42(m)

8K 367 112
                                    

Rahatsız olacakların bu bölümü okumaması tavsiye edilir.

Ayrıca medyada ki Fmv'nin izlenmesini ŞİDDETLE öneriyorum. Yalnız Jimin biaslılar aman dikkat😅

Bu sefer bol bol yorum bekliyorum. Fazla utanıyorum çünkü😅

Keyifli okumalar
💜

Ona dokunabilmek yanımda olduğunu bilmek bir kere daha bana Dünyanın en şanslı insanı olduğumu hatırlatmıştı. Sevgiyle bağlanabileceğim. Günlerimi, aylarımı,yıllarımı beraber geçireceğim bir insanın hayatımda olması sanki diğer insanlardan bir adım öndeymişim gibi hissettiriyordu.

Ne kadar sıkıntı yaşasamda ona ve sevgisine sahip olmak yaşam sevincimi arttırıyor beni bu Dünyaya bağlıyordu. Onu fazla seviyordum bu belki çok iyiydi belki çok kötü ama sonucunu unursamadan seviyordum işte.

Ona bakarken düşünüyordum bazen gerçek değilmiş sadece hayalmiş gibi geliyordu çünkü Park Jimin daha önce hiç rastlamadığım bir melekti.

"Kar yağıyor."

Odada olmadığını bildiğim halde Jimin'in duyabileceği kadar yüksek sesle konuşmuştum. Gözlerimi büyük camdan ayırmazken bir yandanda ev sıcak olmasına rağmen Jimin'in bana verdiği beyaz hırkaya iyice sarındım. Bu arada arkamdan yaklaşan ayak seslerini duyabiliyordum.

Karı çocukluğumdan beri severdim. Gerçi yağıpta eridikten sonra ortaya çıkan çamurlu görüntü bir çok insana olduğu gibi banada hoç gelmiyordu fakat şu an gökyüzü göz kamaştırıcı görünüyordu. Hava neredeyse kararmak üzereydi, Ay biraz biraz kendini gösteriyordu ve yağan karda ona eşlik etmişti. Harika bir manzaraydı.

Kendimi manzaya kaptırmış izlerken belimde hissettigim ellerle titredim. Başımı onu göremeyecek olsamda hafif yan çevirdim. Jimin kısa sarı saçlarımı eliyle kenara çekti ve açıkta kalan boynuma başını gömdü. Gözlerimi huzurla yumdum ve başımı arkaya doğru atarak kendimi ona yasladım. Bugün bu ortamı yaratmamız benim isteğimle başlamıştı ve bundan pişman değildim. Günün hatta bir kaç günün yorgunluğu üzerimden çekiliyordu.

Jimin bu kez üzerimdeki hırkanın omuz kısmını aşağı doğru indirdi. Bununla birlikte boyun girintimden başlayıp omzuma doğru tenimin açıkta kalan kısımlarına öpücükler kondurmaya başladı. Kendimi kaybedecek gibiydim. Mayışmıştım.
Her şey çok yavaş ilerliyordu.

dudaklarını tenimden çektiği sırada hırkamı omuzlarımdam tamamen indirip yere düşmesini sağladı. Yumduğum gözlerimi açtım. Kendimi tamamen ona bırakmıştım. Ben bir şey yapmıyordum o beni yönlendiriyordu. iki elinide yeniden belime koyup beni bir anda kendine doğru çevirdi.

Gözlerim mükemmel suratıyla karşı karşıya geldiğinde tebessüm ettim. Bir süre öylece birbirimize baktık. ikimizde sessizdik. Hem ev sessizdi hem de biz. Buda ortama çok başka bir hava katıyordu. Jimin sağ elini kaldırıp yüzümü okşamaya başladı. Baş parmağıyla dudaklarımı okşarken gözlerimi yeniden yumdum. Kendimi tutamayarak ellerimi omzuna koymuştum. Belimin üzerindeki sol elini kullanarak vücudlarımızı birbirine yasladı.

"Bugün her şeyi geride bırakalım. Bir geceliğinide olsa unutalım olur mu?"

Hiç beklemeden başımı sallayarak onu onayladım. Bu konuda ona sonuna kadar katılıyordum. Kötü anıları ve insanları düşünerek bu mükemmel anı mahvedemezdim. Bir süreliğinede olsa geride bırakmak en doğrusuydu.

Ortam yeniden sessizleşince Jimin dudaklarımızı birleştirdi. Dolgun dudakları nazik ve yavaşça dudaklarımın üzerinde oynarken bedenimi gevşettim ve kendimi anın akışına bıraktım. Soğuk elleri beyaz atletimin altında çıplak tenimle buluşunca hem heyecandan hemde soğuktan titremiştim.

  𝑺𝒂𝒓ı𝒔̧ı𝒏| 𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin