bad reputation / jb

17

Chloe: selam

Bilinmeyen numara: selam bebeğim

Chloe: okulda tek başıma takılmak beni sıktı

Chloe: George'dan ayrıldıktan sonra bir tane arkadaşım kalmadı

Chloe: hepsi sahteymiş

Bilinmeyen numara: yalnız değilsin

Bilinmeyen numara: kimliğimi ortaya çıkarmamam yanında olmadığım anlamına gelmiyor

Bilinmeyen numara: her saniye seninleyim

Bilinmeyen numara: unutma

Chloe: çok tatlısın

Chloe: sarılmak istiyorum

Bilinmeyen numara: ben onu kaç yıldır istiyorum bir bilsen

Telefonu cebime koydum ve okulun çıkışına yürümeye başladım. Sıkıcı bir gün daha bitmişti.

Yere bakarak yürümeye devam ederken kolumda bir baskı hissettim ve hissettiğim baskı ile yere düştüm.

Biriyle çarpışmıştım. Kafamı kaldırdığımda Justin şaşkın bir ifade ile bana bakıyordu.

Avuç içlerimin yandığını hissetmemle onlara bakmam bir oldu. Taşlar batmıştı ve kanıyordu.

Takmayarak yerden kalkmaya çalıştım. Yine biri kalkmama yardım ederken okulun çıkışında az insan kalmasına şükrediyordum.

"İyi misin?"

Justin büyük ihtimal kendini suçlu hissediyordu. Beni düşündüğünden sormadığını biliyordum.

"Evet iyiyim."

Kolumu hala tutuyordu, nedensizce sert bir şekilde temasımızı kestim.

Yoluma devam etmeye başladığımda Justin'in hala aynı yerde dikilip bana baktığını biliyordum.

Fazla muhattap olmak istememiştim çünkü rezil olmuştum. Resmen çocuğun önünde yere düşmüştüm.

"Rezil olmadın Chloe," diyen Justin'i duyduğumda dışımdan konuştuğumu anlamıştım.

"Neden peşimden geldin?"

"Peşinden gelmedim, evime gidiyorum."

"İyi."

Hala yanımda yürümeye devam ediyordu. Ses çıkarmadım.

Uzun süre sessiz bir biçimde yürümeye devam ettik. En sonunda konuşan o oldu.

"Avuç içlerine bakabilir miyim?"

İkimizde durduk. Umursamaz bir biçimde elimi ona uzattım. Avucum onun elleri arasına girdiğinde garip hissetmiştim.

Parmaklarını kanayan yerlerde gezdirdi.

"Özür dilememe bile izin vermeden gittin Chloe."

"Gerek yoktu," dedim.

Parmakları hala yaralarımda baskı uyguluyordu. Öksürdü ve kendine gelmiş gibi ellerimi bıraktı.

Hareketine şaşırsam da tepki vermedim.

"Pekala, artık gitmem lazım. Görüşürüz Justin."

Hızlıca yanından uzaklaşırken düşündüğüm tek şey ellerinin içindeki ellerimdi.