Uzun bir aradan sonra yine sizlerleyim. İyi okumalar....
3 ay sonra...
Uyandığımda her yer karanlıktı. Hiçbir şey gözükmüyordu. Gözlerimi kapatıp açtım. Bir iki dakika sonra gözlerim karanlığa biraz da olsa alışmış etrafı görebiliyordum. Yataktan kalkıp balkona doğru ilerledim. Balkon kapısının kolunu aşağı indirip açtım. Açar açmaz soğuk hava titrememe sebep olurken ben bundan bir hasta gibi zevk aldım.
Balkona çıkıp demir korkuluklara doğru ilerledim. Korkuluğa yaslanıp sokak lambalarının aydınlattığı sokağa baktım. Hiç kimse yoktu. Bütün evlerin ışıkları sönmüş herkes uyuyordu. Bakışlarımı gökyüzüne çıkardım. Gökyüzünde hiç yıldız yoktu. Ay bile gözükmüyordu. Kara bulutlar gökyüzünü sarmış yıldızların gözükmesine izin vermiyordu. Benim içim de gökyüzü gibi kara bulutlarla kapanmış içimdeki sevinçlerin mutluluğun umudun kısacası bütün güzel duyguların üzerini örtmüş gün yüzüne çıkmasına izin vermiyordu.Yüzüme bir damla düştü. Ardından bir tane daha. Bir tane daha... Derken yağmur yağmaya başladı. Kafamı indirip boş sokağa bakmaya başladım. Çöp kutusunun üzerindeki kedi bir şey yiyordu. Yağmur daha çok yağmaya başladı. Kedi yediği şeyi de bırakıp hızla çöp kutusundan inip gözden kayboldu. Kedinin arkasından bakarken Sokak lambasının altında bir şey gördüm. Korkuluğa iyice yaslanıp ne olduğunu görmeye çalıştım. Sokak lambasının biraz arkasında biri duruyordu. Boyuna ve yapısına bakılırsa bir adamdı. Gözlerimi iyice kısıp bakmaya başladım. Yağmur görmemi biraz da olsun engellese de adamın kapşonlu bir ceket ve koyu renkte bir pantolon giydigini görebildim. Ellerini cebine sokmuş etrafına bakıyordu. Bu sırada o da kafasını kaldırıp benim olduğum yere bakmaya başladı. Adamla göz göze gelince korkup bir adım geriye gittim. Adama baktım hala bana bakıyordu. Yağmurdan dolayı sırılsıklam olmuştum oda benim gibi ıslanmış fakat orada durmaya ve bana bakmaya devam ediyordu.
Sokakta başka yerlere bakmaya başladım. Sonra adamın hala bakıp bakmadığını merak edip sokak lambasının altına baktım. Hiç kimse yoktu! Ama daha az önce oradaydı! Herhalde yanlış gördüm diyerek kendi kendime söylendim. Üşüdüğümü hissedip kollarımı bedenime sardım. Orada biraz daha durdum. Odama geri dönmek için arkamı dönüp adım attığım sırada ismimin söylenmesiyle olduğum yerde kaldım.
Tüm bedenimi öyle bir korku sarmıştı ki yerimden kıpırdayamıyordum.. Kim beni çağırmış olabilir di ki bu saatte? Kalbim delicesine atıyordu. Göğüs kafesimi zorluyordu. İsmimin bir daha söylenmesiyle anlık bir cesaretle arkamı döndüm. Gördüğüm şeyle olduğum yere yığılıp kaldım.
Yeni bölüm çok geç geldi biliyorum ama yazamadım. Bir türlü karar veremedim üstüne bayram ve başka şeylerde olunca yazmaya hiç fırsatım olmadı. Gerçekten çok özür dilerim canım okurcanlarım.
Bu bölüm de çok kısa oldu biliyorum ama gerçekten zorla yazdım. Sizde hiç yardımcı olmuyorsunuz bana ama. Ne yorum ne de vote var. Benim de biraz ilgiye ihtiyacım var siz böyle yapınca benim de yazma isteğim yok oluyor.
Kısa da olsa yorum yapın. Bir daha ki bölümü erken yayınlamayı düşünüyorum ama sizin de bana destek olmanızı istiyorum. Eğer yorum ve vote gelirse bölümler daha çabuk ve uzun olacak. Sizleri seviyorum canım okurcanlarım:-)...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'IN BEDELİ
RomanceAşk mı galip gelecek yoksa intikam hırsı mı? Aşklarını kalplerine gömüp intikam peşine mi düşecekler yoksa aşkları galip gelip sevdalarına mı sahip çıkacaklar? İki insan,iki kalp,iki intikam... Melis ve Emir...