BÖLÜM 6: "OYUNCU"

255 25 5
                                    

            Gece nasıl geçerse gündüze de öyle uyanılırmış. Bugün güneş doğmuş ama karanlık bulutların ardındaydı. Zorla da olsa yeryüzüne ulaşan güneş ışınları odanın penceresinden sızmıştı. Gözlerime vuran belirsiz ışık gözlerimi açmakta zorluyordu. Önceki gece de epey geç yatıp erkenden uyanmıştım. Bugün de uykumu aldığım söylenemezdi.

"Günaydın." Annem odaya girdiğinde kısık gözlerimi ona çevirdim. "Hala yatakta mısın sen?" Bana doğru yürürken sinirli görünmüyordu.
"Günaydın." Dirseklerimden destek alarak doğruldum. Sırtımı yatağın başlığına yasladım.
"Biraz konuşalım mı?" Annem kollarını önünde bağlayarak yanı başımda dikildi. Olumlu anlamda başımı sallayarak yorganı ayaklarımla itekledim. Bacaklarımı yataktan sarkıtıp ayaklanmak için ellerimden destek aldığımda annem bir elini omzuma koyarak buna gerek olmadığını gösterdi. Ardından yanıma oturdu. Avuç içlerim yatağa baskı yaparken başımı ayaklarıma çevirdim. Ayaklarım zeminle çok rahat bir şekilde buluşmuştu, parmaklarımla halıyla oynuyordum.
"Bizim sorunumuz ne Nisan?" Beklemediğim sorusu beni düşünmeye itmişti. Bizim birçok sorunumuz var gibiydi ama konu dile getirmeye geldiğinde dudaklarımdan dökülecek tek bir sorun bile yoktu.
"Ben her şeyin yolunda olduğunu düşünüyordum." Annem yeniden sözü devraldı. "Hastaneden iyileştiğini düşünerek çıkarttım seni. İyileşmişsin de," dedi çabucak ekleyerek. Ben çıplak ayaklarıma bakarken, onun bakışlarını üzerimde hissettim. "Arkadaşların var. Ama hiçbir şeyden emin olamıyorum." Ses tonundaki acziyet göz ucuyla ona bakmama sebep oldu. Yüzünde çaresizliğin peyda olduğu bir ifade vardı. Onu en son ne zaman böyle gördüm hatırlamıyordum bile. Bir şeyler canını sıkıyordu bir şeylerin arasında kalmıştı. "Sana güvenmek istiyorum. İnan bana sana her şeyden daha çok güvenmek istiyorum." Omuzlarımı dikleştirerek anneme baktığımda yüzündeki ciddiyeti gördüm. "Ama," dedi, ciddiyeti yerini hayal kırıklığına bıraktı. Elbette bir aması olacaktı. "Babandan sonra bir tek sana güvenemiyorum." Ne düşünmem ne hissetmem gerekiyordu bu itirafından sonra seçememiştim. Ama beni şaşırtmamıştı. Bunu belki ilk defa dile getiriyordu ama bilmediğim bir şey değildi. Sonuçta eylemler düşüncelerin yansımasıydı ve annem bugüne kadar bunu söylemese de birçok kez bana göstermişti.

          Gözlerimi yeniden parmak uçlarıma çevirdim. Artık halıyla uğraşmıyordum.
"Özür dilerim," dedim kuru bir sesle.
            Güven kendiliğinden oluşmazdı. Benim verebileceğim bir şeydi ve ben ona hiçbir zaman bu hissi vermemiştim. Kucağında birleştirdiği narin ellerinden birini kararsız bir şekilde kaldırdı, omzuma koydu.
"Ben senin annenim, seni her zaman affederim. Ama bu kelimede bir sihir yok." Göz ucuyla anlamadığımı belli eden bir bakış attım. "Özür dileyince bir şeyler geçmiyor, bu kelime sihirli değil söylendikten sonra öncesini silmiyor. Nisan," duraksadı. Bir şey itiraf edecekti ama kelimelerini seçmeye çalışıyordu. Ona hala başımı kaldırmadığım yerden göz ucuyla bakıyordum. "Ben," bir kez daha duraksadı. "Senden korkuyorum." Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı ama duruşumu bozmadım. Benden korkuyor muydu? Benden neden korkuyordu? "Yeniden kendine bir şeyler yapmandan korkuyorum." Açıklama gereği duymuştu ve açıklaması zihnimdeki soru işaretlerini dağıttı. "Son günlerde tuhaf davranıyorsun tıpkı... Tıpkı eskisi gibi."
"Hayır," dedim itiraz edercesine. Çünkü bu konunun sonunun gideceği yer beni korkutmaya başlamıştı. Beni yine bir hastaneye mi kapatacaktı? Omzumu dikleştirdim, ellerimi dizlerine koydum. "Alışmaya çalışıyorum. İki yılın sonunda dışarı alışmaya çalışıyorum." Emin olmak istercesine dikkatli bakışlarını yüzümde gezdirdi. "İlaçlarımı da kullanıyorum." Ani bir hareketle oturduğum yerden yanı başımdaki komodine uzandım. Çekmeceden hapları çıkardım. "Bak," dedim bitmesine az kalmış hap tabletlerini ona göstererek. "Hiç aksatmadan kullandım." Sesimin titremeye başladığını fark ettim. Ama hissettiğim korkuya kendimi kaptırmamam gerekiyordu, annemin karşısında kendimi savunmam gerekiyordu. Yeniden o hastaneye kapatılamazdım.

NİSAN YAĞMURLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin