h a r r y
Louis ile otele girdik. Süslü olmayan bir avize,sade bir koridor ve uzun bir tezgah vardı.
İçeri girdiğimizde,insanlar ters ters bize baktı. Louis beni yakınına çekene kadar epey utanmıştım.
"İyi akşamlar! Rezervasyonunuz var mı?" dedi bir adam,biz tezgaha doğru adım attığımızda.
"Uh maalesef hayır, müsait bir odanız var mı?"
"Bakmama izin verin."
Adam bir tane olduğunu söyleyene kadar birkaç dakika bekledik. Balayı suitlerinden biriydi.
"Kiralayabilir miyiz,lütfen?" Louis kartını adama uzattı. Kartı geçirdikten sonra adam şok içinde Louis'nin adını fısıldadı.
"Ben sizin daha önc-" dedi.
"Ondan bahsetme." Louis gülümsedi,anahtarları adamdan aldı ve daha sonra beni merdivenlere çekti.
Şaşkınlığım hiçbir şeyle karşılaştırılamazdı,o kimdi? Belki de bu nedenden dolayı herkes bize bakıyordu. Elini ittim.
"Sen kimsin?" diye sordum,merdivenlerin ortasında dururken.
"Louis'im,ne daha fazlası ne daha azı."
"O zaman neden herkes sana bakıyor?"
Ellerimi tutmadan önce yavaşça birkaç adım aşağıya indi.
"Ben burada büyüdüm,nedeni bu." Gülümsedi,yavaşça yanağımdan öptü.
Tanrım,bana göre çok kibirli biriydi. Ama neden böyle hissediyordum?
"Gelecek misin yoksa dışarıda mı uyuyacaksın?" Elini uzattı,yumuşakça ellerimizi buluşturdu.
"İyi çocuk." Kıkırdadı.
"Köpek miyim ben?" diye sordum.
"Hayır,ama öyle olsaydın sana benimki diye seslenirdim." Güldü,koridor boyunca bana yolu gösterdi.
"Neden?" Tabii ki de aptal ben sormam gerekiyordu.
"Buraya gelen ziyaretçilerim var,bu yüzden onlara benimki diye seslenirim.. Anladın mı?" Hızlıca yürüdü,buna sevindim çünkü çok fazla yorgundum.
Cevap vermedim,ikinci kez küçük düşmekten korkuyordum.
Birden durduk. Koridorun bitimindeki sondan ikinci odanın kapısını açtı.
"İşte burası." dedi,kapıyı açmadan önce bana bir bakış attı. Beni içeri itti,kapıyı ayağıyla kapattı. "İyi misin?" dedi.
Bu soruya verebilecek bir cevabım olduğunu sanmıyordum.
"Evet,iyiyim. Sadece biraz yorgunum." dedim hemen yatağı arayarak.
Siktir,balayı suitinde kaldığımızı unutmuştum.
"Şey,ben.. Çarşafların üstündeki yaprakları almamı ister misin?" diye sordu,ayık olduğunda bu kadar centilmen olduğunu bilmiyordum.
"Hayır,ben yapabilirim." Gülümsedim.
Çarşafın üstündeki yaprakları silkeledim,hâlâ bıraktığım yerden beni izlememesini umdum.
"Buradan çok iyi gözüküyorsun." Arkamda sırıtışını görebiliyordum.
"Sakın bu saçmalığa başlamaya cesaret etme." Doğruldum,ona bakmadan önce ellerimi tişörtüme sildim ve birbirine bastırdım.
Çok ateşliydi,benden bir parmak kadar uzundu. Ama o kaslar,kollarındaki damarları görebiliyordum. Giysilerini çıkarsa ne olurdu ki?
Birden yüzüme güldü. Aklımda kurduğum şeytanca hayaller bozuldu.
"Mmhm,şimdiden benimle ilgili hayaller mi kuruyorsun?" Yavaşça aramızdaki boşluğa doğru yürüdü.
"Bundan nasıl emin olabilirsin?" Yüzümün kızardığını hissediyordum.
"Duş alacağım." Konuyu değiştirdi,sinirlenmemi sağlayarak.
"Sorumu cevaplamadın bile!" dedim.
Güldü. "Önünde kocaman bir şişlik var Harry." Banyoya koştu,kapıyı hızlıca kapattı.
O an kasıklarımda hafif bir acı hissettim.
Bu şu anda olamazdı,bu adamla olamazdı!
Tişörtümü çıkardım,pantalonumu aşağıya indirdim ve çarşafın altından kendimi sıvazlamaya başladım.
Kendime dokunmak istemiyordum ama bu acıtıyordu.
Ellerimi baksırıma soktum,büyük şişkinliği hissettim. Baksırı yavaşça aşağıya indirdim,biri mideme vuruyormuş gibi hissettim.
Bu acıtıyordu. Sessizce inlemeye çalışıyordum, Louis'nin beni duymasından korkuyordum. Fakat tam mastürbasyon yapacakken banyo kapısı açıldı,çıplak bir Louis ile.
Yüzü kızarmıştı ve elleri kapının iki yanındaydı.
"Orada yardıma ihtiyacın var mı tatlı şey?" Neşeyle sordu.
İçimden evet diye bağırıyordum,ama yapmamalıydım. Yapamazdım.
Tam hayır diyecekken yatağa doğru geldi ve çarşafın altına kaydı.
"Wow,büyük birine sahipsin."
Karnımda birden inlememi sağlayan sıcak eller hissettim. Çok şaşırtıcıydı. Daha sonra penisimin başında bir dudak hissettim.
"L-louis.." İnledim. Çok güzeldi. Çok fazla güzeldi.
Çarşafın altından kafasının inip çıktığını görebiliyordum,daha önce hiç bu kadar güzel hissetmemiştim. Kısa zaman sonra,kafasını kendime bastırdım ve ağzına geldim. Yapmıştım. Çok sesli bir şekilde inledim,tüm otel duymuş olabilirdi.
Louis'nin yutkunduğunu duydum,daha sonra beni serbest bıraktı.
"T-teşekkür ederim.." Fısıldadım."Altta mısın?" diye sordu çarşafın altından çıkarken. Terli yüzü açığa çıkmıştı.
"Şey,evet." Utangaç bir şekilde cevapladım.
"Şey ister misin-bilirsin?" Yavaşça beni öptü, karnımda yeniden bir kasılma hissettim. Neden böyleydim ben?!
Yeniden aşağıya doğru indi,elinin deliğime girdiğini hissetim ve acıyla çığlık attım.
Durdu. "Ah,Tanrım üzgünüm." Yeniden içime girmeden önce parmaklarını yaladı.
"Çok darsın." diyerek inledi. Daha sonra parmağını nazikçe içime itti ve hırıltılı bir şekilde inledim.
"Louis,s-sadece gir! Seni içimde istiyorum!" diye bağırdım.
Yavaşça içime girerken sıkı sıkı yatağın başlığını tuttum. Hareket etmeye başladığında..
"Ç-çok d-darsın." İnledi. "B-bunu sevdim."
Tüm vücudumun terle kaplandığını hissedebiliyordum, Louis her tarafımı öpmeye başladı. Boynum,dudaklarım ve göğüslerim..
"L-lou,geleceğim.." Mırıldandım.
"Devam et." Her şeyimi göğsüne serbest bıraktım.
"B-ben.." O bitirmeden önce içimde sıcak bir sıvı hissettim.
Paniklemeye başladım. "Kahretsin!" bağırdım. Onu benden uzağa ittim,beyaz sıvının içimden çıkışını hissettim.
"Tanrım, Tanrım!" Ağlamaya başladım.
"Sakin olur musun?" Çarşafı bacaklarıma ve vücuduma sararken ağlamaya devam ettim.
Beni yakınına çekti. "Ssh,hiçbir şey yanlış gitmedi." kulaklarıma fısıldadı.
Sonunda hissetmeye başladığımda,her şey yolunda gidiyordu. Bence bu sadece bir geceden fazlasıydı.
∞