n i a l l
"Harry!" bağırarak merdivenlerden çıktım,kıvırcık saçlı bir çocuğun merdivenlerden bakmasını bekledim.
"Harry Styles!" Ceketimi kanepeye fırlattım.
Merdivenlerden çıktım,yavaşça kapısını açtım. Beni sessizlik karşıladı.Yatakta yatıyordu, her zamanki iyi Harry gibi gözükmüyordu. Bitkin gibiydi.
"Harry? İyi misin?" Yavaşça yatağın onun yattığı tarafına doğru yürüdüm.
"Ni? B-ben iyiyim." İç geçirdi,battaniyeyi çenesine doğru çekti.
"Öyle olduğunu sanmıyorum." Elimin tersiyle alnını kontrol ettim. Ateşi bile yoktu.
"Çok yorgunum Niall." İyi olduğuna inandırmak istercesine gülümsedi.
"Tamam,seni yalnız bırakacağım. Bir şeye ihtiyacın olduğunda beni çağır." Dışarıya çıktım ve kapıyı yavaşça kapattım.
***
h a r r y
"Tost ister misin?" dedi Niall,mutfaktaki sandalyelerden birine oturdu.
"Hayır,teşekkürler." Ayakkabılarımı giydim ve anahtarlarımı aldım. Bugün bana ve bebeğe biraz keyif yaptırmaya karar vermiştim.
"Bir yere mi gidiyorsun?" Niall arkasına dönerek hantalca bana baktı.
"Biraz hava alacağım. Bir şey ister misin?"
"Hiçbir şey,git,hayatını yaşa evlat!" dedi dramatikçe,moralimi bir an için yükseltti.
"Yaşayacağım baba." diye bağırdım. Orta parmağını kaldırdı.
Bugünü verimli geçirmem lazımdı. Yemek yerdim,takı ve giysi alırdım. Uzun zamandır bu kadar heyacanlı hissetmemiştim.
Alışveriş merkezine gittim,bir saat etrafta dolaştım ve yemek yemek için kalabalığın ortasındaki restaruantı seçtim. Çok aç değildim,yani şey yiyecektim,çim..
Salata..
Salata yediğimde bazen kendimi inek ya da keçi gibi hissediyordum,ya da herhangi bir otobur hayvan. Bence bu bebeğin sağlığı için daha iyi olurdu. Hızlıca yemek yedikten sonra tekrar etrafta gezinmeye başladım. Bir mağazaya göz atmaya karar verdim.
Mağazaya girdim,etrafa bakındım ve bana tatlı gelen her şeye "Aww!" demeye başladım.
"Karınla bebek mi bekliyorsun?" Satıcı bayan sordu.
"Ah,evet.. Bi nevi." Süklüm püklüm gülümsedim,geri gülümseyerek diğer müşterilere bakmaya gitti.
Peki,tamam,bebek mağazasındaydım. İçerisi çok aydınlıktı,tanıdığım birinin beni görmesinden korktum. Bu günü verimli geçireceksem bebeğime alışveriş yapmam gerekiyordu.
Yani,şimdilik doktor randevusu almamıştım, Perşembe'ydi ve Niall o zamana kadar öğrenmiş olurdu. Bugün Cumartesi'ydi, ona bebeğimin olduğunu söylemek için beş günüm vardı. Umarım herkes bunu sevinçle kabul ederdi,acıyarak değil.
Bir sepet aldım, çoğunlukla yeni doğan - üç ay arası kıyafetler aldım.
"Karın için alışveriş yapman ne kadar tatlı." dedi çarpıştığım kadın.
"Önemsiz,her şey çocuğum için." 'Karım' olması konusundan kurtulmak istiyordum.
"Ne harika adam." diye mırıldandı gitmeden önce.
Koridorda yana kayarak ilerledim,sadece her şeyi sepete atmak ve satın almak istiyordum. Ama yapamazdım, bir yazar olarak çalışmak iç çamaşırlarımı doldurmuyordu. Tasarruf yapmam gerekiyordu.
Birkaç tulum gördüm ve içlerinden en tatlı olanını seçtim. Üzerinde yavru ördekler ve nota işaretleri vardı. Daha iki gün önce bebeğimin olduğunu öğrendiğimde bu kadar mutlu olacağımı tahmin edemezdim.
Biraz oyuncak,doldurulmuş hayvanlar,kuş tüyü yorgan,biberon,emzik ve kıyafet almıştım. Diğer şeyler bebek doğana kadar bekleyebilirdi.
"Kız mısın erkek mi?" Kıkırdayarak kendi kendime fısıldadım. Garip görünüyor muydum?
Her şeyin parasını ödedim ve sonunda eve gitmeye hazırdım. Neyse ki yol açıktı.
Eve geldiğimde Niall içeride yoktu,bu sayede elimdekileri gizlice içeriye sokmak zorunda kalmadım. Sonra birden Niall aradı.
"Harry beni alır mısın? Kaza oldu ve arabam trafikte kaldı." dedi.
Niall sabırsız biriydi,nerede trafikte kalırsa kalsın onu almaya giderdim.
Arabayı durdurduğumda kendimi kaybettim.
Alan,kaza,aynıydı. Bir zamanlar o da buradaydı,soğuk asfaltta uzanıyordu. Önce duraksayarak arabadan indim.
"Niall." diye mırıldandım,onu aramaya başladım. Ne olduğunu anlayamadan beni gördü. Bana doğru koştu,beni arabaya geri soktu ve yolcu koltuğuna doğru itti.
"Siktir,siktir! Seni buraya hiç çağırmamalıydım. Tanrım üzgünüm."
Dışarıya bakarak ağlamaya başladı. Direk dışarıya bakıyordu.
"Bakma Harry,lütfen bakma."
Yanağımdan inen göz yaşını hissediyordum. Niall eve geldiğinde çoktan paniklemişti. Arabayı park etti ve kapımı açtı,sıkıca bana sarıldı.
Tişörtünü sıktım.
"Gemma." Fısıldadım. Sonra her şey siyaha döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mommy Styles | Larry Türkçe Çeviri
Fanfiction"Onun babası mısın?" "Hayır,annesiyim."