𝑺𝒂𝒓ı𝒔̧ı𝒏| 𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔

2

Keyifli okumalar
💜

Bâzen gerçekten aptal olduğumu düşünüyordum.

Rezil olmam yetmiyormuş gibi birde feci halde bozulmuştum. Onun karşısında Gözlerimin dolması ise başka bir meseleydi.

Belli etmesem bile dokunsalar ağlayacak bir yapım vardı bu yüzden inanılmaz derecede kırılmıştım. Üstelik bebek gibi dudaklarım titremişti.

ilk görüşte etkilendiğim birinden böyle kaba laflar duymak çok kötü hissettirmişti.

Az önce Jimin'in yanına gitmek için heyecanla geçtiğim koridordan somurtmuş bir suratla geri dönüyordum.

Hayat böyle garipti işte...

Ufak bir sınıf karıştırma krizi yaşasamda Jihyun'un içeri girdiği sınıfı daha doğrusu sınıfımızı sonunda bulmuştum.

Sınıftan içeri girer girmez etrafta ki büyük gürültü anında kesilmiş ve fısıltılar başlamıştı.

Her zaman ki gibi bir kaç meraklı yüz beni inceliyordu.

Fazla kalabalık olmayan sınıfta Jihyun'un bana el salladığını fark ettiğimde ona doğru ilerledim. En arka olmasa da geri de oturuyordu.

Sırtımda ki çantamı sıraya koyarak oturdum. Bu arada Jihyun bakışlarını benden çekmemişti.

"Bir sorun mu var?"

Ona 'az önce aptallık yaparak Jimin ile konuştum ve beni fena halde bozdu' diyemeyeceğim için tek yaptığım gülümsemeye çalışarak başımı sallamak oldu.

Elimden geldiğince Jihyun'a belli etmemeye çalışacak olsam da büyük bir ihtimal bütün günüm somurtarak geçecekti.

Saçma duygusallık işte...

"Hey, orası benim yerim sarı."

duyduğum ince kız sesiyle birlikte başımı hayretle yukarı kaldırdım.

Kahverengi saçlı, oldukça fazla makyajlı ve benimkine göre çok daha kısa olan okul eteğiyle bir kız duruyordu.

"Anlamadım."

Karşımda dikilmiş alayla beni süzen kız kollarını göğsünün üzerinde birleştirdi ve bana doğru hafif eğildi.

"Sırama oturduğu yetmiyormuş gibi bir de salak çıktı. Nesini anlamadın acaba?"

Sınıfta sesler yükselirken kaşlarımı çatarak ayağı kalkmak için hareketlendim fakat Jihyun kolumdan tutup bunu engelledi.
Okulun ilk günü bu olmak zorunda mıydı?

"Birincisi burası senin sıran değil. Benim sıram. ikincisi artık burada sen değil Miley oturacak Cho Hee."

Adının Cho Hee olduğunu öğrendiğim kız bana sinirle kısa bir bakış atarak Jihyun'a döndü.

"Buna sen karar veremezsin Jihyun. Bu sürtük öylece gelip sırama oturamaz."

Pekala, ne olursa olsun kendimi gerçekten iyi tutabilen bir insandım. Ama bu fazlaydı.

Sinirli bir şekilde sıradan kalktım ve Cho Hee'nin karşısına geçtim. Bu sırada bütün sınıf sessizleşmişti.

Alayla bir kaç saniye boyunca onu süzdüm. "Asıl sürtüğün kim olduğu belli oluyor."

Cho Hee gözlerini irileştirmiş bana bakarken sınıftan bir kaç gülüşme sesi duydum.

Bu Cho Hee'nin sinirini daha çok bozmuş olacak ki omuzlarımdan beni geriye doğru itti. Hazırlıksız olduğum için dengemi kaybetmiş ve yere düşmüştüm.