Bölüm 30

2K 156 16
                                    

Nefes Doğan'dan devamı

Adının Nisa olduğunu öğrendiğim küçük kız yani Buğra'nın abisinin kızı  kucağımdan hiç kalmazken Hazal da Buğra'nın annesi Sibel teyzeye, yardım ediyordu .
Burcu da ölen abisinin eşinin yani yengesinin odasına gitmisti .

Ama hala gelmemeşti.

Telefonum çalması ile elime aldım .
Arayan kardeşim  Çınar'dı.
Gülümseyerek telefonu açtığımda Çınar hemen lafa girdi  "Abla ların en güzeli nasılsın ." dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
Buğra da hemen karşı odadan çatık kaşlarla çıkıp karşıma oturduğunda "Ne istiyorsun bakalım " dedim .
Kesin bir şey isteyecekti.
Çınar " Güzel ablam . Ben sana söz verdim direk senin yanına gelecektim ama gelirken önce Bursa'ya gittim .Buradaki kızlar bana çok yalvardı. Bir kaç gün daha kal diye ?  " deyip sustu Çınar . Ben ise onun bu haline göz devirdim .

Çınar dan da  adam olursa herkes olurdu.

"Peki . Zaten ben de şehir dışındaydım" dediğim an birden cam  kırılma sesi duyuldu .
Ses Buğra'nın yengesi yani Mehtap'ın odasından gelmişti .
"Kapatmam lazım Çınar " diye hızla telefonu kapatarak odaya koştum .

Buğra hemen yerde oturup ağlayan yengesinin yanına gidip ona sarıldığında herkes korku ile onlara bakıyordu .
Nisa "Anneciğim. Ben Özür dilerim " diye ağlamaya başladığından Mehtap abla "Suuusss" diye bağırarak yerde kırılmış çerçevenin içindeki bir resmi alıp bağrına bastı ve ağlayarak ayağa kalktıktan sonra yatağının üzerine oturdu.
"Herkes dışarı çıksın !  " diye bağıran Mehtap abla ile Sibel teyze "Gel kizum" diyerek Nisa'yı kucağına aldığında Buğra'nın babası Bülent amca da " Hadi uşaklar bizde çikalum" diye kapıya çıktılarında odada sadece Buğra, ben , Mehtap abla kalmıştık .
Buğra ların yanına yaklaşarak "Buğra, sevgilim. Bizi yalnız bırakır mısın?  " dediğimde Buğra bana şaşkınca baktı ben "Lütfen " dediğimde Buğra yengesinin yanından kalkarak odadan dışarı çıktı .
Ben de gülümseyerek Mehtap ablanın yanına gidip oturdum ve " Merhaba " dedim .
Mehtap abla ise benim varlığımdan bile haberi yokmuş gibi göğsüne bastırdığı resim ile ağlıyordu.

Yavaşça elimi resme götürüp Mehtap ablanın ellerinin arasından aldım ve bakmaya başladım .
Buğra'ya cok benzeyen biri - sanırım Bulut abi - ile Mehtap abla vardı . Tabi ikiside bu karade çok  gençti.

Mehtap ablanın cılız sesi ile resimden bakışlarımı çekip ona baktım " Bulut Karahan. Her gece yatağında başka kız olan ,  Karahan'ların en genç Veliahti .
Ben ise basit bir kapıcı kızı .
Bulut'un resimleri hergün dergilerde görüyordum. 
Saçma bir şekilde aşık olmuştum ona .
Kanlı canlı bir kez bile onu görmeyen ben, resimlerine aşık olmuştum ."

Mehtap abla gözlerini bir noktaya dikmiş bir şekilde sanki o zamanları tekrar tekrar yaşıyormuş gibi anlatıyordu bana .Bende sessizce onu dinliyordum.

" İşte Kader bizi birbirimize yazmış ya . Birgün duydum ki bizim apartmana yeni biri taşınmış.
Babam beni evi temizlemek için gönderdi.
Ben de oflayarak çıktım sekizinci kata .
Evi silip süpüdükten sonra son bir işim kalmıştı .
Yatak odasındaki yatağın çarşafını değiştirecektim.
O zamanlar daha on dokuz yaşındaydım. Yatağın üzerinde uyaya kalmışım ."
Deyip sustu Mehtap abla .
Ben heyecanla anlatmasını beklerken o konuşmaya devam etti .
" Birden yüzümde hissettiğim nefes ile korkarak gözlerimi açtım .
Bir baktım ki karşımda Bulut Karahan . Ne yapacağımı bilemedim . Hızla yataktan kalkıp saçmalamaya başladım .
Bulut ise benim o halime kahkaha attıktan sonra büyük yatağın etrafında büyük adımlarla dolaşarak yanıma gelip bir elini belime koyarak beni kendine çekti .
Kulağıma "Çok güzelsin küçüğüm" dedikten sonra beni öpmeye başladı .
Ben Bulut'un kokusunda, zaten içmeden  sarhoş olurken birlikte olduk .
Ertesi sabah Bulut uyanmadan hızla yataktan kalkıp eve indim .
Babam dün gece 'Nerede kaldığımı sorarak bana bir posta dayak attı .
Tabi beni kurtaracak bir annem bile yoktu ."  deyip yine sustu Mehtap abla ben heyecan ile konuşması için beklerken Mehtap abla elimdeki resmi alıp önce kokladı sonra öptü ve

" Neyse işte günler geçtikten Bulut benim aslında kapıcı kızı olduğumu öğrendi ve hergün beni temizlik yapma bahanesi için eve çağırmaya başladı .
Babam ilk başlarda söylensede Bulut artık ne kadar para verdiyse susmuştu .
Yine bir gün Bulut'un evine gittiğimde Bulut yine bana yaklaştı ve beni öptü .
Bende yine ona karşılık verdim .
Yasak ilişkimiz böyle devam ederken birgün hamile olduğumu öğrendim .
Şans eseri babam da öğrendi .
Beni apartmanın önünde herkesin içinde döverken Bulut kurtardı beni babamın elinden ve bebeğin kendinden olduğunu ve benimle evleneceğini söyledi .
Tabi babam ona ağzını açıp bir şey diyemedi.
Sonra biz evlendik.
Bulut'un gece hayatı bitti . Düşünsene bana Aşık olmuştu .
Sadece benimle ve bebeğimle ilgilenmeye başladı.
Doğuma az bir zaman kalmıştı ." Diye Susup hıçkırıklara boğuldu Mehtap abla ve " Bir gece yarısı telefon geldi. Yataktan kalkıp gitti .
Ona o kadar yalvardım gitme dedim içimde kötü bir his var dedim . Ama beni dinlemedi. 
Kapıyı çekip gitti .
Sonra bir hafta sesi çıkmadı .
17 Nisan  gecesi benim doğum sancım başladı ama Bulut yine ortalıklarda yoktu .
Bizi,  Buğra hastaneye götürdü .Ben doğum yaptım Nisa dünyaya geldi .
Ertesi gün ise Bulut'un ölüm haberi . Öldürmüşler kocamı .
Nefesim dediğim adamın başına kurşun sıkarak öldürmüşler " diyen Mehtap abla ya sıkıca sarılarak gözümdeki yaşları silmeden konuştum .
" Kızın için güçlü olmalısın.  Sonuçta o sevdiğin adamdan sana kalmış son şey " dediğimde Mehtap abla bana yastığın altındaki anahtarı verip "Bu anahtar benim sandığımın anahtarı. Hiç bir şey sorma . Ama bu anahtar sende kalsın " dediğinde onun dediği gibi hiç bir şey sormadan anahtarı cebime attım .
Sonra da Mehtap abla ya sıkıca sarıldım .
Onu ilk defa görmeme rağmen öz ablam gibi sevmiştim ..

Demek ki O da beni sevmiş olacak ki bana bunları anlattı .

Dakikalar sonra omzumda uyuyan Mehtap ablayı yavaşça yatağına yatırdıktan sonra odadan sessizce dışarı çıktım .
Herkes koltuklarda oturmuş sessizce dururken Nisa , hala babaannesinin kucağında ağlıyordu .

Ben Buğra'nın yanına oturduğumda Nisa da kalkıp benim kucağıma oturdu ve "Annem bana çok mu  kızgın  abla " diye sordu .
Ben ise gülümseyerek Nisa'nın uzun saçlarını öptükten sonra "Anneler ,
çocuklarına kızmaz ki bebeğim " dedim .
Nisa'nın benim cümlemden sonra gözlerinin içi parlarken Emir de gelip babasının kucağına oturmuştu .

Biz, böyle ne güzel bir aile olmuştuk ...

Akşam yemeği için yer sofrası hazırlarken Burcu "Nefes , kusura bakma tatlım masa yok.  Burada yerde yemek yenir " dediğinde anlayışla yerdeki sofraya Sibel teyze'nin yanına oturdum ve "Hadi artık sizde gelin " dedim .
Hazal da yere sofraya otururken Buğra ve Burak dikkatli bir şekilde bize bakıyorlardı.
Tabi yüzlerindeki gülümseme ile ....

Ben " Mehtap abla yemeyecek mi? " dediğimde Burcu " O genelde odasında yiyor . Fazla dışarı çıkmaz." dediği an Mehtap ablanın odasının kapısı açıldı ve Mehtap abla görüldü. Mehtap abla yavaş adımlarla  yanımıza gelip oturdu .
Herkes şaşkınca ona bakarken
Mehtap abla bir kez daha herkesi şaşırtarak kızını kucağına alarak saçlarını öptü .Onunla dertleşmemiz işe yaramıştı anlaşılan ..

Ben Mehtap abla ya gülümseyerek bakarken Buğra kulağıma eğilip konuştu ..

"Sen , ne mükemmel bir şeysin böyle , Senin gibi bir Meleği hak edecek ne yaptım ben "

Bölüm sonu .....

BİR MASAL GİBİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin