BLACKPINK \\ JENLISA

5.3

"Her şey gayet yolunda,yorgunluktan bilincini kaybetmiş.Lütfen daha fazla endişelenmeyin."Jennie doktora teşekkür edip Lisa'nın odasına girdi.

Herkes odadaydı ve Lisa'nın uyanmasını bekliyordu.

Bayan Monaban Jennie'yi gözleriyle rahatsız ederken Jennie umursamazca Lisa'nın yanına yaklaştı.

Yatağın yanındaki koltuğa oturdu ve elini Lisa'nın yüzünde gezdirdi.

Önce uykusuzluktan şişen göz altlarına sonra da ağlamaktan kıpkırmızı olan gözkapaklarında gezdirdi parmaklarını.

"Seni haketmeyen bir annen olduğu için üzgünüm minik bebeğim."

Odadaki sessizliği bozan Jennie,Bayan Monaban'ın sinirle yatağın yanına ilerlemesini sağlamıştı.

"Ne saçmalıyorsun sen terbiyesiz!"

"Genç kızlara tanımadan 'sürt*k' diyen sensin ama terbiyesiz olan benim öyle mi?"

Cevap bulamayan Bayan Monaban Jennie'nin elini Lisa'nın yüzünden itti.

"Bir daha Lisa'ya hiç biriniz ulaşmayacak."

"Böyle bir şey olmayacak Bayan Monaban."

Yatağın karşısından,Bayan Monaban'ın arkasından gelen ses Rose'a aitti.

"Ben annesiyim ben ne der-"

"Siz bir anne olamazsınız."Rose'un yanında elini tutan Jisoo konuşmuştu şimdi de.

"Asıl sizin anneniz anne olamaz,yetiştirdikleri çocuklara bak.Ucubenin teki."

Jennie ayaklanmıştı ve engel olan da yoktu.

"Söylesenize neyimiz ucube?"

Gözlerini Jisoo'dan alıp Jennie'ye çevirdi Bayan Monaban.

"Her bir zerreniz ucube."

Jennie bu kadının neden bu kadar 'beyinsiz' olduğunu sorguluyordu beyninde.

"Lisa,Rose'dan da,Jisoo'dan da,benden de ayrılmayacak."

"BEN NE DİYO-"

"Senin dediğinin bir önemi yok artık,anla şunu."Konuşan büyük kızıydı Bayan Monaban'ın.Bunu beklemiyordu.

Destekleyici bir söz için eşine döndü.

"Lisa'nın tercihleri,mutluluğu,sağlığı her şeyden daha önemli."Diyen eşinden aldı gözlerini ve tavana dikti,aynı zamanda elini sinirle saçlarından geçirdi.

Odada ona karşı konuşmayan sadece Bambam kalmıştı.

"Uçak biletine baktınız mı?"

Jisoo'ya bakarak konuşan Jennie'yi dinlemeye koyuldu Bayan Monaban.Lisa'nın gideceğini düşünmediği için mutlu olmuştu.

"Bakmadım,Lisa uyanınca bakarız."

"Doğru-"Rose'un konuşmasını bir hışımla böldü Bayan Monaban.

"Lisa'yla ne alakası var sizin defolup gitmenizin?!"Bayan Monaban'ın konuşmasıyla hiç tepki vermeyen Bambam sonunda göz devirmişti.

Bayan Monaban'ı annesi gibi seviyordu ama şuan yolda görse selam vermeyecek kadar olmuştu.

"Onsuz gideceğimizi mi düşündünüz yoksa?"Alayla gülen Jennie Bayan Monaban'ın sinirini tekrar hoplatmıştı ama umursuyor gibi görünmüyordu.

"Lisa dizimin dibinden ayrılmayacak."Çatık kaşıyla keskin konuştu Bayan Monaban.

"O bizimle geliyor."

Bayan Monaban,hiç konuşmayan Bambam'in yanına gitti.

"Bir şey desene oğlum."Bambam kavuşturduğu kollarını açtı.Dayandığı duvardan kalktı.

Boş bakışlarını Bayan Monaban'ın kahvelerine dikti ve konuştu.

"Ben Lisa'nın mutlu olmasını isterim,sizin aksinize Bayan Monaban."

Odada kimsenin onunla olmadığının farkına varmıştı Bayan Monaban.

Birkaç dakika öylece dikildi,sonra eşinin yanındaki yerine gidip oturdu.

Düşünmeye başladı.

*******

"J-jennie."

Lisa'nın sesi ilgi odağı olmuş,herkes başına toplanmıştı.

Annesi Lisa'nın başucuna oturacakken Jennie onu itip oturdu.Jennie annesinin hakkı olduğunu düşünmüyordu.

"Efendim bebeğim,efendim güzelim."Lisa'nın elini sımsıkı tutan Jennie Lisa'nın aralanan gözlerini görünce mutluluktan gülüyordu.

Lisa'nın uyandığını gören Jisoo ve Rose birbirine sarılmış öyle izlemişti Lisa'yı.

Bambam'se gülümseyerek bakıyordu Lisa'ya.aynı Jennie gibi.

Bayan Monaban düşünceleriyle boğuşuyordu.

"Sizi asla göremeyeceğim sanmıştım."

İlk cümlesinin bu olması sadece Bambam ve Lisa'nın ablasını,babasını şaşırtmıştı.

Rose ve Jisoo birbirlerinden ayrıldılar.

"Seni ölsekte bırakmayız Lisa,yüzümüzü görmeye tahammül etmelisin yıllar boyu."

Jisoo'ya duyan Lisa gülümsedi.

"Tahammül edeceğime söz veriyorum."