Sıra Bende

◄Randevu Saati►

Bu bölümü okuyuclarımın çoğalmasını sağladığı için Reverans'a ithaf ediyorum. Umarım beğenirsin :D Diğer okyuuclarım umarım sizde beğenirsiniz. İthaf isteyen varsa bana mesaj atabilir. Multimedya'da Nil Duru'nun bir resmi var. Bakmadan geçmeyin :)

Alper'den 

İnanamıyorum, Nil Duru beni aradı. Üstelik birde benimle buluşmak istedi. Ama Muratcan'da kafeye geleceği için Nil Duru ile ben baş başa kalamayacağız. Olsun, Muratcan ile Nil Duru kardeş gibi. Artık Muratcan'da eniştesiyle biraz daha fazla vakit geçirir. Acaba yarın buluşmada ne giysem? Dur bir dakika. Buluşma saat kaçtaydı?

Hoşlandığım kişi ile birlikte randevu gibi bir şey ayarladım ama randevunun saat kaçta başlayacağını unuttum. Bu nasıl olabilir? Şimdi Nil Duru'ya "Buluşma saat kaçtaydı? Buluşma saatini hemen unuttum da." diyemem herhalde. Aslında ilk başta sanırım saat üç buçuk demişti. Yoksa dört mü demişti. Dayanamıyorum, Nil Duru'ya soramazsam Muratcan'a sorarım. Ama bende Muratcan'ın telefon numarası yok ki. İşte şimdi yandık. Gerçekten ben nasıl randevu saatini unuttum?

Aslında Ege'yi arayabilirim. Ege'de Muratcan'ın numarası vardır. Onu aramalıyım. Hemen telefonumu kapıp Ege'yi aradım. O bana Muratcan'ın numarasını verdi ama Muratcan'ı aramaya korkuyorum. Belki Nil Duru ona "Buluşmaya Alper'de gelecek." dememiştir. Muratcan bana "Neden buluşma saatini soruyorsun ki? Yoksa Nil Duru ile beni basacak mısın? Merak etme sen Nil Duru'dan hoşlanıyorsan sana söyleyeyim ben Nil Duru'dan hoşlanmıyorum." derse ne yaparım ben? Peki şimdi ne yapmalıyım? En iyisi mesaj atmak. En azından bu şekilde onunla konuşmam. Ama ya beni ararsa? Olsun yine de ona mesaj atmalıyım.

5 dakika sonra

Muratcan'a "Limon Kafede bulusma saat kactaydi?" diye mesaj attım. Telefonumu hem seviyorum hem nefret ediyorum. Dili hep İngilizce çünkü. Dili Türkçe yaptığımda ise mesaj gönderilemiyor. Vallaha ben "İphone 5" almak istiyorum ama çok pahalı. Yine de bir zaman alacağım. Bundan emin olun.

En sonunda Muratcan'dan mesaj geldi. Mesaj şu şekildeydi: "16:30'da" Her zamanki Muratcan işte. Bir kere de kısa mesaj atmasa keşke. Neyse en azından randevu saatini öğrendim. Bu tam bir randevu olmayabilir ama bu Nil Duru ile benim ilk buluşmam. Bazıları -Alper- buna randevu der. Bu olaya "randevu" diyenler bence çok akıllı insanlar. Beyinleri çok iyi çalışıyor. Ama şimdi kıyafet seçmek için benim de beynimin çok iyi çalışması gerekiyor. Aynı zamanda yarın içinde beynimi çok iyi çalıştırmalıyım. Ama şu an öncelik kıyafet seçmekte. Kıyafetlerimi neden ben seçiyorum ki? Bahar'ı çağırırım o halleder. Nasıl olsa Bahar'ın giyim şekli muhteşem. Moda'dan çok iyi anlıyor. Yani bana göre.

Şimdi Bahar'ı arayacağım ve ona "Acilen gelmesini" söyleyeceğim. Bahar'ı arıyorum. Neyseki aramamı kısa sürede cevapladı. Onunla biraz konuştuk. Pek önemli şeyler demedik ama konuşmamız şu şekildeydi:

Bahar:

-Alo, Alper sen misin?

Ben:

-Arayan kim gibi duruyor?

-O anlamda demedim. Neyse ne için aramıştın?

-İnsan bir hâl hatır sorar. Sen ne biçim bir arkadaşsın?

-Nasılsın? İyi misin? Şimdi hemen konuya gir.

-Artık bununla idare edeceğiz. Neyse, yardımına ihtiyacım var.

-Ne konuda?

-Kıyafet seçeceğim.

-Eşofman falan giy olur biter.

-Ama bir buluşma için bunları giyemem.

-Giyersin bir kere.

-Ama buluşma bir kızla.

-O zaman külahlar değişti. Hemen oraya geliyorum. Ama eviniz neredeydi?

-Bahçelievler'de.

-Çok açıklayıcı oldu doğrusu.

-Bahçelievler'de 100. Yıl Caddesinde. Ama şu an da Bahçelievler'de değilim. Anneannemlerdeyim. Öncelikle ben bir evimize gideyim. Bu arada 96 nolu apartman. 5 numara. Çabuk ol.

-Asıl sen çabuk ol. Hem bu kız da kimmiş? Bana hemen söyleyeceksin, tamam mı?

Korkudan telefonu kapattım. Bahar'a yalan söylemeliydim. Başka bir kızın ismini söyleyecektim. Acaba hangi kız desem. Ah, buldum işte. Zeynep diye bir kızla buluşacağımı söyleyeceğim ona.

 Güzel bir bölüm oldu değil mi? Haydi şimdi herkes yorum yapmaya :) Sizi seviyorum <3