PB6 Renkli Hayat

2.4K 221 66
                                    

Bu bölüm yb diye çıldıran ve wattpadde yatıp kalkan sevgili okuyucum elif_file1 için. Keyifli okumalar...

"İyi misin?"

Gözyaşlarım yanaklarımdan aşağıya süzülürken başımı iki yana salladım. İyi değildim. Hem de hiç.

Düşündükçe ağlama isteğim artıyordu. Hıçkırmaya başladığımda biraz önce konuşan kızın telaşlı sesini duydum.

"Yardım et Ayaz. Hastaneye götürmeliyiz." Adım sesleri duydum ve hemen ardından kollarımı birisi sertçe kavradı. Beni bir çocuk gibi kolaylıkla ayağa kaldırdığında güçsüz bacaklarım bir kez daha bana ihanet etti ve beni tutan kolların arasına yığıldım.

"Acele et Ayaz!" dedi kız. Sesi çok telaşlıydı.

Bulanık görüşümden dolayı bana yardım edenlerin yüzünü doğru düzgün göremiyordum. Zaten ağlamaktan başka bir şey yaptığım yoktu. Hareket bile edemeyecek kadar yorgundum. Uyumak istiyordum. Uyumak ve bir daha uyanmamak..

Beni tutan çocuk bir elini bacaklarımın altından geçirerek kolaylıkla kucağına aldığında derin bir nefes alıp ilk kez konuştu.

"Kızın bacaklarını kapat Ayça." Dizlerimin üzerine bir şey bırakıldığında çocuk yürümeye başladı.

Tanımadığım birinin kucağında olmak istemediğimden beni indirmesini söylemek istedim fakat ağzımdan çıkanlar sadece hıçkırık oldu.

"Keşke arabayla gelseydik." dedi kız.

"Hastane hemen şurda. Telaşlanma." dedi çocuk. Tekrar konuşmak istediğimde bu sefer bir inilti çıktı ağzımdan. Son hatırladığım şey kızın meraklı sesiydi.

"Acaba neyi var?"

###

Burnuma dolan bu kokuyu biliyordum. Hastane kokusu. Nefret ettiğim şu koku...

Gözlerimi yavaşça araladığımda tahminimin doğru olduğunu gördüm.  Hastanedeydim.

"İyi misin?" Başımda dikilen bu kızı tanımıyordum. Hemen yanında duran sakallı genci de..

"Siz mi getirdiniz beni?" diye sordum kısık sesle. Boğazım gerçekten çok ağrıyordu.

"Evet." dediğinde derin bir nefes alıp doğrulmaya çalıştım. Kız hemen yardımcı olup yastığımı düzelttiğinde gülümsedim.

"Teşekkür ederim." dedim. "Yardım ettiğiniz için. Size de zahmet oldu."

"Önemli değil." dedi kız.

"Esen!" Duyduğum ses baştan ayağa ürpermeme sebep oldu. Bahadır'ın sesiydi. Ama onun burda ne işi vardı? Bir dakika sonra Bahadır görüş açıma girmişti bile.

Yüzünü gördüğümde korkuyla dudağımı ısırdım. Beyaz tenli olmadığı için çok belli olmasa da yine de yanağındaki el izi görünüyordu. Benim el izim..

"Senin burda ne işin var?" diye sordum korkuyla. Beni takip etmiş olamazdı değil mi?

"Biz çağırdık." dedi kız. Gözlerimi irice açtım. Onlar Bahadır'ı nerden tanıyordu? Ve çağıracak hiç mi insan kalmamıştı?

"Tamam Ayça, gidin artık siz." dedi Bahadır.

Çocuk Bahadır'ın omzuna hafifçe vururken kız da başını salladı ve bana geçmiş olsun dileyerek uzaklaştılar.

Bahadır yavaş adımlarla yatağa yaklaştığında korkuyla yutkundum. Onları göndermişti, beni öldürmezdi değil mi?

"Se-senin.. burda n-ne işin var?" die sordum. "Onları tanıyor musun?"

Püsküllü Bela Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin