MUCİZENİN REENKARNASYONU

Bölüm 2

"Selam Kurtçuk" dedi yanıma oturan kişi.
Şaşırarak "Efendim?" dedim. Bu da kimdi? Hayatımda ilk defa görüyordum.
"Ufak notumuzu almadın mı?" dedi bir kaşını kaldırarak.
"Ne notundan bahsediyorsunuz acaba?" dedim ve sonra aklıma geldi dolapta ki not... "Bir dakika dolabıma gizlice o notu bırakan siz misiniz?"
"Demek ki yerine ulaşmış" dedi elindeki çalıyı ufak parçalara ayırarak ateşe atıyordu. İlk bakışta bizimle yaşıt gibi görünse de vücudu yapılı idi bu da onu biraz daha büyük gösteriyordu. Siyah saçlarını arkada at kuyruğu yapmıştı. Gözleri ise saçları kadar siyahtı. Çenesi kavisliydi. Kirli birde sakalı vardı. Üzerinde yine siyah, boyun kısmı yırtık bir tişört ve siyah bir kot pantolon vardı.
"İncelemen bittiyse, hadi bakalım gidiyoruz." dedi bir an da ayağa kalkıp elini uzattı.
"Pardon!"
"Önemli değil, bayanlarda ilk bakışta bu etkiyi bırakıyorum." dedi küstah bir gülümseme ile.
"Pardon demem senin bu anlamsız cesaretinin nereden geldiğini merak etmemden dolayı. Yoksa seni incelememle alakası yok." dedim sinirli bir şekilde.
"Peki nasıl diyorsan öyledir. Hadi kalk gidiyoruz."
"Sen kim oluyorsun da bana ne yapmam gerektiğini söylüyorsun. Her şeyi bırak sen kimsin?"
Arkadan bir ses geldi. "Alex, sakin ol lütfen."
Arkadan kısa saçlı bir kız geldi. Alex'in yapılı vücudundan dolayı geldiğini görememiştim. Kız gülümseyerek yanıma oturdu.
"Selam, ben Alia bu da benim minik kardeşim Alex. Kusura bakma bazen tam bir baş belası olabiliyorlar." Son kısmı kulağıma eğilip fısıldayarak söylemişti.
"Bakın benimle ne alıp veremediğiniz var inanın bilmiyorum ama yanlış kıza çattınız onu söyleyeyim." dedim gergin yüz ifademle Alia ve Alex'e bakarak.
"Bak, Andrea biz sana zarar vermeye gelmedik. Sadece bazı şeyleri sana anlatabilmemiz için bizimle gelmen lazım."
"Sizi hayatımda ilk defa görüyorum. Bana ne anlatacaksınız ki?"
Alia tam bir şey söylüyordu ki o anda Jess ve Chris yanlarında bir kaç çocukla beraber yanıma geldiler.
"Hey! Andrea ne yapıyorsun bu arada? Arkadaşlar kim?" dedi korumacı bir tavırla Chris.
"İnan bana hiçbir fikrim yok ve zorla beni bir yere götürmeye çalışıyorlar."
Chris, Alex'e doğru yürüdü ve "Andrea bizimle dostum, uzasan iyi edersin." dedi sert bir tonda
Alex, Chris'e doğru bir hamle yapacak iken Alia tek eli ile Alex'in göğsüne dur dercesine dokundu. Alia bana anlayışla bakıp "Andrea bizi dinlemelisin."
Jess ordan atılıp "Andrea sizi dinlemek zorunda değil" dedi.
"Tamam Jess boşver. Hadi gidelim çocuklar." dedim
Biz eve doğru ilerler iken arkamdan Alia bağırarak "Konu babanla ilgili." dedi. Bir an dikkatimi çekmeyi başardı. Ama iyi de benim babam ben 7 yaşımda iken ölmüştü.

Parti bizim için bitmişti. Jess'i ve beni evlerimize Chris bırakmıştı. Eve gelince Ella ve annemlerin daha gelmediği anladım.
Biraz sessizlik...
Mutfağa yönelip kendime soğuk bir su aldım. Yaşadıklarımı idrak edemiyordum. Bu bir şaka mıydı? Gerçek olması imkansızdı. Babamın öldüğü anı, annemin ağlamalarını tuttu onca yıl yası unutmam imkansızdı. Mutfak masasında bir not vardı.

"Kızlar bu akşam anneniz ile bizi beklemeyin. Kapıyı kilitlemeyi unutmayın. Andrea dolapta sevdiğin dondurmalardan var tatlım. Yine de fazla yeme tamam mı? Ella partiden 12 olmadan dönmezse haber vermeyi unutma! İkinizde öpüldünüz." WALTER

Teşekkürler Walter ama Ella'nın o partiden 12 olmadan dönmesini sağlamak imkansız ben ise bunları düşünemeyecek kadar yorgunum. Yukarı odama çıktım. Odamı seviyordum. Evde ki en güzel ışık alan oda benimkiydi. Cam kenarında oturup kitap okuduğum bir yerim var. Bu evi satın alırken en çok o kısmını sevmiştim bu odanın. Bazı günler sıkıntılı olduğum zaman oraya kuluçlanabiliyorum ve orada uyumak cidden çok rahat.
Bu gece de o gecelerden biri aşırı kafam karışık ve oraya kuluçlanmıştım. Camdan bakınca bu gece dolunay olduğunu fark ettim. Dolunaya bakışım ile içimi ayrı bir sıkıntı kapladı. Sonra orada sızmıştım.

Sabah annem odama deli gibi girdi. Bu evde kapı çalma adeti diye bir şey yoktu. Neye uğradığımı şaşırmış bir şekilde sıçradım olduğum yerde.
"Andrea!"
"Anne, Sana da Günaydın." dedim gözlerimi ovuşturarak.
"Ella eve kaçta gelmiş ve ne halde gelmiş haberin var mı?" alev topuydu bu sabah.
"Hayır anne bilmiyorum ve umurumda da değil. Ben Ella'nın bakıcısı değildim." üzerimdeki pireyi kaldırıp banyoya doğru ilerliyordum ki annem beni durdurdu.
"O senin kardeşin"
"Üvey! Üvey kardeşim! Anne." dedim sinirlenmeye başlıyordum. Dün geceden beri bu aile işleri sıkmaya başlamıştı.
"Alkol komasına girebilirmiş. O kadar alkol almış ki ve gece eve 4te gelmiş."
Anlaşılan Parker tarafından terk edilmesini alkol komasına girerek unutmaya çalışmış.
"Anne bak üzgünüm tamam mı? Ama o 18 yaşında yani reşit içki alabilir ve bir birey alkol komasına girene kadar içmemesi gerektiğini bilecek yaşta." dedim annemi omuzlarından iki elimle tutup.
"Alkol komasına girse bu kadar sakin aklamazdım. Neyse ki daha kötü bir şey olmadan Parker onu eve getirmiş kapıda karşılaştık."
Desene Ella, Parker'ı geri kazanmak için herşeyi yapmaya hazır. "Tamam, anne özür dilerim. Şimdi hazırlanmam lazım."
Annem söylenerek odamdan çıktı. Bende hazırlandıktan sonra ilk önce Ella'nın odasına uğradım. Kapısını tıklattım. İçeriden gel sesini duyunca girdim ve karşılaştığım manzara hiç hoş değildi. Ella cidden berbat durumdaydı.
"Ella özür dilerim. Seni kontrol etmem gerekirdi. Şimdi nasılsın iyi misin?"
"Teşekkürler. Daha iyiyim." dedi ve hafifçe öksürdü.
"Peki o zaman ben okula gidiyorum bir şey istiyor musun?" Benimki de soru okuldan tam olarak ne isteyebilirim ki benden.
"Hayır, sağol." dedi ve bende görüşürüz dedikten sonra odadan çıktım.
Aşağıda kimse yoktu. Hazır kimse yokken bir an önce evden çıktım. Jess her zaman ki gibi beni bekliyordu.
Arabaya bindim ve siyah gözlükleri ile Jess bana yarım ağız bir günaydın dedi.
Bu sabah herkesin nesi vardı böyle? Ne partiymiş ama herkesi yıktı geçti! "Jess iyi olduğuna emin misin?"
"İyiyim sadece dün çok içmişim galiba hepsi o ilaç aldım açılırım birazdan. Sana ne oldu uykusuz mu kaldın gece?"
"Evet, bütün gece Alia'nın söylediği o laf aklıma gelip durdu" dedim içim yine sıkılmıştı.
"Alia'da kim bakalım ve sana ne dedi o pislikler."
"Dün gece ki olay çıkaran kızın adı Alia diğerinin adı da Alex"
"Bu süper ikili ne dedi de sen bütün gece uykusuz kaldın peki?" Gözlüğünü çıkarıp soru soran gözler ile bana baktı.
"Babam ile ilgili olduğunu söylediler"
"Nasıl yani babanla ilgili mi?" Jess arabayı çalıştırdı ve okula gidene kadar konuştuk.
Okula gelince derslerimiz ikimizinde farklıydı. Benim dersim kimya onun ise edebiyattı. Ben kimya laboratuarına doğru ilerledim. Derse geç kalmıştım. İçeri girince hemen Bayan Gilbert'dan özür diledim. Sonra bana laboratuar eşimin olduğu masayı gösterdi. Ve şok oldum.
Hemen arka masam da Alex ön masamda ise Alia vardı...