13.Bölüm:Karar

88 20 1
                                    

Multimedia:Berke-Francisco Lachowski

Seray bana bakıyor, ben ise ona ağzım açık bakmaya devam ediyordum.

"Şimdi bu mesajı sana yazan piç psikopat mı?"

Şimdi de 'piç' oldun, Aras.

"Aslında.. Evet." dedim ve ona bakmaya devam ettim.

"Geri cevap yazmayı düşünmüyorsun herhalde."

"Bilmiyorum," diyebildim.

Belkide bütün delilikler beni buluyordu. Ve.. Buraya gelmekle akıllılık mı ettim, yoksa salaklık mı?

"Sen malsın." dedi ve göz devirmeyi de ihmal etmedi.

"Lanet olsun ki onu hâlâ seviyorum. Benim elimde değil." dedim ve okulun merdivenlerden yavaşca çıktım. Birden gözüm kararmaya başladı. Tek duyduğum şey uğultu sesleriydi.

***

Gözlerimi beyaz bir oda da açtım. Etrafıma bakındığımda buranın bir hastane olduğunu anladım. Yanımda kimse yoktu, bir hemşire içeri doğru bakındı ve benim uyandığımı fark edince koşarak gitti.

Birkaç dakika sonra beyaz görünümlü, doktor olduğunu tahmin ettiğim kişi içeri doğru geldi.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Yorgun," dedim ve ona bakmaya devam ettim.

"Yakının dışarıda seni bekliyor. Neyin olduğunu bilmiyorum."

"Nasıl, bilmiyorsunuz? Doktor değil misiniz siz?" diye sordum şaşkınca.

"Hayır ben stajyer'im."

"Ama yorgunluktan olacağını tahmin ediyoruz, ha bir de üzüntü."

"Doktor ne zaman gelecek?" diye sordum ve göz devirdim.

"Birazdan geleceğini söyledim sana."

"İyi be! Hastaya biraz iyi davran!"

Hiç birşey demeden çıktı.

Hadi ama neden bunlar sadece beni buluyordu?

Üzüntü...

Yorgunluk...

Bunlardan annem ve babamın haberi olmaması gerekiyordu. Yoksa bütün planım yerle bir olacaktı.

"Hastamız nasıl bakalım?" diyen 35-40 yaşları arasında bu sefer gerçekten doktor olduğunu tahmin ettiğim adamın sorusuna,

"Biraz daha iyiyim. Neyim var?"

"Aslında bir şeyin yok. Bu gibi durumların yorgunluk ve üzüntüden kaynaklanabileceğini düşünüyoruz."

"Peki ne zaman çıkacağım."

"Hemen şimdi çıkabilirsin. Ben yakınını cağırayım. Ama kendimi yorma ve biraz dinlenmen lazım."

"Sağolun." dedim ve yattığım yerden oturur pozisyona geldim.

Kapıdan içeri giren Berke'ye öylece baktım.

"Ah be güzelim. Simdi neye bozdun o güzel kafanı?"

"Ya Berke, sence buraya gelmekle iyi mi yaptım?"

"Bilmiyorum güzellik,ama eve gidelim hemen annem bekliyor." dedi ve benim kalkmama yardım etti.

***

"Rahat mısın?" diye içtenlikle bana sorular soran teyzeme cevap vermek yerine Berke'ye bakıyordum.

"Berke hadi biz çıkalım, Ada'da güzelce dinlensin." dedi teyzem ve ikisi birlikte odadan çıktılar.

SEBEPSİZ  #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin