4.BÖLÜM - TUTKU OYUNLARI

33.4K 1.8K 87
                                    

Ne çok konuşuyordu. Bunun gibileri onun orda kimse almazdı. Zaten onun da almaya niyeti yoktu. Ama gerçekten çok konuşuyordu.
“Dediğim gibi proje onaylanırsa -ki ortada bir sorun görünmüyor- Doğu’ya yapılacak yatırımın da artacağını düşünüyorum. Çünkü sizin gibi köklü bir holdingin o taraflara yatırım yapması reklam gibi bir girişim olacak. Biz yine de reklamlarımızı en sağlam ve en kaliteli şekilde hazırlayacağız. Bunun için ben ve ekibim arı gibi çalışıyoruz. Ama dediğim gibi en güçlü reklam şu an için bu iki şirketin ortaklık haberi.”
Derin nefes alan Arda, “Teşekkür ederiz Arya. Çok açıklayıcı ve aşırı baş ağrıtıcı bir konuşmaydı.”
“Teessüf ederim, ben bu konuşma için bütün akşam hazırlandım.”
“Keşke bir iki saat hazırlansaymışsın, yeterdi.”
“Abicim, hatırlatayım. Reklamcılık okusam da derece ile her sene mezun oluyorum ve kabul et ben bu işte çok iyiyim.”
“Kesinlikle bebeğim. Bunu hiçbirimiz inkar etmiyoruz.” Diye lafa girdi Burak. Sonra yeni ortaklarına döndü. “Evet Behram bey, bu akşam için sizi alı koyalım. Yemeğe ne dersiniz?”
“Olabilir.”
“Oldu o zaman. Sizi otelinize kadar bıraktıralım. Biraz dinlenin, malum başınız.” Derken Arya’ya baktı. “Sonra da akşam aldırırız sizi.”
“Peki.” Dedi.
O sırada Arya hemen öne atıldı.
“Ben bırakırım. O taraflarda işim var zaten.” Bu fırsatı kaçıramazdı. Sonra Sevda’ya eğildi. “Çok özür dilerim.”
“Ne için?” dedi kız anlamayarak.
“Şimdi diyeceğim şey için.” Sonra tekrar onlara döndü. “Sevda da başka bir yere uğrayacakmış. O yüzden taksi ile gidecek. Buyurun Behram bey.”
Behram başını eğdi ve önden yürüdü. Ardından ise Sevda hala ağzı açık bakıyordu. Bu kız cidden onu satmıştı.
Sonra söylenen şeylere kulak verdi çünkü Karahan’dan bahsediyorlardı. O olaylı günden sonra onu görmemişti ve çok özlemişti.
“Karahan’ı da arayalım akşam.” Diye fikrini öne sürdü Burak.
“Çağırın ama ben yokum.”
“Nasıl yoksun?”
“Çiftlik evine gitmem lazım.”
“Ne? Ne alaka oğlum?”
“Ya bir kaç gün orada kalmam lazım. Bugün bu toplantı olmasa gelmeyecektim de.”
“İyi tamam.”
“Hadi görüşürüz.” Deyip çıktı.
Burak da telefonunu çıkardı ve “Ben arayım bari şu adamı.”
Sevda ise başını salladı sadece.

                                            ***

“Eee Behram bey hiç konuşmuyorsunuz?”
“Aramızda bir muhabbetin olacağını düşünmediğimdendir.”
“Anlamadım.”
“Diyorum ki ortak bir konumuz yok. O yüzdendir.”
“Çok mesafeliyim diyorsunuz?”
“Hayır Arya hanım. Dediğim başka bir şey aslında. Neyse.”
“Peki. O zaman şöyle yapalım, mesela nelerden hoşlanırsınız?”
“Bu önemli mi?”
“Behram bey sadece önümüzdeki yol boyunca konuşmaya çalışıyorum.”
“Gerekli mi?”
“Amacınız ne?”
Adam yanındaki el frenini çekti. Kız kısmen boş olan yolda birden durmak zorunda kaldı. Adam kıza yanaştı. “Asıl senin amacın ne?” dedi öfkeyle.
“Ben sadece...” derin ve seri nefesler alıyordu. Korkmuştu.
“Sen sadece?”
“Sohbet etmek istemiştim. Arkadaş olmak anlamında.”
“Toplantıda içime düşerek mi arkadaş olacaksın?”
“Sen... Sen neden bahsediyorsun anlamadım.”
“Kuzeninle yaptığın aptalca muhabbetten bahsediyorum. Bak, ben sağır değilim. Abini dinlerim, Burak’a cevap veririm ama seni de dibimde konuşuyormuşsun gibi duyarım.”
“Neden bahsettiğini gerçekten anlamıyorum.”
“Gerçekten mi?”
“Evet. Gerçekten.”
“Hatırlatma mı ister misin?”
“Hayır şu saçma konuşmayı bitirmeyi istiyorum.”
“Neden? Sohbet ediyoruz işte.”
“Behram yeter! Tamam konuyu kapatalım.”
“Yanarsın Arya. Benim hayatım sana uymaz. Kuzenin haklı. Mesela ikinci karım olur musun?”
“Anlamadım. Ne demek bu?”
“Evliyim demek. Bizde ikinciyi almakta bir sorun olmaz. Ama sen ikinci olur musun?”
Kız aldığı teklifle yüzünü sertleştirdi. “Ben ikinci olmam. Ama seni kapıma köle ederim Şeyh efendi. Konuşmalarına dikkat et.”
“Nasıl yapacakmışsın bunu?”
“Böyle başlayabiliriz.” Dedi ve adamın yakasından tutup, kendine çekti. Dudaklarına uzun, sert ve ateşli bir öpücük bıraktı.
Behram şaşırdı. Hem de gözlerini pörtletecek kadar. Sonra kendini toparladı.
“Pek de etkili bir başlangıç değildi.” Dedi.
“Hiç inkar etme! Bayağı etkilendin.”
“Bunu da nereden çıkardın?”
“Dilimi talan eden dilinden ve dudaklarımı kapana kıstıran dudaklarından.” Deyip göz kırptı. Adam ise hala şaşkındı. Bu kadar cesur bir davranış beklemiyordu. Evet etkilenmişti. Ama bunu yapamayacağını hiç düşünmeyeceğindendi bu.
Otele geldiklerinde adam bir şey demeden indi ve odasına geçti. Eşiyle yeni evlenmişti. Aşk evliliği değildi ama karısı büyüleyici bir güzelliğe sahipti. Amcasının kızıydı Havva. Amcası ve babasının baskısı ile evlenmişti. Zaten doğduklarında kiminle evlenecekleri kaderlerinde yazılıydı. Havva küçüklüğünden beri aşıktı Behram’a. Ama Behram için Havva sadece amcasının kızıydı. Tabi ki karı-koca olmuşlardı ama bir türlü o içindeki tutkuyu, aşk dolu birleşmeyi ve hem ruhunun hem bedeninin aynı anda zevke ulaştırmayı başaramamıştı. Ama Arya’da bambaşka bir şey vardı ve Behram bu farklılıktan nefret etti. Sadece o öpücükle bile bedeni uyarılmıştı. İşte karısında bu yoktu ve o an Behram daha fazlasını yaşamak istedi o kızla. Çok daha fazlasını...

KARA SEVDA - TUTKU SERİSİ I-FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin