Tatil + Anket

866 52 29
                                    

Medya: Eylem'in giydikleri. Evet bu kız hep şort giyiyo xjhdfgsjh

Pazar günü >>tatile gidecekleri gün:

Uyandığımda saat 9'du. Uçağa akşam 6da binecektik. Açıkcası heyecanlıydım çünkü bu tatil Akın'a ders olacaktı.

Yüzümü yıkadıktan sonra tekrar odama geçtim. Üzerime birşeyler giyindim. Bavullarımı dün hazırlamıştım. Yaklaşık 3 hafta izmir'de bir otel de  kalacaktık.
Saçlarımıda tarayıp açık bıraktım. Yalnızca rimel sürdüm ve aynanın karşısından ayrıldım. Hazırlandığımda Barış'ı aradım.

"Naber? Hazırlandın mı?"

"Evet hazırım sen ?"

"Bende hazırım. Akşam herkesi evinden alacak Akın."

"Tamamdır."

Telefonu kapatıp mutfağa indim.

Annem pazar günü evdeydi. Kahvaltı hazırlıyordu.

"Pişt ben biraz parka gidicem."

"Pişt ne anneye karşı! Aman ne yapıyorsan yap. Git başımdan dikkatimi dağıtıyorsun."

Yanağından öpüp mutfaktan çıktım. Annem mutfaktayken dikkatinin dağılmasını hiç sevmezdi.
Bende istediğini yapıp onu rahat bıraktım. Siz şimdi senin baban yokmu diyorsunuzdur. Kendisiyle fazla anlaşamadığımızdan bu şekilde iyiydim. Akşamdan akşama görüyor, çok az sohbet ediyorduk. Ne bileyim, kızlar babalarına düşkün olurlarmış falan filan. Yaw he.

Ablam ve Akın'ın abisi ise evlilik hazırlığı yapıyorlardı. 1-2 ay içinde düğünleri olacaktı.

Parka vardığımda boş banklardan birine oturdum. Telefonumdan açtığım müziği kapattım. Sessizlik.. ne kadar huzurluydu burası..
Biraz dinlenip yürümeye karar verdim. Ogüncan'ı da arayıp sorsam iyi olurdu. Aramalı mıydım?
Kesinlikle aramalıydım.

"Efendim?" Dedi.

"Şey.. hazırlandın mı diye merak ettim."

"Evet ben hazırım."

"Peki.. sana bir kahve sözüm vardı ya, üzerini kan lekesi yapmıştım hani.. bugün sahildeki kafeye gelir misin ?"

"Tamam. Ne zaman?"

"Işin yoksa hemen şuan."

"Yok zaten. Geliyorum."

Kafeye gidip oturdum. Biraz onu bekledim. Bir anda Akın ile tanışacağımız gün aklıma geldi. Elim ayağım dolanmıştı. Ve yine bir kafedeydik.
Düşüncelerimden karşımdaki sandalyeye oturan Ogüncan sayesinde sıyrıldım.
Gülümsedim.
O da gülümsedi..
Birlikte kahve içtik. Bir dahaki sefere şimdiden planımızı yapmıştık. Haftasonu birgün yine Ogüncan'ın babaannesinin hazırladığı kahvaltıyı yapacak sonra da tekrar buraya gelecektik..
Kahvelerimiz bittiğinde Ogüncan eve gitmek zorunda kaldı. Birkaç eşyasını daha bavuluna koyması gerekiyormuş. Saat 12 olmuştu. Bende artık eve doğru yürüyordum. Eve girdim. Odama çıkıp Akın hakkında planlar yaptım. Birden uyku bastırmasıyla uyuyakalmışım..

//////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

"Lan gerizekalı kalk! Akın gelmek üzere!" Tepemde bağıran kişi Mineden başkası değildi.

"Ya rahat bırak uykum var!"

"Iyi, Akın geldi aşağıda seni bekliyor.." dedi odadan çıkarken. Hepimiz aşağıda Akın'ın olmadığını biliyorduk. Mine gittikçe klasik anne misali, saat normalde 7 iken kaldırmak için 8 diyen kişilere benziyordu.. zoraki kalkıp hazırlandım. Aşağı indim. Çok geçmemiştiki Akın gelmişti. Bavulları siyah Transporter arabaya taşıdıktan sonra evdekilerle vedalaştık. Akın arabanın şoför koltuğuna oturdu. Mine ve Mete karşımızdaki koltuklara yerleştiler. Benim yanıma Barış ve onun da yanına Ogüncan oturdu. Hazır olduğumuzda havaalanına gittik.
Çok geçmeden 1 saat içinde Izmir'e inmiş olduk.

Aynen !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin