O Gün

4 1 0
                                    

Poyraz

Nasıl yapardı bunu? Beni nasıl harcardı? Ona olan sevgimi boşa kullanmıştı.ve yapmadım diyordu.Ama intikamımı alacaktım.Bunu bilse iyi olurdu onun için.Ve intikam kararımı kimse değiştiremeyecekti.Sol gözümden damlayan yaş ile hızla sahile doğru yol aldım.Bir bankın önüne geçtim, ayaktaydım.Havada hafif yağmur vardı. Karadenizin havası hiçbir zaman belli olmuyordu.Ve gözyaşlarım akmaya devam etti." Hayır hayır onun gibisine ağlamamalıyım.Olmamalı." ve olmayacaktı.Ama ne yazıkki onun için ağlamıyordum.Benim duygularımı boşa harcadığı için, duygularım için ağlıyordum.Cebimde çalan telefona baktım.Birtane Kardeşin arıyor... Şu an konuşacak halde değildim.Telefon ekranına vuran birkaç yağmur damlası vardı.Benim duygularım da yağmur taneleri  gibi dökülüyordu.

Yaprak

Duyduklarım ağır gelmişti. böyle bir şeyin olması imkansızdı.Olamazdı, olmamalıydı.Aile genlerimizde yoktu.Sadece bende vardı.Yani bir ihtimal.Babam kanserden ölmemişti.15 Temmuz'da şehit olmuştu. Zaten astsubay olduğu için bundan gurur duymam şehitliği ile yükseldi.Yanımda olmadığı için az üzülüyordum, az da olsa üzülsem de geride 2 şehit kızı bıraktığı için gururluydum.Keşke risk gerçekleşse de babamın yanına gitsem.%75 kanser riski vardı.Ve bu diğerlerine benzemiyordu.

Ölüm riski vardı.Gözyaşlarım gözümden firar ediyordu.Kahretsin ki tutamıştım.Bu halde eve gitmek uygun değildi.Beni bu halde görmelerini istemiyordum.Gözyaşlarım daha da akmaya başladı. Doktorun söyledikleri aklımdan çıkmıyordu.Risk var demişti.Ama umutlu ol demişti.

Beni en iyi sakinleştirebilecek yer olan sahilde yol boyu yürümeye başladım.Herkes hayatın tadını çıkarıyordu.Kimi sevgilisiyle, eşiyle,çocuklarıyla,arkadaşlarıyla gelmiş eğleniyordu.Bense daha hayallerimi gerçekleştiremeden ölmek üzereydim.Nasıl olurdu aklım almıyordu.İnsanlar hafif bastıran yağmura karşı yine mutluydu.Çaresi olmayanlar  seyyar şemsiye satıcılarından şemsiye alıyordu.Gözyaşlarım hızlı akmaya başlamıştı.

Yazarın ağzından

İki genç de ağlıyordu. Nasıl bilebilirlerdi ki kaderleri onları burda buluşturacaktı.İİkisi de ağlıyordu.Hayatları için,Duyguları için.Genç adam duyguları için ağlarken, genç kız da hayatının ellerinden  kayıp gideceği için ağlıyordu.İkisi de birisini bekliyor gibiydi.Genç kız sarılacak birisini istiyordu.Omzuna başına koyacaktı.Genç adam da ona sarılıp ağlamak istiyordu. Ta ki o ana kadar.Genç adam ağlayan bir kız gördü.O Yaprak'tı. Onun da ağladığını görünce içinden gelen o kuvvetli hisse kapılıp kızı bileğinden tutup kendine çekti.Ve sarıldı.Genç kız da ne olduğunu anlamadan sarıldı.Kız içinde biriken bir duyguyla ağzından bir hıçkırık kaçırdı.Ve o acıyla gence daha sıkı sarıldı.Gömleğini arkadan sıktı acının verdiği güçle.Genç, kızın kendinden fazla üzüldüğünü anlayınca sırtını okşayarak"Şşşh geçti ağlama seni üzen şey veya kişi üzülsün..." dedi teselli verircesine. Kızın sırtını okşamaya devam etti.Ve kıza her zaman olduğu gibi gözlerini kapadı ve uyudu.Öyle olurdu. Ağladığında biri sarılıp  sırtını okşarsa uyurdu.Genç ,kızın gömleğini sıkmayı bıraktığını hissetti.Ve uyuduğunu anladı.Onu başarılı bir şekilde kucağına aldı ve kuzeni Rüzgar ile kaldığı evine götürdü.

....

Kapıyı çaldı. Kapıyı kuzeni olan ama kardeşi gibi gördüğü Rüzgar açtı.Onun kızarmış gözlerini gören Rüzgar, Poyraz'ın kucağındaki Yaprak'ı görünce birşey demedi. Sadece kapıyı kapatmakla yetindi.Genç,kızı kendi odasına çıkardı.Kızı yatağa bıraktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 20, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin