⚜ "Gözlerin çok güzeller..." ⚜

133 12 4
                                    

YN; Hey! Yeni bölümü paylaşırken biraz kısa olup olmadığı hakkında kuşkuya düştüm. Ayrıca yayınladığım artık bölümlere 'Bölüm ... Part ...'' gibi başlıklar yerine yayınlanan part ile ilgili kelimeler koyacağım. Ve toplam 619 okuma olmuş :D Tekrar tüm okurlara teşekkürler! Keyifli okumalar!

- - -

Tam tekme atacak iken beni diğer kolunu belime sarıp hareket etmemi engelledi.

Ah! Ne yani bir sapık mıydı?

Kurtulmak için çırpınırken kulağıma eğilip "Hey, sakin ol asi kız. Benim. Sapık efendin" diye fısıldadı.

Kollarını gevşetince ona dönüp var gücümle onu geriye ittim. Yerinden kıpırdamamıştı. Bu çok cesaret kırıcı bir hareketti.

Kızgın bir şekilde "Sen ne yapıyorsun böyle? O adamların geldiğini sandım! Eğer bir daha bu şekilde sessizce beni tutarsan..." dediğim de üzerime doğru gelip sırıtarak "Ne yaparsın?" diye sordu.

Boyuna yetişmek için sırtımı dikleştirip kıpırdamadan gözlerine bakarak "Bacaklarının arasına tekme atarım" diye tehdit ettim.

Tabi bu fazla komik ve çocukça bir tehdit olabilirdi. Zaten bunu tehditime karşılık kahkahalarda gülerken yeterince iyi anlamıştım. Çok güzel bir kahkahası vardı. İçten, samimi ve karşısındakini kendisine çeken...

Rick gülerken "Gerçekten korkutucu bir tehdit" dedi. Ah, peşinde koşan kızları düşününce korkutucu olmalıydı tabii.

Kollarımı çapraz yaparak "Beni buraya birşey söylemek için çağırdığını düşünüyorum" dedim.

Rick anında ciddileşerek "Daha ne kadar sürecek bu saçmalık? Sevgilinle bir an önce ayrılırsan diğerleriyle tanışmak için daha fazla vaktimiz olur" dedi.

'Sevgilin' mi demişti o? Ayrıca ruh hali nasıl bu kadar çabuk değişebiliyordu?

Derin bir nefes alıp "Öncelikle, o benim sevgilim değil" dediğimde alaycı bir tavırla "Eminim öyledir. Bana yalan söylemene gerek yok Macey" dedi.

Aklımda canlanan boğazına atılıp onu boğduğum sahneyi umursamamaya çalışarak "Okula geleli daha 1 hafta oldu Rick. Bu kısa sürede hemen bir sevgili edindiğimi nasıl düşünebilirsin?" dedim.

Rick sinirlenmiş gibiydi. "O zaman sana verdiği o çiçekler ne? Alıntı yapıp okuduğu o şiire ne diyeceksin?" diye sordu.

O bizi nasıl duymuştu? Sesimi hafifçe yükseltip "Nesi varmış o çiçeklerin Rick? Ayrıca sadece sevdiği bir yazarın şiirini okudu" dedim. İçimden ona sakinleşmesini söyleyip bağırmak istiyordum.

Rick "Alacalı lale çiçek dilinde 'Gözlerin çok güzeller' demektir. Gregor resmen sana asılıyor! Üstelik sana okuduğu o yazarın şiirinin devamı... Onca şiir varken onu mu okudu? O yazardan nefret ederim. Bu arada kısa süre içinde 'yakın arkadaşlar' edinecek vakti bulabiliyorsan belki de senin için endişelenmemize gerek yoktur" dedi.

Hala üstüne basa başa Gabriel'e farklı isimlerle hitap etmeye devam ediyordu ama bunu umursamadım.

O yeşil gözlerinin içine bakıp nasıl bu kadar duygusuz olabildiğini anlamaya çalıştım. Ailemi korumak için buraya gelmiştim ve kendimi o adamların eline düşürmemeye çalışıyordum ama o benim zamanımı boşuna harcayacak kadar umursamaz biri olduğumu ima etmişti.

Gözlerim yanmaya başlamıştı. Kafamı kaldırıp tekrar yüzüne baktığım da bir anlığına da olsa şaşkınlık yaşaması beni memnun etmişti.

"Bir oğlanın davranışları yüzünden bana yaptığım herşeyin umursamazca olduğunu söyledin. O oğlan az da olsa beni mutlu edebilecek birşeyler söyledi. İster benden hoşlanıyor olsun, isterse beni öldürmek için plan kuran birisi olsun. En azından senin kadar kaba ve duygusuz değil. Sen ne anlarsın ki zaten" deyip koridorun çıkışına doğru ilerlerken "Şimdi onunla konuşup gitmek zorunda olduğumu söyleyeceğim. Binanın çıkışında buluşuruz" dedim.

Gözümden aşağı akan damlayı elimin tersiyle silip yürümeye devam ettim. Onun bu laflarına karşı ağlayacak kadar kırılgan değildim...

- - -

Nasıldı? Pek iyi bir bölüm olduğunu düşünmüyorum ama kusura bakmayın. Bir sonraki bölümünde yakın zamanda yayınlayacağımı düşünüyorum. Şimdilik hoşçakalın!

(Dipnot: Yorumlarınıza açığım.)

Ölümsüz GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin