-

Fizik dersinden çıktığımda ellerimde testler vardı ve sağa sola bakmamayı tercih ediyordum.

Justin'le karşılaşırsam ağlayacağımı biliyordum.

Justin: neredesin?

Chloe: okuldayım?

Justin: konuşabilir miyiz?

Justin: lütfen

Kafamı kaldırdığımda Justin duvara yaslanmış bana bakıyordu. Onu görmezden gelerek merdivenlerden indim.

Şu an onunla konuşacak kadar cesaretli değildim. Daisy'i sevdiğini anlatacağını biliyordum, kendimi yıpratmama sebep olacaktı.

Kantine indiğimde Daisy ile bir erkeği yan yana otururken gördüm.

Çocuğa çok garip bir şekilde bakıyordu. Çocuğun suratı buradan gözükmüyordu, açımı değiştirdiğimde çocuğun eskiden Justin'in en yakın arkadaşı olan Jack olduğunu gördüm.

Jack, Daisy'i aldatmamış mıydı?

Bunlara kafa yormayı bıraktığımda telefonuma mesaj geldi.

Justin: yanıma gelmelisin

Justin: Daisy ve Jack ikilisinden uzak dur ayrıca

Justin: Chloe lütfen konuşalım

Justin: sana açıklamam gereken şeyler var

Sonunda ikna olmuştum.

Chloe: nerdesin?

Justin: karşına bak

Karşımda duran Justin'e doğru yürüdüm. "Ne konuşacağız?"

"Daisy ve Jack hala sevgiliymiş," diyerek söze başladı.

"Nasıl yani?"

"Daisy buraya beni tekrardan kazanmaya gelmemiş yani, beni tuzağa düşüreceklermiş. Karşılarına sen çıkınca ilk seni halletmeyi düşünmüşler. Dün Jack'in evindeydim ve kavga ettik. Baya büyük bir kavgaydı.

Kavgadan sonra telefonu elime aldığımda sana atılmış olan mesajları gördüm. Bana inanmayacağını biliyordum. Sonuçta kim olsa inanmazdı.

Ama ben o iki orospu çocuğunun ilişkimizi bozmasına izin vermeyeceğim. Anlıyor musun?"

"Sana neden bu kadar kin besliyorlar Justin?"

"Sebebini bende bilmiyorum, tek düşündüğüm sensin Chloe. Seni kaybetmek istemiyorum."

Gözlerim dolduğunda Justin'in suratına dokundum. Gözlerini kapadı ve alınlarımızı birleştirdi.

"Sana asla ihanet etmem Chloe, asla."

Gözyaşlarımı serbest bıraktım. Ona inanmamıştım ve Daisy'i sevdiğine inanmıştım.

"Özür dilerim Justin, sana inanmadığım için."

Justin tek kelime etmeden bana sarıldı. Ona sahip olduğum için çok şanslıydım.