Aşiret Nöbeti (DEVAM EDECEK)

~Beşinci Bölüm~

Medya : SEMİH, HAZAR,KENAN
                         -sırasıyla-

"Sakin ol Masal " demişti bana rahat rahat.

Yüzünü gördükçe tiksinesim geliyordu. Pislik herif

Ağzımı tuttuğundan cevap vermemiş, suratına bakmıştım.

"Aa çok özür dilerim güzelim, fakat ağzını açtığım anda bağıracağını biliyorum " nefretle yüzüne bakmaya devam ettim.

"Bir içim su olmuşsun Masal " diyerek bana hayran hayran bakıyordu.  Sırıtıp yaklaşmaya başladı. Korkuyordum, hemde hiç korkmadığım kadar .

HAZAR'DAN

Evin kapısında öylece duruyordum. Ne zile basabiliyor, ne de umursamadan çekip gidebiliyordum.

Ben öyle napacağımı düşünürken evden gelen çığlık ve ağlama sesi şaşırtmıştı beni .

Çığlık ve ağlama sesi 2 'ye katlanmıştı.  Noluyordu bu evde ? .

Kapıyı tıklattım, bir kez daha. Kapıya koşarak gelen ayak sesleri duyuyordum . Kapının deliğinden içeriye bakmaya çalıştım.

Kenan ile kavga eden kız kapıya doğru geliyordu, peşinden de bir vazo.

Vazo'nun kafasına gelmesiyle yere düşen kız bayılmış . Çığlık 1'e düşmüş fakat daha çok şiddetlenmişti . Masal ?

Hızla kapıya tekmeyi savurdum. Kapının açılmasıyla benim içeri dalmam aynı anda olmuştu.

Yerde yatan kıza bakıp, çığlık atılan odaya koştum.

Masal çıplaktı. Masal'ın üstünde ise çıplak birisi vardı. Mardin'den olmadığı belliydi. Masal çığlık atarak üstünü kapatmaya çalışıyordu.

Hızlı davranıp Masal'ın üstündeki adamı aldım.  Ve yumruğu suratına geçirdim.  Bir kez daha, sonra bir kez daha, bir kaç kez daha aynı işlemi tekrar ettim . Adam bayılmıştı.

Acıyla çığlık atan Masal'a döndüm. Gözlerini kapatmış bağırıyordu.

Hızla yanına çöktüm. Koluna dokunduğumda

"Dokunma bana! " deyip elini geri çekmişti.

"Masal sakin ol , benim " dedim , sesimi duyunca biraz daha sakinleşmişti. Fakat hâlâ ağlıyordu.

Hızla kolundan çekip sarıldım Masal'a.

Arkada görünen pikeye uzanıp aldım. Masal'ın üstünü kapatırken gözüm vücudunda takılı kaldı. Çok güzel vücudu vardı. Gözlerimin orda uzun süre takılı kaldırdığını hissettiğim de , başımı iki yana sallayıp pikeyi üstüne örttüm. 

Kesik kesik nefesler alıyordu. Onu sakinleştirmek adına sırtını sıvazlamaya başladım.

Başını göğsüme koyup gözlerini kapatmıştı. Cebimden telefonu çıkartıp rehberden  'Furkan' yazısına tıkladım.

Telefonu kulağıma götürdüğüm de çok geçmeden açılmıştı .

"Efendim abi " demişti Furkan.

"Furkan , Kenan ile Semih'i al ve hemen Masal öğretmenin evine gel." Dedim

"Bir sorun mu var abi ? " diye merakla sormuştu.

"Dediğimi yap Furkan , çabuk ol " deyip cevap vermesine fırsat kalmadan telefonu suratına kapattım.

Telefonu yere koyup, oturuşumu düzelttim. Ayaklarımı uzatıp Masal'ı kucağıma çektim. Yüzüne baktığım da bir melek gibi sakin ve sessiz uyuyordu . 10 dakika kadar yüzünü inceledim . 10 dakika'nın sonun da Furkan, Kenan ve Semih gelmişti.