içimdeki pollyana tinere başladı!

821 57 2
                                    

Medya:Sancak- üşüyorum Aldırma.
Okurken mutlaka dinleyin..
Iyi okumalar..

Eve vardığımızda Akın oturma odasında oturuyordu. Bende yanına gittiğimde kendimi suçlu hissettim.

"Neredeydin Eylem?" Dedi, Ogüncan'ı süzerken.

"Benimle birlikteydi, problem mi var?" Ogüncan böyle söyleyince Akın sinirle bana döndü.

"Benim bundan niye haberim yok!?"

"Sana haber vermem gerekmiyor" dedim. Onun aksine sakindim.
Ben onu beklettiğim için kendimi suçlu hissederken o bana nasıl hesap sorabilir ki!

"Eylem sen ne yapmaya çalışıyorsun? Bitmesini mi istiyorsun!?"

"Of Akın! Bende bundan bahsedecektim. Seni çağırmamın sebebi buydu." Tekli koltuğa oturdum.

Ogüncan "Eylem bana ihtiyacın olursa, bahçedeyim." Deyip dışarı çıktı. Çok anlayışlı bir sapıktı. Yada neyse işte!

"Akın, beni bırakıp gittin sen.. tekrar herşey eskisi gibiymişcesine davranamam. Ağlamamı izledin. Hiçbirşey yapmadın. Ben Barış'a sığındım. O haklı, şimdi burda olman birşeyi değiştirmeyecek. Ben seni çok sevdim ama beni önemsemeyen birisiyle olamam. Üzgünüm.."

"Sadece birkaç günlükmüydü?!"

"Onu sana sormalı, beni bırakıp giden, gözümün yaşına bakmayan sendin!"

"Sen birtek kendini düşünüyorsun. Kendini düşünen bencilin tekisin!"

Bunu söylediğinde gözümden bir damla yaşın akmasına izin verdim. Ne yani böyle mi düşünüyordu!

"Asıl sen bencilsin! Ben sevdiklerim uğruna herşeyden vazgeçerim, herşeyi unuturum, bütün acıları çekerim. Ama sen benim için ailene bir hayır bile diyemedin! Sevdiklerim benim için önemlidir. Ozaman sen beni hiç sevmedin!"

"Tamam sen nasıl istersen. Size mutluluklar! " dedi ve ayağı kalktı.

"Ne saçmalıyorsun sen! "

"Ogüncanla diyorum, umarım mutlu olursunuz!"

"Akın ben Ogüncanla çıkmıyorum! Senin gözünde okadar yerde miyim!"

"gözümde yerde bile olsa bi değerin yok artık. Umrumda değilsin!"

"Ne zaman oldu ki zaten ?!"

Odadan çıkıp gitti. Koltuğa oturup kafamı ellerimin arasına yerleştirdim.

" gözümde yerde bile olsa bi değerin yok artık. Umrumda değilsin!"
Nefret ediyorum senden! Beni nasıl aşağılık birisi gibi görebilir! Pislik!
Ayağı kalktım ve odadaki aynalı vitrinin üzerindeki herşeyi yerle bir ettim. Ayağımın ağrımasını dert etmedim. Devam ettim..
Demek umrunda değilim!
Demek ben bencilim!!
Seni sevmiştim. Önemsemiştim. Ondan ayrılacak olsam bile böyle şeyler duyacağımı hiç tahmin etmemiştim.
Hâlâ etrafı dağıtırken birisi arkadan ellerimi tuttu.

"Sakin ol! Ellerin kanıyor!"

Bu ses Ogüncan'a aitti. Hiç şüphe etmeden dönüp sarıldım ona. O da kollarını belime doladı. Birkaç dakika ona sarılıp öylece ağladım.

"Ben böyle bir insan değilim!! Değilim!"

"Biliyorum değilsin.. Ağlama.. gel ellerine pansuman yapalım."

Beni kolumdan çekerek koltuğa oturttu.

"Barış'ı çağırır mısın? Ona çok ihtiyacım var.."

Aynen !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin