Neden gelmişti buraya? Sebebi ya da amacı var mıydı? Daha fazla dayanamayarak sormuştum. Ama şaşkınlığım üzerimdeydi. Aslında o da şaşkındı. En az benim kadar.
"Sen... Nereden çıktın? "
"Asıl senin burada ne işin var Çirkin? "
"Burası benim evim. Yani babamın. Ve şimdi şöyle bana, hayırdır nereden çıktın Sen?"
"Sana ne kızım. Ben buraya Mehmet Bey'i görmeye geldim. Yoksa baban mı?" Başımla onaylarken aklımda bir sürü soru vardı. Belki de tek bir soru.
"Babamı nereden tanıyorsun? " dedim. Elini geçiştirir gibi sallayıp "Uzun hikaye. Şimdi bana babanı evdeyse çağır. " Kendimi daha fazla tutamayarak konuştum sinirle.
"Apartman kapısının önünde oturmuş sigara içerken babamın eve geldiğini görmüş olman lazımdı! " Tek kaşını havaya alayla havaya kaldırarak "Demek beni izliyordun. Ya da... Bir dakika, bir dakika yoksa sen o pencereden bağıran kız mıydın? "
"Hayır o ben değildim. Kafasına vurduğum arkadaşımdı. " Öğlen ki gibi dibime kadar yaklaşıp konuşmuştu.
"Çağırsana evdeyse. Eminim senden daha seksidir." Sinirle soluyarak bende ona fısıldayarak
"Sapık! " deyip yüzüne sert bir tokat atmıştım. Yüzü sağa doğru çevrilmişti. Anında da kaşları korkunç derecede çatılmıştı. Çenesi seğiriyordu. "Şimdi babamı çağırabilirim." Geri çekilerek babama seslenip misafiri olduğunu söylemiştim. İçeri tekrar girip Çisem'in yanına oturmuştum.
Sinirli olduğunu anlamış olacak ki sormuştu.
"Ne oldu Derin? "
"Kimin geldiğini tahmin et bakalım."
"Yavuz falan mı?"
"Hayır o Sapık geldi. Hemde sana hoş olmayan şeyler söyledi. Bende bastım tokatı. Babamla bir yerden tanışıyorlarmış. Neyse babama belli etmeyelim. Yalnız tokatı atınca fena sinirlenmişe benziyordu. "
Bir anda Çisem ağzından konuşmaya başlamıştı. "Baban geliyor sus ve gülmeye çalış. "
Başımı çevirdiğimde içimden bir kez daha lanet ettim. Olamazdı. Evdeydi hemde babamla beraber girmişlerdi."Kızım Derin ve arkadaşı aslında artık kardeşler neyse bu da Çisem. Kızım bu da Yasir. Ben misafirimizin bende olan eşyalarını getireceğim. Sende soğukluk bir şeyler getir."
Babam az önce bizi tanıştırdı mı yoksa bana mı öyle geliyordu? Bana çatık kaşlarla bakıyordu. Az daha orada kalsaydım beni bakışlarıyla öldürebilirdi. Çisem'i dürtükletip beraber mutfağa doğru ilerledik .
Ben hırsla dolaptan soğuk limonata çıkarıp bardaklara dolduruyordum. Aynı zamanda da laf sayıyordum. "Hayır Çisem nasıl içeriye alır babam onu eve. Evimizde sapık var ve biz ona şimdi limonata götüreceğiz. Ya resmen sapık var evde Sapık!"
Ben bunları söylerken Çisem 'in suratı şekilden şekile giriyordu. Ona ne olduğunu bakışlarımla sormuştum. Gözleriyle arkamdaki mutfak kapısını gösterince bende döndüm ve baktım.
Yasir sanki mümkünmüş gibi kaşlarını daha da çatmıştı. Yavaş adımlarla yaklaşıp aramızda bir adım kala durmuştu.
"Ben... Bir bardak soğuk su alacaktım." Konuşulanları duymuşmuydu acaba? Bana öyle korkunç bakıyordu ki dilimi yutacaktım sanki. Ben cevap veremeden Çisem arkamdaki limonata bardakları olan tepsiyi alıp "Ben bunları götürüyorum. Siz gelirsiniz. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLEJLERLE OKUL GEZİSİ
Novela JuvenilEğlenmek için sınıf öğretmenleriyle Antalya'ya tatile giden Devlet okulu öğrencileri. Gittikleri andan beri kimisi için tatilini berbata çeviren bir olay gelişir. Kolejli öğrencilerle aynı odalarda kalmak zorunda kalırlar. Ama bir şey olmuştur. Der...