"Sen ve ben sakince delireceğiz hatta. " Nabız - Yükselen Bulutlar
Bir hafta sonra onu kurtardığım göletteydik. Hastane , psikaytris ve karakolluk işleri bitmişti.
Büyük kayaya yan yana oturduk."Sana bir şey izletmemi ister misin? " diye sordum.
"İstemiyorum. "
Onu takmayarak youtube 'a girdim . Videomu açtım.
Pek bir tepki vermedi ben kahkahalarla gülerken.
"Sen miydin o ? ""Evet çok pis rezil oldum. " sırıtarak verdim cevabı.
"Nasıl atlattın? "
"Atlatamadım. Uzun bir süre odamdan çıkmadım. Gülebilirim , bu atlattığım anlamına gelmez. "
Ellerini başının altına koyup taşın üzerinde uzandı. "Evden çıkmadın demek. İnsanların tepkilerini merak da mı etmedin ? "
"Aşağılayıp dalga geçeceklerdi. Niye merak edeyim? "
"Asıl korkak sensin. Seni aşağılayanlara gerektiği cevabı vermelisin. "
"Dedi intihar eğilimi gösteren çocuk. "
Bana yandan bir bakış attı. "Benim durumumu karıştıramazsın. "
"Sana ne olduğunu ne zaman anlatacaksın ? "
"Hala sana anlatacak kadar yakın değiliz. "
Tek elimin üzerinde yatıp ona döndüm. O hala yatar pozisyondayken "Ne kadar yakın olmamız lazım? " dedim.
Anlıma bir fiske attı. "Çok yakın olmamız lazım. Karşılıklı delirebilecek kadar yakın. "
"O da ne demek? "
"Bir gün anlatırım belki. " deyip göz kırptı. Uzandığı yerde doğrulup yukardan bana baktı . Sonra önüne dönüp cebinden beyaz bir toz çıkarırken onu izledim.
"Ben bulutların üzerine çıkarken yanımda olur musun ? "
"Uyuşturucu mu kullanıyorsun ? "
"Bazen unutmanın en güzel yolu. " dedi.
O uyuşturucuyu bedenine sokarken ben düşünüyordum.
Unutmanın güzel yolu.
Sonra farkettim ki bu çocuk kafası güzelken mutluydu.
Gülebiliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH ve BEYAZ
Short Story"Ne kadar yakın olmamız lazım? " Anlıma bir fiske attı. "Çok yakın olmamız lazım. Karşılıklı delirebilecek kadar yakın. " "O da ne demek? " "Bir gün anlatırım belki. "