Kimin Köpeğisin Lan Sen !

5 0 0
                                    

Medya Simay

Arkadaşlar hikayemi okuduğunuz için teşekkür ederim.

***********************************

Ameliyata gireli 6 saat olmuştu ama daha doktor çıkmamıştı.Kimse çıkmıyordu.Ben bir sağda bir solda volta atarken Uzay sadece beni izliyor ve dinliyordu.Kafayı yemek üzereydim.

S: Nasıl olur? Ha nasıl?! Beni dinliyordu ve hiç tepki vermedi bende saf gibi hiç anlamadım meğerse bana silah doğrultmuşlar lan!Beni korumak için kendini feda etti! Bana bişey olmasın diye kendi canına rağmen önüme geçti ve bana belkide son defa sarıldı.

Sonlara doğru hıçkırıyordum.Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum ve kalbim acıyordu.Nefes almak zorlaşıyordu benim için.Uzay bana doğru geldi ve sarıldı bende ona sarıldım.

U: Sakin ol Simay.Barkın bunun üstesinden de gelecek.Uyanacak ve siz çok mutlu günler geçireceksiniz.Peki uyandığında seni böyle bitkin,gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızarmış bir şekilde görürse ne olur? Üzülür.Hemde çok.O yüzden kendini toparlamalısın.Ameliyattan çıkınca buraya birkaç koruma dikeceğiz ve o adama gününü gösyereceğiz daha doğrusu tasması kimin elinde onu öğreneceğiz.Gerisi zaten sende.

Dedikleri içime az da olsa su serpmişti. O da inanıyordu Barkına birşey olmayacağına tabi ki bende.Sonunda doktor ameliyattan çıkmıştı.

S: Doktor Bey durumu nasıl?

D: Öncelikle baya bir kan kaybetmiş yaralımız.İkinci olarak da sırtından vurulmuş ama kalp hizzasında vurulmuş bu yüzden ameliyat zorlu geçti.Yaralıyı yoğun bakıma alacağız fazla kan kaybettiği birde ameliyat olduğu için durumu ciddileşebilir.Ya da direnir ve uyanabilir.Geçmiş olsun.

Doktora sadece kafa sallamakla yetindim.Başka ne yapabilirdim.Adam bana açıkça ya ölür ya da direnip uyanr ve kurtulur demişti.Demek ölme ihtimalı var.Yere diz çöktüm şuan bildiğin hareket edemiyordum.En son gördüğüm ise Uzayın bana doğru gelişi.Sonrası karanlık.

SİMAYİN RÜYASI

S: Barkın,Barkın,gitme beni burada bırakma sakın,yalvarırım beni bırakma sevgilim.

İşte uçurumun kenarında bit adet Barkın ve atlamaya hazırlanıyor.

B: Senin artık bir Barkının yok senin yüünden vuruldum.Ayrıca sen mafya çıktın benim senin gibilerle işim olmaz.

S: Lütfen gitme.Atlama.Sakın atlama.

B: Kes sesini ve izle!

S: Hayırrrr

RÜYA BİTER

U: Simay iyi misin? Ne gördün? Bağırıyordun.

Hızla yanıma gelip oturdu bense hiçbirşey demedim.Dilim de varmadı zaten demeye.Sadece sarıldım.O da bana sarıldı.Sonra Barkının yoğun bakımda olduğu aklıma geldi.

S: B-barkın o iyi mi?

U: Daha iyi.Durumu git gide iyileşiyor.

Hemen kalkıp yoğun bakım odasının önüne geldim.Camdan baktım.O kadar bitkin görünüyordu ki birden gözlerim doldu.Eğer benim yüzümden ona bir şey olursa ben yaşayamam.

U: Buraya birkaç adam gönderdim gelince indirdiğin itin yanına gideceğiz.Sonrasını biliyorsun.Kendini toparlaman lazım hemde hemen.

S: Haklısın burada durup Barkının daha sonra da ailemin intikamı alınmıyor maalessef.

Hızlıca çantamı alıp Uzayla birlikte ikimizin evine gittik.Genelde mafya görevine çıkacaksak ikimizin evine gelirdik ve hazırlanırdık.Biz öyle silahı evinde tutan tiplerden.değiliz.Arabadan inip eve girdiğimizde.

S: Burada bekle hemen geliyorum.

U: Anlaşıldı komutanım.

Bunu gayet ciddi demişti bazen Uzayın şaklabanlıkları insanı güldürüyordu.Ama bu ciddi bir konu gülemem.Hemen odama çıktım.

Saçımı sıkı bir at kuyruğu yaptım ve hafiften koyu bir ruj sürdüm sonrada
siyah dar bir pantalon,yine siyah bir yarım bluz ve yine siyah ama üstünde birkaç tane taşı olan deri bir ceket giydim.Siyaha bayılırdım özellikle mafyacılık oynayacaksak.Uzaya dikkat ettiğimde o da tamamen siyahtı.Benim gibiydi o da görevde siyah severdi.Bana göre siyah daha karanlık bir kişilik veriyordu mafyacılıkta.Uzay da rengi seviyordu.

Tabiki siyah motorumla gidecektim.Uzayın da motoru siyahtı ikimiz birlikte almıştı arada sadece marka farkı var ve bir de model farkı.

İkimizde motorlarımıza atladık ve her zaman adamları bitirdiğimiz depoya gittik.Motoru durdurup hızlı bir şekilde indim.Uzayın da durup inmesini bekledim.

İçeri girdiğimizde adam elleri ve ayakları bağlanmış bir şekilde bize bakıyordu.Yanına ağır adımlarla gittim ve en sert ses tonumla konuştum.Bu oyunu seviyorum ben ya.

S: Konuş bakalım tasmanın sahibi kim?

Konuşmadı.Çıldırtmayın lan beni.Ne demek benim karşımda susmak?Bu acı olacak benden söylemesi.

S: Demek susarmışta.

Belimden silahımı çıkardım ve adamın tam karşına geçtim.

S: Son kararın mı?Peki öyle olsun!

Korkudan titriyordu ama iyi eğitimli bir köpekti.Şimdi benden çekeceği olan bir köpekti.

S: Çözün ve duvara sabitleyin şunu ama siz nasıl yapacağınızı bilirsiniz.

Uzay sırıtmaya başlamıştı.Uzay eline bir kaç uzun vida aldı ve en büyüğünden çekiç.Adama doğru yaklaşırken adam yalvarmaya başlamıştı bile.

X: Abi yapmayın gözünüzü seveyim abi.Söykeyemem ki öldürürler ailemi.Tehdit ettiler abi birşey söyleyip şunu vurmazsan aileni ölmüş bil diye.

U: Kes lan sesini! Söyle hemen! Ailenin ölmesine izin vermeyiz!

Adam bana bakıyordu.Zorla yutkundu.

X: Simah Hanım ben böyle yapmak istemedim ama mecburdum.Çok özür dilerim.

S: Mecburiyetten yaptığını var sayarsak sahibinin kim olduğunu söylersen seni ve aileni güvende tutarı.Eğer söylemezsen aileni gözünün önünde işkence çektirerek öldürürüm.Karar senin.

Adam bir iki saniye durdu.Bende tam arkamı dönmüş gidecekken seslendi.

X: Tamam Simay Hanım anlatacağım ama nolursunuz aileme bişey yapmayın bana herşeyi yapın ama onlara dokunmayın.

Arkamı döndüm ve adama baktım.Ailesini çok seven biriydi.Ben ailesine hayatta zarar vermezdim.

S: Anlat!

Sonsuz Bir Mutluluk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin