⚜ Güven ⚜

176 12 2
                                    

YN: Eeeveeet! Nihayet 2. bölüme gelebildim :D Ve bu arada okur sayısı yaklaşık 300'e geldiği için okuyan herkese teşekkür ederim :D Umarım sizi pek sıkmıyorumdur :D Bölümler paylaşılması olarak baya zaman farkı oluyor ama daha da hızlanmaya çalışacağım. İyi okumalar! [Yorumlarınızı beklerim.]

Bu bölüm Drew-Scarlett'a ithaf edilmiştir :3

- - -

''Hayatta kimseye güvenmeyeceksin demek saçmalıktır inan. Ama kime 'iki defa güveneceğini' hesaplamalı insan.''

- Victor Hugo

Rick dalgınlığımı fark edince ''Macey bilmediğin çok şey var'' dedi.

Ona dönüp ''Adımı nereden biliyorsun? Seninle ilk defa o metroda karşılaştım. Bu kadar çok şeyi bilemezsin! Beni tanımıyorsun bile!'' dedim.

Rick ''Peki ya sen Macey. Beni tanımadığın halde seninle ilgili bir şey bilmediğimi nereden biliyorsun?'' dedi. Sorularımı cevaplarken beni köşeye sıkıştırıyor olması hiç hoşuma gitmiyordu.

Tam konuşacak iken beni susturup ''Eğer sana seni tanıdığımla ilgili yalan söylüyor olsaydım senin utandığın zaman kaşlarını çatıp bakışlarını aşağı doğru çevirdiğini, başkalarının önünde ağlamaktan nefret ettiğini, küçükken korktuğun zaman gözlerini kapatıp yumruklarını sıkarken içinden şarkı söylediğini ve yenilmekten nefret ettiğini bilmemem gerekirdi değil mi?'' diye sordu. Sadece ona bakakalmıştım. Bunlar benim dışımda kimsenin bilemeyeceği şeylerdi.

Yutkunup ''Benden ne istiyorsun Rick?'' diye sordum.

''Rick ''S sınıfına katılmanı istiyorum'' dedi.

Bu da neyin nesiydi? Artık şaşkınlığım iki katına çıkmıştı. Benim gibi birini neden o gruba almak isterlerdi ki?

Rick ''Bu kadar şaşırmanı beklemiyordum'' dedi.

Hızla ayağa kalkıp ''Şaka yapıyor olmalısın. Sizin o küçük ve saçma sapan grubunuza katılmak istemiyorum'' diye bağırdım.

Rick ifadesini bozmadan ''Senin o 'saçma sapan' dediğin gruptakilerin hepsi birer düşmüş melek. Buna ne diyeceksin Macey?'' dedi.

Bu nasıl olabilirdi? Düşmüş melekler hakkında birçok araştırma yapmıştım ama hiçbirinde bunun mümkün olmadığı yazdığı için benden başka bir düşmüş melek olasılığını hiç düşünmemiştim.

''Grubunuza katılmam için yalan uyduruyorsun'' dedim.

Kafasını iki yana sallayıp ''Sana asla yalan söylemem Macey. Ayrıca senin peşindeki adamlar bizim de düşmanımız. Kendilerine 'Koruyucular' diyorlar. Fakat onların tek amaçları dünyadaki düşmüş melekleri bulup öldürmek. İşlerini gizlice yapıyorlar ve buldukları düşmüş meleklere önce katlanılmaz işkenceler yapıp sorguya çekiyorlar, sonrasında ise onları liderlerine götürüp liderlerinin kararını bekliyorlar. Sonuç genelde ölüm emri oluyor'' dedi.

Onu dinlerken boğazımın kuruduğunu hissettim. Yaklaşık 6 ay önce yaşadıklarımı anlatıyordu. Orada geçirdiğim zaman benim için cehennemden farksızdı. Fiziksel ve ruhsal olarak aşırı derece de zarar görmüş, aç ve susuz bırakılmıştım. Beni liderlerine götürmek için yola çıktıkları gün ise kaçmayı başarmıştım. Zaten o günden sonra aileme zarar vermemek için evden kaçıp kaçak hayatı yaşamaya başlamıştım.

Ve şimdi de buradaydım. Bir tarafım Rick'e güvenmemi isterken bir tarafım ise asla ama asla kimseye güvenmemem gerektiğini sayıklıyordu. Bu yüzden olabildiğinde hızlı düşünmeliydim. Onların arasına katılmamın bir zararı olur muydu?

Rick ''Hadi ama Macey. Sen zeki bir kızsın'' dedi.

Bakışlarımı ona çevirip incelemeye başladım. Biraz asi bir görüntüsü vardı ama yalan söyleyip söylemediğini kanıtlayamazdı. Beden dili ise... Ah. Cidden çok hoş bir fiziği vardı. Ve oldukça rahatmış gibi davranıyordu.

Amacıma ulaşmak için onları kullanmak zorundaydım.

Beni o uçurumdan iten kişiyi bulup yaşadığına pişman edecektim.

O benden özgürlüğümü ve insanlığımı çalmıştı.

Ben ise onun ruhunu çalmak istiyordum.

Bu yüzden onlara katılmam beni amacımı gerçekleştirmemde büyük bir rol oynuyordu.

Derin bir nefes verip o zümrüt yeşili gözlerin içine bakarak ''Pekala'' dedim.

''Sizin aranıza katılacağım...''

- - -

Multimedia'daki kız bana Macey'i andırıyor, siz ne dersiniz?

Ölümsüz GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin