Geçer elbet efendim.
Bazısı teğet geçer,
Bazısı deler geçer,
Bazısı deşer geçer;
Ama mutlaka geçer.-Oğuz Atay
_____________○________________
Ben konuştuktan sonra havada ki gerginlik artmıştı. Ne kadar belli etmemeye çalışsalarda bu, kaskatı kalmış yüz ifadeleriyle belli oluyordu.
Y
emeklerde yendikten sonra kalkıp gitmişlerdi. Bahçenin toparlanması için birilerine haber verdim. Annemin yanına salona gelip oturdum.
Biriyle telefonda konuşuyordu. Konuşması bitene kadar sessizce bekledim.
"Belli miymiş kim olduğu? " diyordu.
"..."
"Silinmesi fark eder mi , bulamaz mıyız artık? "
"..."
"Pekala. Yarım saate orada olurum. Yüz yüze konuşmamız çok daha iyi olur. "
Telefonu kapattı.
"Kimdi? " diye sordum.
"Bizim davayla ilgilenen polis memuruyla konuştum Alkim. Video yayımlandığı siteden kaldırılmış. "
"Silmişler mi? Ne demek bu kimliği tespit edilemez mi artık? "
Başını iki yana salladı. "Tespit edilmek üzere . Silen her kimse geç kalmış. Ben şimdi karakola gidip birinci ağızdan dinleyeceğim. "
Annem çıkınca direk odama çıkıp bilgisayarımı açtım. Gerçekten de silinmiş. Ama niye şimdi? Niye bugün?
'Hayır. ' diyordum kendi kendime.
'Hayır. 'Aklım kabul etmiyordu ama Miray'dan şüpheleniyordum. 'Yapmamıştır . Lütfen bunu bana yapan , tüm bunları bana yaşatan sen olma Miray. '
Tam da onlara anlattıktan sonra silinmişti. Miray'ın gergin yüz ifadesi geldi aklıma.
Kanımın çekildiğini hissettim. 'Allah'ım lütfen olmasın. Düşündüğüm başıma gelmesin. '
Arabaya atlayıp arabayı Miray'ın evine sürdürttüm.
'Lütfen yanlış düşünmüş olayım. '
'Lütfen. '
'Lütfen. '
'Allah'ım lütfen. 'Yol boyunca kafam bu düşünceyle doluyken sonunda gelmiştik. Nasıl tepki verip konuşmam gerekirdi? Arabadan indiğimde zile basmayı akıl edemeyerek kapıyı yumruklamaya başladım. Kapı açılınca ardında korkmuş ve şaşkın bir Miray vardı. Bir süre karşılıklı sessizce birbirimize baktık.
"Miray yapmadım de. " ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Onun bir lafıyla mutlu olabilirdim ya da bir lafıyla harabenin teki.
Sessiz kalarak bir adım geriledi. Yapmıştı işte , yapmamış olsa niye kaçsındı? "Yapmadım desene. " titresede sesim yükselttim. Neyi diye sormadı. "Videoyu ben yüklemedim desene ! "
Ağlamaya başladı karşımdaki kız; usul usul gözyaşları dökmeye başladı.
Uzanıp elini tuttum. Ela gözlerine baktım kahverengi dalgalı saçlarına "Kardeşim.. " dedim sonrasında bir hıçkırık kaçtı dudaklarımdan. "Yaptın değil mi? " dedim fısıldayarak.
Ağlaması şiddetlenirken başını olumlu anlamda salladı.
Ellerimin içindeki elini savurdum.
"Niye kardeşim oldun , arkadaşım oldun? Acıdığın için mi? " dedim tükürürcesine.
"Hayır.. Alkim ondan değil. Olayların bu noktaya geleceğini.. bilemedim. " dedi hıçkırarak ağlamasından fırsat bulduğu kadarıyla.
İkimizde şiddetlice ağlıyorduk şimdi.
Ağlamam sakinleşince "Bana bunu neden yaptın? " diye sordum. "Bari bu kadar yakınım olmasaydın. Kardeş kaybetmek istemezdim. En azından senden nefret etmek isterdim. "
"Böyle olacağını bilemezdim Alkim. "
Başımı olumsuz anlamda salladım. Arkamı dönüp gitmeden önce "Bana bunları yaşattığın için Miray , seni hayatım boyunca affetmeyeceğim. "
Arkamdaki harabeyi önemsemedim. Beni harap eden de o değil miydi ?
Ama biliyordum ki çoktan affetmiştim. Kafama sokayım ki güzel anılarımın sahibi kardeşi hayatımdan çıkaramazdım.
Acaba hapse girer miydi? Şikayet ettik sonuçta bu mümkün.
İstemediğimi farkettim . Hapse girme ihtimalinin olmamasını istiyordum.
Olaylar buraya gelmemeliydi. Artık benden bağımsız fakat benimle ilgili olaylara şaşkınlıkla bakıyordum. Bu kadarı da çok fazla diyerek şikayet ediyordum. Tepki vermekten ve her şeyin daha kötü olmasından bıkmıştım.
Tüm ruhsuzluğumla sokakları geçtim. Ağaçları , evleri , insanları geçtim. Ben kendimden de geçtim. Sonunda bir banka oturdum. Uras geldi aklıma; belkide dedim. Belki intihar etmek korkaklık değil de bir kaçış yoludur. Ben tüm bu geçtiklerimden kaçmak istiyordum artık. Oturduğum bankta ayaklarımı kendime doğru çektim. Adeta cenin gibi oldum . Küçüldüm ufacık kaldım.
Küçülüp küçülüp bir nokta olabilsem. Sonra da yok olsam.
Ayaklarımın arkasına sakladım başımı.
'İşte şimdi kayboldum. '
Bir deve kuşu gibi.
Keşke deve kuşu olabilsem.Değildim ama. Kardeş yerine koyduğum biri tarafından aptal yerine konmuştum. Şimdi biri gelse ve başımı okşayıp 'herşey geçti ' dese . O kadar ihtiyacım var ki. Belki ilk defa yakınım diyebileceğim Miray hayatıma girdiği hızla çıkmıştı. Gözyaşlarıma izin verdim. 'Son defa. ' Son kez ağlıyordum tüm bu olanlar için.
Telefonumun sesi düşüncelere dalmamı engelledi. Annem arıyordu. Açtığım gibi konuşmaya girdi.
"Kızım suçlu yakalanmış karakola götürülüyormuş. Biz şimdi babanla geçeceğiz. Neredeysen hemen gel. "
Şaşırarak yerimden kalktım. Şaşırmamam gerekirdi bu zaten beklediğim bir şeydi. Hemen telefonuma kayıtlı olan taksi durağını aradım . Yarım saat sonra karakolda annemleri arıyordum. Telefonumu çıkarıp numarayı aradım hemen. Onları bulunca koşarak babama sarıldım.
"Daha getirmediler birazdan gelmiş olurlar. " diyordu annem.
Babamdan ayrılınca konuşmaya başladı. "Tüm bunlara daha fazla katlanmanı istemiyorum. Yurtdışında bir üniversiteye gideceksin. Buradaki herşeyi biz halledeceğiz. "
Niye ben gitmek zorundaydım ki?
Belki böylesi çok daha iyi olacaktı!
Ama bana kimse sormamıştı ki fikrimi.
Bir karar verilmiş benim o karara uymamı bekliyorlardı.Sonra Miray'ı gördüm. Ellerinde kelepçe yoktu. İki tarafında polisler vardı. Arkasında gözü yaşlı teyzesi.
Böyle olmak zorunda değildi. Böyle olmayabilirdi.
**
😔😔Neler yaşadın be Alkim? Neler yapmış Miray sana öyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH ve BEYAZ
Historia Corta"Ne kadar yakın olmamız lazım? " Anlıma bir fiske attı. "Çok yakın olmamız lazım. Karşılıklı delirebilecek kadar yakın. " "O da ne demek? " "Bir gün anlatırım belki. "