Bursa

33 6 7
                                    

Elemeler Adel için gerçekten de zor olmamıştı. Her ne kadar, içinde, çeyrek finale yükselmiş olmanın mutluluğu varsa da şimdi karşılaşacağı rakiplere karşı hazırlıklı olması gerektiğini biliyordu. Bundan sonrası elemeler gibi kolay olmayacaktı.

Nihayet gelmiş olan at arabasına Akça ve Kena ustayla birlikte eşyalarını yerleştirirken ilginç bir endişe dolu mutluluk yaşıyordu.

Çeyrek final maçları Bursa'da gerçekleşecekti. Bu yüzden onlar için önlerinde uzun bir yolculuk vardı. Okulu ise bir müddet derslerine giren usta idare edecek gibi görünüyordu. Kena usta ona güveniyordu.

"Her şey tamamsa hadi binin arabaya." dedi Kena usta son valizi de arabaya yerleştiren Adel'den tarafa dönerek. "Her şey tamam." demişti Adel elindeki işi bitirdikten sonra. Ardından Kena ustayla birlikte arabaya bindiler.

Arabaya yerleştiklerinde at arabacısının kırbaç sesiyle yolculuk başlamıştı. Adel Akça'ya bakarak gülümsedi. Kena usta çocuklar rahat etsin diye at arabacısının yanına oturmuştu. Onlar önde şimdiden koyu bir muhabbete dalmışlardı bile.

Akça "İnanılmaz! İlk kez Bursa'ya gideceğim." dedi çığlığa yakın bir sesle. Adel "Aynen öyle, ben de." derken heyecanını gizleyememişti. Gözlerinde beliren azimle "Eğer başaramazsam çok üzüleceğim." dedi. Akça elini sıcakkanlı bir şekilde arkadaşının omzuna attı. "Elbetteki başaracaksın." dedi. Adel Akça'ya bakıp gülümsemişti. Onun yanında olması gerçekten çok iyi olmuştu. Akça ona güven veriyordu.

Yolculuk her ne kadar rahat geçse de yine insanı yormuştu. Bursa'ya varmaları ise birkaç gün sürmüştü.

Adel ve Akça Bursa'yı uzaktan gördükleri andan itibaren vurulmuşlardı resmen. Daha ilk günden gezme fırsatları olmamıştı ama bu gördükleri haliyle bile Bursa, onları cezbetmeye yetmişti.

At arabası onları kalacakları otelin önüne bırakıp gittiğinde ellerindeki çantalara otele şöyle bir göz attılar. Kendi kasabalarında böyle bir otel bulmak imkansızdı. Adel ve Akça hayran kalmış bir halde birbirlerine baktılar. Sonra Kena ustanın "Hadi artık içeri girelim." uyarısıyla otelden içeri girdiler. Bu birkaç gün Bursa'yı bir kenara bırakmalıydılar. Çünkü birkaç gün sonra çeyrek final maçları başlıyordu. Kena usta Adel'in yalnızca maçlara odaklanmasını istiyordu. Zaten Bursa kaçmıyordu ya, daha sonra öğrencisini bol bol gezdirirdi.

***

Bursa'da güzel bir ikindi vaktiydi. Adel ve Akça çarşıda Kena ustayla beraber yürürken bir yandan da etraflarını meraklı bakışlarla seyrediyorlardı. Kena usta da bunu farkındaydı.

"Tamam, biraz daha sabredin. Eğer Adel ilk çeyrek final maçında iyi bir performans sergilerse söz sizi yemeğe götüreceğim." dedi. Adel ve Akça birbirlerine bakarak sırıttılar.

"Emin olabilirsin Kena usta, elimden geleni yapacağım." dedi Adel. Kena usta ciddileşerek "Artık iş ciddiye bindi Adel. Bu seferki rakiplerin daha zor olacaktır." dedi.

Kena usta haklıydı. Adel zaten bunu biliyordu ama bir de Kena ustadan duymuş olmak bunu daha iyi fark etmesine sebep olmuştu. Birden yine zihnini turnuva meselesi istila etmişti.

Çarşıda güzel bir yürüyüşten sonra nihayet sahaya gelebilmişlerdi. Burası inanılmaz büyük bir yerdi. Kendi kasabalarındaki toprak saha bunun yanında çorak bir arazi gibiydi. Adel ve Akça bir müddet açık kalan ağızlarıyla bu büyük sahaya bakakaldıktan sonra Kena ustanın kendilerine işaret etmesiyle içeriye girdiler. Giriş kısmını geçip seyircilerin olduğu kısma geldiklerinde koca arenaya bakakalan Adel bir an milyonlarca seyircinin önünde dövüştüğünü hayal etti.

Kılıcın RuhuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin