h a r r y
İki hafta geçmişti,ama hâlâ doğru hissetmiyordum. Hâlâ Louis'yi hatırlıyor ve hayaller kuruyordum.
Takıntılı mıydım?
"Omlet ister misin?" Niall elinde tavayla döndü.
"Elbette." dedim.
"Haz,birazdan çıkıyorum. Belki akşam yemeğinden sonra gelirim. Bir şeye ihtiyacın var mı?" Tavaya yumurta kırdı.
"Hayır,ben iyiyim." Kupamdan bir yudum aldım,telefonumdan hüzünlü tweetleri okumaya devam ettim.
Birkaç dakika sonra, Niall önüme içinde omlet ve birkaç domates olan bir tabak koydu.
"Çoook lezzetli gözüküyor Ni." dedim.
Domatesten bir ısırık aldım,her zamanki gibi lezzetliydi. Ama omletten bir çatal aldığımda kokusu kusmak istememe sebep olmuştu.
Çatalımdaki omlete usulca baktım, Niall hemen fark etmişti.
"Beğenmedin mi?" Gözlerindeki hayal kırıklığını görmüştüm.
"Hayır,beğendim. Sadece son zamanlarda biraz isteksiz hissediyorum."
"Dinlenmelisin." Çatalı ve tabağı aldı. "Gitmeden sana meyve suyu hazırlayacağım."
"Güzel olur." Yorgunca cevapladım.
Merdivenleri çıktım,elimi tişörtüme bastırdım. İyi hissetmiyordum..
Yatağa gitmeden önce ılık bir duş almaya karar verdim.
Kıyafetlerimi hazırlarken midem bulandı ve bir şeylerin yukarıya doğru çıktığını hissettim. Lavaboya koştumve eğildim. Önceki gece yediğim her şeyi çıkardım.
Şanslıyım ki Niall yoktu. Yoksa telaş yapardı.
İnledim,başımın döndüğünü hissediyordum. Dişlerimi fırçaladım ve yüzümü havluyla sildim.
"Senin sorunun ne Harry?" Aynaya baktım ve kendime sordum.
Odama döndüm ve kıyafetlerimi hazırladım,yavaşça ve ağırca nefes aldım. Gözlerim ağırlaşıyordu. Neyse ki ılık banyoyu seviyordum.
Banyo yaptıktan ve kıyafetlerimi giydikten sonra kendimi yatağa attım. Üstüme battaniye örttüm. Hasta olmadığımı biliyordum,ateşim yoktu,tek hissettiğim baş dönmesi ve mide bulantısıydı.
Tanrım,sorun neydi?
Sonunda,vücudum uyumama izin vermişti.
Daha yarım saat olmuşken kapı açılma sesiyle uyandım.
"Oops,uyandırdığım için üzgünüm." Niall fısıldadı,bir bardak meyve suyu tutuyordu.
"S-sorun yok." Yatakta doğruldum,başımın döndüğünü hissediyordum.
"İyi misin?" Bardakla pipeti uzattı.
Bir yudum aldım ve ferahladım. "Evet,hava değişiminden olabilir."
"Bir şeye ihtiyacın olursa ya da bir şey istersen bana yaz." Beni yeniden yatırdı,sessizce odadan çıktı.
Bardağı yanımdaki masaya bıraktım,gözlerimi kapadım. Daha iyi hissediyordum.
Bir saniye bile sürmemişti,hemen irkildim çünkü..
"Siktir,siktir. Siktir! Bu olamaz!" Battaniyeyi üstümden attım ve hemen kıyafetlerimi değiştirdim.
Her yere çarpıyordum,nefes alışımı bile hatırlamıyordum.Masanın üzerinden cüzdanımı,anahtarlarımı ve telefonumu aldım. Evde başkası olabilir diye yavaşça merdivenleri indim.
Alt kata indiğimde kapıdan çıktım,arabamı çalıştırdım ve hatırladığım en yakın mağazaya gittim.
Evin iki kilometre ilerisindeki mağazaya girdim,içeride fazla insan yoktu. Otomatikmen gebelik testlerini aradım.
Üç farklı tür aldım,acemice kasaya yürüdüm,kasadaki insanın yargılayıcı olmamasını umdum.
"Yedi pound tutuyor." dedi kasadaki bayan. Cüzdanımdan parayı çıkardım ve eline uzattım.
"Kız arkadaşın için mi?"
"Benim için olsaydı,kötü mü olurdu?"
Güldü,parayı aldıktan sonra elimdekileri bir poşete koydu. "Eğer senin içinse,tebrikler,şanslı adammış." Gülümsedi.
"Neden ki?"
"Güzel genlerin var gibi gözüküyor,tatlım." Para üstünü uzattı.
"Üstü kalsın." Kıkırdadım. "Hah,daha sonra görüşürüz!" Bir elimde poşet,diğer elimde anahtarlar varken kıza gülümseyip kapıdan çıktım.
Eve doğru hızlıca gittim,yanaklarımın hafifçe terlediğini hissediyordum.
Eve girdim,doğruca merdivenlerden çıkarak odama girdim. Hızlıca kapıyı kilitledim. İlk kutuyu açtım,talimatları okudum ve neye ihtiyacım varsa hazırladım. Sabırla üç dakika bekledim,geri döndüm ve bakmak için odada yürüdüm. Çubuktaki iki çizgiye baktım.
"İki çizgi hamile demek.." diye fısıldadım. Çubuğu çöpe attım.
İkinci ve üçüncü testi de yaptım. Hepsi pozitifti. Biliyorum dikkatli olmalıydım,ama prezervatif kullanmamıştım, Tanrım!
Kafama yavaşça vurmaya başladım,sertçe değil,beni gerçeğe döndürecek kadar.
"Bir bebeğim var." Odaya göz gezdirdim,hissizleşiyordum.
"Louis'den." Dizlerimin üzerine düştüm ve ağlamaya başladım.
Beni korkutan şey ise,çocuğumun babasını bir daha göremeyecek olmamdı.