Selam millet :D
Sınırın dolduğuna o kadar çok sevindim ki anlatamam. Buna cümleler yetmez :D
Neyse gene komik bir bölüm yazmaya çalıştım. Güldürmeye çalışmak çalışma hayatımın .. Neyse gene saçmalıyorum :D
Sınır ; 60 - :Dd
Ve bu .. Bu çok güzel bir etki ..
Sanırım şimdi çift olmayı anlıyorum. Sevgi'nin ne demek ve nasıl birşey olduğu. Onun her elini tutuşunda kalbimde bir hareketlenmenin sebebini. Her şey ama her şey şimdi netleşiyor kafamda. Şuan zor bela yanımda oturttuyorum onu, sırf bir erkeğin yanına oturmasın diye. Kıskanıyor muyum ? Tabii ki hayır sadece koruyorum -artık neyden koruyorsam orası meçhul-. "Bana öyle bakmayı kes. Hoca görecek." diye fısıldadı Deniz. Dudağımın kenarında bir tebessüm oluşurken "Sana baktığımı kim söyledi ? Ben Beyzaya bakıyorum. Saçları güzelmiş." dememle kafası bana döndü ardında da Beyzaya. Tekrar bana döndüğünde biraz yaklaşıp "O kafanı gövdenden ayırırım sadece bana bak ! Elin kızına neden bakıyorsun sen ?" sesi baya baya sinirliydi. "Elin kızı mı ? Sınıf arkadaşımız o." dedim sinir etmeye çalışarak. Tekrar bana döndüğün de zil çaldı. Sınıf yavaş yavaş boşalırken Denizde "Sınıf'ın kızıymışmış." diye homurdanarak dışarı çıktı.
Gülerek ayağa kalkıp kantinin yolunu tuttum. Sıra'nın olmaması şansıma. Hemen geçip " İbrahim abi ordan bir püskevit versene bana." dedim. Büsküviye püskevit dememe hoşuna gidiyor adamın. "Oo Özgür adamın naber ? Ne vereyim sana ?" dedi tezgahı göstererek. "Abi sen hallet bilirsin benim zevkimi ver işte. Yanında ıce tea falan da ver işte." dedim gülerek. Büsküviye uzanırken "Kızımız nerde ?" dedi. Ben masum masum bakarken "Ne kızı abi benim kızım yok ki. Ben daha evlenmedim." dedim sırıtarak. Alacaklarımı önüme yığdığında "Özgür saçma saçma konuşma senin böyle sırıtmana sebeb olan kızdan bahsediyorum." dedi. Güldüğümü yeni fark ederek "Ya yok sınavlar başlayacak ya ondan." dedim. Keşke daha inandırıcı bir yalan söyleseydim. Kafasını sallayarak "Tabii tabii." dedi. Parayı verip masaya oturdum. Birkaç dakika sonra Beyza yanıma gelip "Selam Özgür. Oturabilir miyim?" dedi. Kafamı sallayarak "Tabii." dedim. Oturunca "Ya şey .. Derste Denizle konuşmanı duydum." dedi ve devam etti "Bana baktığın kısmını." dedi gülerek.
Ben öksürme krizine girerken Deniz geldi. İşte şimdi sıçtım. Deniz sağ çıkarmaz beni burdan Beyzaya bakarak "Hayır canım yanlış duymuşsun. Git kulaklarını temizlettir veya bir kulaklık al !" dedi. Ben hala öksürürken ' Sen dur ben seni daha çok öksürtecem ' şeklinde bakışlar atmayı ihmal etmiyordu. Beyza ayağa kalkıp "Sen neden karışıyorsun Deniz ? Biz Özgürle konuşuyoruz. Sen kim oluyorsun" dedi. Yapma bunu Deniz yapma. Deniz önüne düşen saçlarını geriye atarak "Tabii tatlım yanlış oldu dimi ? Karıştırdım ben siz devam edin !" dedi sert bir şekilde ve gitti. Beyza tekrar sandalyeye oturarak "Neyse biz devam edelim." dedi gülerek. Oturduğum yerden kalkıp "Beyza bak tamamen yanlış anlaşılma var üzgünüm." diyerek Deniz'in yanına gittim. "Deniz. Dur bir." dedim arkasından. Sınıfa geçip sıradan çantasını aldı ve başka bir sıraya oturdu. "Deniz yanıma gel bir konuşalım." dedim. "Ne konuşalım Özgür ? Sevgili olduğumuzu söylesek ya artık." dedi. "Tamam söyleyelim bitanem. Hadi gel yanıma." dedim tebessüm ederek. Yanıma gelince "Bu kadar şeker olduğun için çok şanslısın." dedi gülerek. " Ayıptır söylemesi biraz öyle tabii." dedim.
...
Bizimkilerin yanına Denizle el ele gidince herkes bir şaşırdı. Ece "Bunu bekliyordum." dedi sinsice gülerek. Denize baktım "Valla ben söylemedim." dedi. Volkan bana şaşkın şaşkın bakmakla yetindi "Kardeşim birşey desene. Sen susmazdın normalde. Ece ne yaptın çocuğa çabuk söyle bak kızmayacağım." dedim göz kırparak. Ece biraz güldükten sonra "Soguk su içmiş sesi kısık." dedi Volkan'ın yanağını okşarken. "Konuş bir." dedim gülerek. Volkan elini sallarken "Allah aşkına bir konuş lan ne olacak ?" dedim. İkna etme çabalarım benim lehime çalışırken Volkan pes edip konuştu "Al Özgür al." dedi. Sesini duymamızla Ece, Deniz ve ben gülmekten yerlere yattık neredeyse. "La bu nasıl bir ses." dedim gülerek. "Siz kaşındınız yürüyün bu duyguyu sizde tadacaksınız." dedi Volka Ecenin elini tutarak götürürken. Bizde peşlerinden gidiyoruz tabi.
Küçük bir oyuncakçıya girerken biz neden buraya geldik hala anlamıyordum. Volkan kasadaki adamın yanına gidip "Abi helyum gazı alabilir miyiz?" dedi. Adam gülmemek için kendini sıkarken " Tabi hangi boy istersiniz ?" dedi. Adamın yüzü kendini sıkması sonucu kızarırken ben gülmeye başladım. Volkan iki dakika sonra küçük bir tüple yanımızda belirdi. "Yürün bize gidiyoruz." dedi. Biz yine Volkan'ın peşine takıldık. İyice bizi ordan oraya sürüklemeye başladı.
Eve gelince Feyza teyzeye selam verdikten sonra Volkan'ın odasına geçtik. Volkan tüpü bana uzatarak "Çek bunu içine." dedi. Ece araya girerek "Uyuşturucu gibi birşey mi bu ? Sen kötü şeyler mi kullanıyorsun Volkan ?" dedi. Volkan gözlerini devirerek "Saçmalama Ece öyle bir tip vor mı bende ?é dedi. "Valla şuan tipin öyle birşey ele vermiyor ama sesin .." diyip sustum. "Çek şunu Özgür çok konuşma !" dedi. Ellerimi teslim olmuşcasına kaldırdım. Ve tüpü elime alıp hortumu ağzı aldım. Volkan vanayı açınca ağzım aniden havayla doldu.
"Ee ne oldu şimdi ?" dedim. Dememle bizimkiler gülmeye başladı. Sesim küçük Emrah ile Ajdarın şarkısında ki ' Ajdaağğğr ' diye böğürdüğü kısımın birleşmiş şekli gibiydi. Bunu fark edince bende gülmeye başladım. Sesim kendine gelirken "Hadi şimdi sen çek bakalım." dedim Eceye dönerek. Ece biaz tereddütlü de olsa o da çekti. "Oha bu neydi be ?" dedi. "Ece canım o ses senden mi çıktı ?" dedi Deniz Eceyi süzerek. Deniz'e yastık atarak "Şapşal ." dedi gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafan Mı Güzel Lan ?
Ficção AdolescenteKorkulu bir rüya .. İstenmeyen duygular .. Düşünceli geçen geceler ... ... Aslında sadece Özgür'den bahsediyoruz. Onun hayatı her son sene okuyan bir liseli'nin ki gibi normal ve sıradan . Ona girecek olan YGS sınavına çalışmaya çalı...