Kılıcın Ruhu

Çok Dikkatli

Narim sert bir hamleden sonra Seyran'ı sertçe arkadaki bahçe duvarına yapıştırdı. Kılıcını boğazına dayayarak "Sonun geldi ha Seyran?" dedi muzipçe.

Bunu gören usta kızgın bir halde "Narim! Arkadaşını bırak!" diye bağırarak yanlarına hızlıca geldi. Narim gözlerini devirip geri çekilmişti. Kaşları çatık bir şekilde yanlarında beliren usta kollarını göğsünde bağlayarak "Ah... Burası oyun parkı değil! Maskaralığı bırakın da size gösterdiğim hareketlere çalışın." diyerek yavaş adımlarla diğer öğrencileri gözlemleyerek yanlarından uzaklaştı.

Narim buna oldukça sinirlenmişti. Seyran'a döndü ve "Burası oyun parkı değilmiş." dedi ustanın taklidini abartı bir şekilde yaparak. Sonra ustanın olduğu tarafa dönüp arkasından sert bakışlar fırlattı. "Bu insanlar kendini ne zannediyor acaba?" dedi sonra. Seyran "Sakin ol Narim. İnsanları anlamak zor." dedi. O da gözlerini Narim'in baktığı yere çevirmişti.

O sırada usta Adel'i izliyordu. Hamleleri başarılı bir şekilde uyguladığını görünce "Aferin Adel, böyle devam et." demişti. Bunu gören Narim alaycı bir şekilde "Aferinmiş." dedikten sonra Adel'i işaret ederek "Sence de fazla gösteriş meraklısı değil mi? Öne çıkmak için elinden geleni yapıyor." dedi, sonra alaycı bir şekilde hıhladı. Seyran Narim'e katılarak "Sadece iyi dövüştüğünü zannediyor. Usta da onu kayırıyor." dedi. Narim'in alaycı bakışlarını nefret bürümüştü.

"Bu kız sinirlerimi bozuyor."

Seyran "Zaten geçen gün Kena ustayla birlikte okuldan çıktıklarını gördüm." dedi. Narim hayretle Seyran'a dönerek "İkisi tek başına mı?" diye haykırdı. Gözleri fal taşına dönmüştü. Hala Adel'in orayı seyreden Seyran "Evet. İkisi tek başına. Onları uzaktan biraz izledim ama nereye gittiklerini kestiremedim. Ondan önceki gün de talimden hemen sonra ustanın çağırmasıyla Adel'in büyük sınıfa Kena ustayla konuşmak için girdiğini görmüştüm." dedi. Bunun üzerine iyice canı sıkılan Narim dışarıya nefesini vererek "Ayrıcalıklı olmak bu olsa gerek." diyerek dişlerini sıktı. "Bu kız cidden sinirimi bozuyor."

***

Talim biter bitmez Adel'in hemen kılıcını kuşağına soktuğunu gören Akça şaşkınlığını gizleyemedi. Bir Adel'e bir de kuşağına soktuğu kılıcına bakarak "Adel, sen iyisin değil mi?" diye sordu alaycı bir endişeyle. Akça'nın bu mantıksız sorusuna karşı Adel "İyim... Asıl sen iyi misin? Durduk yere bu soru da nereden çıktı?" diye karşılık verdi. Akça Adel'in kılıcını işaret ederek "Kılıcını kuşağına soktun da ondan soruyorum. Galiba kıyamet yaklaştı." dedi gülerek. Olayı anlayan Adel "Of Akça, işin gücün yok mu senin" derken o da hafif gülmüştü. Sonra "Kena ustayla konuşmam lazım." dedikten sonra ciddileşti. Meraklanan Akça "Neden? Bir şey mi oldu yoksa?" diye sordu. Adel "Uzun hikaye. Önce Kena ustayla konuşayım sonra anlatırım." diyerek gitmeye yeltendiyse de Akça onu durdurmuştu. "Dur bir dakka ya. Dün de bir şey anlatmadın zaten. Şimdi bu kadar kolay kurtulamazsın." Adel nefesini dışarıya verdi. "Kena usta okuldan ayrılmadan onu yakalamam lazım. Söz sana sonra her şeyi anlatacağım." diyerek Akça'nın elinden kurtulmayı başardı. Sonra arkasında ellerini göğsüne pes ederek bağlamış bir Akça bırakarak hızlı adımlarla okul binasından içeri girdi.

Adel'in bu durumuna şaşıran sadece Akça olmamıştı. Adel'in talim çalışmayı bıraktığını fark eden Narim de bayağı şaşırmıştı.

"Bir dakika! Daha demin binadan içeri giren Adel miydi yoksa bana mı öyle geldi?" diye atıldı Narim. Arkadaşlarıyla birlikte bahçe duvarının kenarına dayanmış talim sonrası yorgunluklarını geyik yaparak atmaya çalışıyorlardı.

Seyran binaya doğru bakarak "Evet, oydu." dedi. Yanlarına gelmiş olan diğer iki arkadaşları da o tarafa dönmüşlerdi. İki arkadaştan biri "Hayret! Nasıl ki Adel talimi bırakıp da içeri girdi." dedi. Diğeri de "Bazen büyük sınıfta çalışıyor. Belki yine oraya gitmiştir." deyince Narim Seyran'a gözüyle işaret verdi. Bunun üzerine Seyran hemen okul binasından içeri fırladı. İçeriye girdiğinde Adel'in Kena ustanın odasının önünde olduğunu hemen görebilmişti. Şaşkınlıkla yerinde kalakalan Seyran Adel'in hemen sonra odadan içeri girdiğini görünce hemen Narim'in yanına bu şüphe uyandıran haberi vermek için koşarak geri döndü. Koştuğu için nefes nefeseydi.