Püsküllü Bela

PB3 Hodri Meydan

Günaaaayyydııııınnnn!!! Bir hafta içinde bu üçüncü bölüm. Siz yorum yaptıkça benim yazasım geliyor.

"Yani sence Tolga yüzünden mi sizin sınıfta?" diye merakla sordu Ceren. Elimdeki tosttan bir ısırık alırken başımı salladım.

"Acaba aralarında ne var?" diye söylendiğinde omuz silktim.

"Ya kızım tıkınıp durma da cevap ver adam gibi!" diye omzuma vurdu Ceren. Ağzımdaki lokmayı yuttuktan sonra cevap verdim.

"Açım Ceren. Göndermedin yemekhaneye, şurda kuru tostla karın doyurmaya çalışıyorum. Ve emin ol midem Bahadır'dan da Tolga'dan da daha önemli. Bana bulaşmadıkları sürece yesinler birbirlerini. Pek de umrumda değil." Tostumdan kocaman bir ısırık daha aldığımda Ceren arkamdaki bir noktaya bakıp mırıldandı.

"Anlaşılan sen birilerinin umrundasın!"  Kaşlarımı çatarak arkamı döndüğümde Tolga'nın sırıtarak bana baktığını gördüm.

"Geldiğimi mi hissettin?" diye alay ettiğinde gülümsedim.

"Yaa. Hıyar koktu da." Tekrar önüme döndüğümde Tolga bir sandalye çekerek masaya kuruldu.

"Ne zaman büyüyeceksin? Bu laflar çok çocuksu!" diye alay etti. "Gerçi sen de çocuksun!"

"O zaman sen de bir çocuğa asılan sübyancı olmalısın?" Tolga etkilenmiş gibi bir hareket yaparak güldü. Bana doğru eğilip fısıldadı.

"Zekanın seni daha seksi  gösterdiğini biliyor muydun?" Oturduğum sandalyede geriye yaslanarak ondan uzaklaştım.

"Şimdi anladım bana neden çekici gelmediğini.." dedim her şeyi çözmüş gibi bir edayla başımı sallayarak. "İş zekada bitiyormuş demek.." Onu umursamadığımı belli etmek için tostumun son lokmasını da ağzıma attım.

"Eren olmayınca meydanı boş mu buldun Tolga?" diye sordu Ceren. "Akbaba gibi dikildin kızın başına." Ağzımdaki lokmayı yutup bir şey söylemek için ağzımı açtığımda Tolga araya girdi.

"Akbaba falan..." dedi  ayıplar gibi bir bakışla. "Ayıp oluyor ama." Gözlerini Ceren'den çekip bana döndü. "Şahsen ben  aslanı tercih ederim. Vahşi bir dürtüyle avının boynuna atılan.." Her cümlesinde bana doğru yaklaştığında sözünü kestim.

"Erkek aslan avlanmaz Tolga. Dişinin avladığını yer." Tolga bozulduğunu gizleyemeyen bir ifadeyle bakarken masadan kalktım. Ceren de benimle birlikte ayaklandığında beraber çıkışa ilerledik. Kapıdan çıkmadan önce biri tarafından izlenildiğini hissetmenin verdiği  rahatsızlıkla soluma döndüm ve Bahadır'la göz göze geldim. Gözlerini hiç kaçırmadan direk gözlerime bakıyordu ve bu durum gerçekten çok rahatsızlık vericiydi.

Göz temasımızı hızla keserek kantinden çıktım. Fazlasıyla rahatsızlık veriyordu bana.

Sınıfa geldiğimizde Ceren ön sıraya oturdu ve arkasını dönerek bana baktı.

"Bakışları çok rahatsız edici." diye mırıldandı sınıf boş olmasına rağmen.

"Bir de bana sor." dedim bıkkınlıkla. "Ayrıca cidden kendini bir şey-" Cümlemi tamamlayamadan kapı açıldı ve içeri Bahadır girdi.

"..zannediyor." diye tamamladığımda Bahadır ondan bahsettiğimi anlamış gibi bana ters bir bakış attı.

Yanıma yaklaştı ve ellerini sıraya koyarak üstüme eğildi.

"Ne konuştun o şerefsizle." Hiç öyle havadan sudan.. Hayvanlar aleminden..

"Önce şu duruşunu düzelt." dedim sinirle. "Ne bu bad boy tavırları? Tolga'dan pek bir farkın yok bu halinle.." Mavi gözleri öyle kötü bakıyordu ki içimden son duamı etmeye başlamıştım. Ama cidden şu tavırlarının bana sökeceğini düşünüyorsa fena halde yanılıyordu. Ne kadar da korksam kuyruğumu dik tutardım ben.