Kahveleri verdikten sonra işittiğim o sözlerden sonra pek konuşmamaya çalışıyordum. O kadın ne derse desin beni utandırıyordu.
"Neyse Efsun Sultan, biz gidelim artık. Kendine iyi bak."
"Peki madem. Müstakbel gelinim Derin'i tekrar görmek istiyorum. Bizi mutlaka görüştüreceksin emi Yasirim?"
"Tabii tabii. Neden olmasın? Müstakbel gelinini ben getiririm."
Kaş göz işareti yapıp susturdum. Sonra tekrar elimden tutup beni çekerek bisiklete götürdü. Saat kaç olmuştu bilmiyordum.
Bisiklete binip sürmeye başladık. "Bir şey soracağım. Anneannen beni sana mı alacak?"
Bir kahkaha kopmuştu onda. Gülmekten resmen yere düşecekti.
"Nereden çıktı bu soru?"
"Ya dedi ya işte kahvesini sen yaparsın falan. Oradan çıktı. Yok gelinim falan."
"Bilmem. Valla o Efsun Sultan, dediğini yapar bilmiş ol."
Korkmaya başlamıştım. Gencecik yaşımda uğraştığım şeylere bak. Yahu ben daha okuyorum! Meslek sahibi olacağım daha. Ondan sonra evleneceğim. Yani evlenmek istersem.
"Korkmalı mıyım? "
"Ben olsam korkmam. Sonuçta benimle evleneceksin. Taş gibi ben yani."
Elimle omzuna sert olduğunu tahmin ettiğim bir yumruk attım.
"Egona bir şey yapardım da neyse. Zaten yarın gideceğim. Daha eşyalarımı toplayacağım falan. Yorma beni şimdiden. "
"Hadi ya? Sen yarın mı dönüyorsun?"
"Az önce ne dedim ben? Allah'ım beni harcıyorlar. Beni al başkasına ver."
"O başkasını siktirtme bana! Kime gideceksin?"
Arkadan ona göz devirdim. Her ne kadar görmese de. Bir büfenin önünde durmuştuk.
"Ne oldu niye durduk?"
"Seni kaçırıyorum Prenses."
Ne diyordu bu? Oha! Gerçekten mi kaçırıyordu?
"Ne? Allah belanı versin, sapık!"
O ise kahkaha atıyordu. Ne yani şaka mı yaptı bana? Ne biçim bir şakaydı bu?
"Şakana sıçsınlar Yasir."
"Sus! Sen küfür edemezsin. Sen burada beni bekle su alıp geleceğim."
O gidince bende beklemeye başladım. Alt tarafı su alıp gelecekti ama tam 15 dakikadır bekliyordum.
Yanıma birisi gelmişti. Gelen kişinin Yasir olduğunu sanmıştım ama başka birisiydi.
"Merhaba. Bu bisiklet size mi ait?"
"Evet."
Kafamı ondan ters yöne çevirerek onunla konuşmak istemediğimi belirttim.
"Yalnızsın sanırım?"
"Hayır. Yalnız değilim."
O sırada büfeden Yasir çıkıyordu. Yanımda ki çocuğu görünce kaşları çatılmıştı. Yanıma gelip elini belime yerleştirdi.
"Yasir ne aldın da yarım saattir burada bekliyorum?"
"Benim ne aldığımı boşver de, bu eleman kim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLEJLERLE OKUL GEZİSİ
Ficção AdolescenteEğlenmek için sınıf öğretmenleriyle Antalya'ya tatile giden Devlet okulu öğrencileri. Gittikleri andan beri kimisi için tatilini berbata çeviren bir olay gelişir. Kolejli öğrencilerle aynı odalarda kalmak zorunda kalırlar. Ama bir şey olmuştur. Der...