Bir adam vardı.
Kasvetliydi adam. Aslında hissettiği tam olarak kasvet değildi. Hayattan bıkmışlık, hayata karşı olan ümitsizlikti daha çok.
Yine evini bulamayacak kadar içitiği bir akşam, evini ararken daha fazla içki almak için girdiği marketten birde seks dergisi aldı. Neden? Bilmiyor. Eskittiği, kaçırdığı, bıktığı o kadar kadından sonra yeniden bir ilişki yaşamak -tek gecelikte olsa- saçma geliyordu ona. Korkuyordu belkide. Üzülüyordu çoğunlukla...
Evini buldu adam. Evini buldu ama tuvaleti bulmak ve deliği tutturmak o kadar da kolay olmadı onun için. Yarısı dışarı gitti. Salona geçti ve kedisinin üstüne basmamaya çalışarak kendine bir yer bulup oturdu. Marketten aldığı birasını yudumlarken kadınları düşündü yeniden. Ne zordu kadınlar. Ne zorluydu alkolik kadınlar. Bir sigara yaktı ve aldığı seks dergisini karıştırmaya başladı. Organ resimleri sıkıcıydı, saçmaydı. Bu muydu istediği? Kadınlar sadece birer organlar mıydı? Yüzyıllardır aynı şeyler... İbne değildi. Sadece kadınları anlamaya çalışan bir berduşun hikayesi bu...