Püsküllü Bela

PB5 Kavga

"Evde durmaktan sıkıldım." dedi Eren oflayarak.

"Bir de bana sor." dedim ona yandan bir bakış atarak. İkimiz de Eren'in yatağında sırt üstü uzanıyorduk. Eren sağ elini başının altına almış, sol elini karnına koymuştu. Sağ ayağı bir yastığın üstünde alçılı halde duruyordu. Sol ayağını ise dizini bükerek kendine çekmişti. Bense ellerimin ikisini de karnıma koymuş ve bacaklarımı dümdüz uzatmıştım. Eren'in yanında küçücük kalıyordum.

"Özledin beni değil mi?" diyerek hınzırca güldü Eren. Omuz silktikten sonra yan döndüm. Eren'in kendine çektiği dizine ayağımla hafifçe vurup uzatmasını sağladıktan sonra karnındaki elini de çektim ve göğsündeki yerime yerleştim.

"Alakası bile yok." dedim yaptığım tüm hareketlerin zıttını söyleyerek. Eren kolunu başımın altından geçirip elini omzuma koydu ve saçlarımı öptü.

"Belli oluyor." Şımarıkça omuz silktiğimde güldü biricik ikizim. Saçımdaki tokayı çekiştirip serbest bıraktığı saçlarımla oynamaya başladığında mutlulukla gözlerimi kapattım.

"Sınıfını değiştir." dedi birdenbire. Yine mi Bahadır konusu??

"Müdürün yanına gittim." dedim iç çekerek. "Kesinlikle böyle bir şey olmayacağını söyledi. Uyuz herif."

"Sınıfta seninle yer değiştirecek birini bul o zaman!" derken sesi sinirlendiğini belli ediyordu.

"Nerden buluyum Eren?" dedim başımı kaldırıp yüzüne bakarak. "Kızlar senin yüzünden benden nefret ediyor. Erkekler de senden korkuyor. Yer değiştirecek tek kişiyle yer değiştirdim zaten."

"Kimle?" Kırdığım potun farkına vararak dudağımı ısırdım. Eren için hangisi daha kötüydü bilmiyordum. Bahadır'la oturmam mı Tolga'yla oturmam mı?

"Zafer." dedim ürkek bir şekilde. Bakışlarımı yüzünden çekerek kafamı göğsüne gömdüm tekrar.

"Zafer dediğin şu sana asılan piçin yanında gezen diğer piç mi?" Herkesi de tanıyor mübarek!

"Artık benim yanımda da küfretmeye başladın!" diyerek konuyu değiştirmeye çalışsam da bu taktiğim Eren üstünde işe yaramadı.

"Konuyu değiştirme, hedef saptırma! Zafer dediğin çocuk o mu değil mi?"

"O." dedim. Sesim kedi mırıltısı gibi çıkmıştı ve işe bakın ki ben kedilerden nefret ederdim.

"Yani artık o çakma playboyla oturuyorsun?" Eren'in vücudu dikleştiğinde ben de göğsünden doğruldum ve yatakta oturur vaziyete geldim.

"Of Eren ondan olsa olsa play olur. Ne playboyu? Hem onun havası bana sökmez."

"Kızım bu çocuk 1 senedir köpek gibi peşinde değil mi?"

"Sen de diyorsun işte. Köpek gibi. Hoşt demesini bilirim ben." Eren sinirle soluyup ellerini saçlarından geçirdi. Bu hareketi yapmasını yasaklamalıydım.

"Ayrıca Bahadır Tolga'dan daha tehlikeli." diye devam ettim. "Hem Tolga'yla da bir alıp veremediği var."

"Banane lan!" diye bağırdığında oturduğum yerde sıçradım ve şok içinde ikizime baktım.

Eren bana bağırmıştı.

Normalde ne olursa olsun bana asla bağırmayan ikizim.. bağırmıştı.

"Gerekirse ayakta dikil. O çocuğun yanına oturamazsın!" Bağırmasına gerek yoktu! Gözlerimin dolmaması için yukarı bakarak yutkundum.

"Yapabileceğim bir şey yok." dedim kısık ve titrek bir sesle.