9. Bölüm

20.5K 567 185
                                    

Multimedia Buğra.

Kitabımın okunmasına göre like ve yorumlar çok az. Böyle giderse kitaba ara vereceğim. Neyse iyi okumalar. Ben biraz neşesiz.

9. Bölüm

Araba nehir kıyısında durduğunda Buğra'ya döndüm. Beni sürpriz diye buraya mı getirmişti? Nehir kıyılarına bayılırdım. Özellikle buralarda piknik yapmayı.

Surat ifadem mutlu bir şekilde konuştum. "İnelim mi arabadan artık?"

Başını aşağı yukarı doğru salladı. Kendi kapısını açıp arabadan inerken ben de kapımı açtım. Buğra arabanın bagajını karıştırıyordu. Yanına gittiğimde ne yaptığına baktım. Büyük bir sepet çıkarmıştı. Yanında da kırmızı bir örtü. Eşyalardan anladığım kadarıyla piknik yapacaktık.

"Aşkım... Piknik yapmaya mı geldik?"

"Evet, güzelim."

Cevabı beni fazlasıyla mutlu etmişti. Dediğim gibi piknik yapmayı çok seviyorum.

Örtüyü yere serdikten sonra sepetin içinden bir bir yiyecekleri çıkarmaya başladı. Birkaç tane sandviç, pasta ve şarap. Hım... Acaba bunları kendi mi hazırlamıştı. Yoksa hazırlatmış mıydı? Meraklı bir şekilde aklımdaki soruyu dile getirdim.

"Bunları sen mi hazırladın?"

Buğra "Kısmen. Birazcık yardım almış olabilirim," dedi.

"Kimden?"

"Yasmin'den."

Ne? Yasmin mi yardım etmişti ona? Ne karşılığında etmişti? Sonuçta Yasmin ile anlaşamıyorduk, birbirlerimizi sevmiyorduk. Buğra gelipte ona 'Ada'ya sürpriz yapacağım, bu yüzden bana yardım et.' dese kesinlikle kılını bile kıpırdatmazdı. Acaba Buğra ona ne teklif etmişti? Aklımdaki düşünceleri bir kenara kovdum ve yerdeki örtüye oturdum. Şimdi bu konu hakkında konuşmak istemiyordum. Mutluluğumuza engel olma fikri hoşuma gitmemişti çünkü.

Yiyecekleri bitirdikten sonra ben pastayı yerken Buğra da şarap içti. Etrafta kimse yoktu. Sadece nehirdeki suyun sesi duyuluyordu ve bu insana rahatlık veriyordu.

"Burası çok güzel ve sakin. Tam istediğim bir yer. Sana gerçekten çok teşekkür ederim. Hep beni mutlu etmek için çalışıyorsun. Ne desem az, biliyorum ama... Seni seviyorum."

Buğra dediklerim karşısında gülümsedi. Eli anımda elimi kavrarken "Ben de seni seviyorum," dedi.

Kalbim hızlı bir şekilde atmaya başladığında gözlerimi kapattım. Ah... İyi ki bu adam hayatıma girmişti. Beni seven, önemseyen bir insanın hayatımda olması gerçekten güzel bir şeydi.

Aklıma gelen soruyla tekrar gözlerimi açtım. "Buğra..."

"Efendim?"

Dudaklarımı ısırırken soruyu nasıl soracağımı düşünüyordum. Yanaklarım hafif bir şekilde kızarmıştı bile. "Hiç şeyi düşündün mü? Bizim... İkimizin bir çocuğunun olmasını." Soruyu sorabildiğimde derin bir nefes aldım. Cevabını merak ediyordum. Olumsuz bir cevap verirse üzülürdüm.

"Tabii ki ikimizin bir çocuğunun olmasını isterim ama sanki biraz erken gibi. Bu sorumluluğu alabilir miyiz?" Haklıydı aslında.

"Bilmiyorum. Ortalıkta koşuşturan minik ayaklı, tombul bir bebek olsa fena olmaz sanırım. Ha?" dedim ben de Buğra'nın dediklerine karşılık.

"Sana benzeyen güzel bir bebek olacaksa neden olmasın?" dedi.

Bana benzeyen ve... Güzel. Beni güzel mi buluyordu yani?

Kıkırdadım ve konuştum. "O zaman son karar nedir? Yapacak mıyız?"

"HAYIR!" Yan tarafımdan gelen sesle oraya doğru döndüm. Ses biraz tanıdık gelmişti ama kim olduğunu çıkaramamıştım. Kafamı karşımızda dikilen kişiye doğru kaldırdım.

Bir dakika...

Yasmin adlı çirkin karının burada ne işi var?!

Like ve yorumlarınızı bekliyorum. Bunlara gerçekten ihtiyacım var çünkü. Siz ne kadar çok bana destek verirseniz benim de o kadar çok yazma isteğim geliyor. O yüzden... Pamuk eller vote butonuna!

Buğra'nın ağzından veya Yasmin'in ağzından bölüm yazmamı ister misiniz?

Psikopat Kocam (Düzenleniyor.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin