4. Bölüm

308 24 0
                                    

Evettt yeni bölüm geldii.
Umarım beğenirsiniz. Yorum ve oy bırakmayı unutmayın.
Sizi seviyorum 💙💙

"Bil bakalım kim bir saat sonra buraya uçan uçağa binecek?"

Abim ve Yasemin çocukken de hiç anlaşamazlardı. Sürekli birbirleri ile didişip kavga ederlerdi. Bir keresinde Yasemin abimi oynamak için çağırıp oynarken havuza atmis. Sonra havuzdan çıkarıp kafasından aşağıya unu dökmüş.

Abimin karşısına geçerek oturdum. Oda 'Deniz seni yapamamışlar mı? Kızım' bakışlarını atıyordu.

"Hadi abi tahmin et kim geliyor" diye neşe ile şakıdım. Abim biraz düşündükten sonra bir anda

"Sakınnn!! Hayır!" Diye bağırınca irkildim. Niye öküz gibi tepki veriyon yaa.

"Düşündüğün kişi Yasemin aşkım ise Evettt doğru bildin" dedim. Kafasını masaya koyarak yalandan ağlamaya başladı. Bende gülerek ona bakıyordum. Yavaşça kafasını kaldırıp sinsice gülünce 'hayirdir bilader' bakışlarını yollarken anlamış olacak ki konuştu.

"Benden çekeceği var o gıcığın." Diyip ufak bir kahkaha attı.
Ben sürekli birbirimizi seviyorsunuz siz aşıksınız dediğim için iyice sinir oluyorlardı.

"Eeee abi sevdiceğin geliyor ne dusunuyorsun?" Çatık kaslar ile bana  'Deniz tek kelime daha etmeden çık odamdan' bakışını atınca ayaklandığım sırada içeri Burak girdi.    'Bu ne sinir yiğidim' diyen iç sesime hak vererek konuştum.
 
"Noluyo ya lönk diye dalıyorsun odaya."diye çemkirdim.  Sinirli bir şekilde gülerek
"Neden acaba. Küçük hanım odasına koyulan dosyalara bakmayıp üstüne birde dedikodu yapiyorsun. O da yetmiyor birde haklı gibi çemkiriyorsun." Oha bir dakika benden çok konuşan ilk insan. Ama bu bana bağırma hakkını veremez. Bir adım atıp sesimi yükselterek konuşmaya başladım.

"Öncelikle ben küçük degilim. Zaten aramızda yaş farkı olsa bile bana bağıramazsın. Odama konulan dosyalardan haberim bile yok. Ve buraya dedikodu için değil Yasemin'in geleceğini haber vermek için geldim. Buraya gelip hesap sorma hakkını kendinde nasıl buldun bilmiyorum. Ama beyefendi buraya gelip anlamadan dinlemeden hesap soruyorsun. Birde bir kadına bagiriyor.  Hemde abisinin yanında. Bana bir daha bağırma. - abime dönerek -.   Akşam görüşürüz abi." Diyip hızla odadan çıktım. Allah'ım ya yemin ederim öküz. Ama ben bunun acısını çıkarmazsam bana da Deniz demesinler. 
"Demesinler kız  ayol.". Ah benim iç sesim. Merdivenleri hızla tırmanarak odama girdim. Gözüme direk masadaki dosyalar carpti. Dosyaları alarak karşı taraftaki Burak denen  öküzün odasına doğru ilerledim.  Sekreterinin önüne gelerek konuştum.

" Bunları odama kim birakti?"
" Burak bey söyledi efendim. Bende sizi odanızda goremeyince masanıza bıraktım." Bakışlarımı kızdan çekerek dosyaya göz gezdirdim. Sena'dan kalem isteyerek gerekli olan yerleri doldurup imzaladım.

"Bir daha eğer ben odamda yoksam getirdiklerini geri götür." Cevap beklemeden arkamı dönerek yürümeye başladım. Hakan abimin sekreterinin yanına doğru ilerlerken asansörden çıkan Burak ile göz göze geldim. Bana dikkatlice bakarken ben onu takmayarak yürümeye devam ettim. Yanından geçerken birden önüme geçince ona  çarptım. Ayakkabılar yüzünden sendelerken Burak bileklerimi tuttu. Önce bileğindeki ellere sonra gözlerine baktım. Mavi gozleri boş bakıyordu sadece. Kendime gelerek bir kaç adim geriledim. Gözlerime bakarak soğuk bir sesle konuştu.

" Özür dilerim. Bagirmamam gerekirdi." Sesi bir o kadar soğuk ve sert çıkmıştı. Hem özür dilemeye çalışıyor hem sert konuşuyor. Bir süre gözlerine bakip yanından geçerken bileğimden tutarak

Laz KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin