Steve alarmla gözlerini açtığında hava daha aydınlanmamıştı. Saat sabahın beşiydi. Esnemesini bastırmaya çalışarak yataktan kalktı ve ayaklarını sürüyerek banyoya gitti. Şu son üç gündür Tony'i mutfaktaki konuşmadan beri neredeyse hiç görmemişti. Adam eve uyumak için bile gelmiyordu neredeyse. Onu gördüğü iki üç seferde evin arkasındaki laboratuvarında bir şeylerle uğraşmıştı. Steve'se arkadaşlarıyla dolaşmış, güncel makaleleri okumaya çalışmış ve kitap okumuştu. Tony Stark'ın geniş bir kütüphanesi vardı.
Banyodan çıktığında valizini kapıya sürükleyen Tony'le karşılaştı. Adam kaşlarını çatarak sadece bir eşofman altı giyen sarışına baktı. "Yola çıkmamıza beş dakika var ve yeni mi uyandın?" Sarışın odasına doğru yürürken mırıldandı. "Beş dakika bana yeter."
Acele etmeden odasına girdi ve kapıyı kapatmadı. Aralıktan ona sabırsızca bakan Tony'i görebiliyordu.Bu yüzden gülümsemesini bastırarak eşofmanını indirdi. Adamın gözlerinin büyüdüğüne yemin edebilirdi. Diğer yandan Tony Stark şarışın adamın cürretkarlığına inanamıyordu. Her zaman için utangaç olan Steve Rogers olmuştu. İnsanların yaptığı en ufak cinsel şaka da bile kızarırdı. Soyunma odasının en köşesinde hızlıca giyinirdi. Şimdiyse sadece iç çamaşırının içinde sakince dolabını karıştırıyordu. Tony adamın sırtına gözlerini dikmişti. Geniş omuzlar ve beline doğru incelen bir figür. Kaslı ama aşırı kaslı değil, güzel ama aslında güzelden de öte... Çekici?
Adam sonunda dolaptan uzaklaştı ve basit bir kot pantolonu üstüne geçirdi. Tişörtünü yatağına uzattı ve komodininden kemerini aldı. Yüzünde geniş bir gülümsemeyle kemerini takarken konuştu. "Daldın mı?"
Tony Stark tek kaşını kaldırdı ve konuştu. "Dorito." sarışın kemerini bağlarken konuştu. "Cips mi istiyorsun?" Tony ona bir aptala bakar gibi baktı. "Hayır, dorito. Vücudun bir doritoya benziyor." Sarışın koyu yeşil tişörtünü giyerken konuştu. "Vücudumla ilgili düşündüğün tek şey bu mu?" tişörtünü düzeltirken devam etti. "Dorito?"
"Evet. Daha fazlasını istediğinin farkındayım ama hepsi bu. Dorito." sarışın uzanıp parfümünü sıkarken sessizdi. Sonunda hazırlandığında kapının arkasındaki valizini aldı ve esmer olanın yanına gitti.
***
Arabada geçen üç saatin sonunda Steve başını yavaşça koltuğa vurmaya başlamıştı. Tony Stark sonunda dayanamadı. "Ne var be? Ne?!" sarışın adam şaşkınca kendisine sinirlenen esmere döndü. "Ne?"
"Kafanı koltuğa vurman fazla ritmik. Sevmediğimi biliyorsun." Rogers kaşlarını çattı. Yaptığının farkında bile değildi. "Üzgünüm sadece sıkıldım." Tony gözlerini devirdi ve radyoya uzandı. "Müzik dinlemeye ne dersin?"
Birkaç kanaldan sonra Tony bir şarkıda karar kıldı. Müzik arabanın içini doldururken Steve başını yeniden koltuğa yasladı. Yollar yeni yeni dolmaya başlıyordu. İlk şarkı bitip diğerine geçtiğinde ritimli bas sesler arabayı doldurmuştu. Şarkı devam ederken Steve bir yerde Tony'nin sesinin de ona eşlik ettiğini duydu.
P1'im senin kilise ayakkabılarından daha temiz, ah1,2 milyon sadece canını acıtmak için, ahTüm kırmızı Lamborghini'ler sadece seni kızdırmak için, ahBu oyuncaklardan hiçbirini kiralayamazsın da, ahBir haftada senin bir yılda kazandığını kazanıyorum, ahEsas sürtüğüm de seni aşar, ahİkincil sürtüğüm de seni aşar, ah
Sarışın adam başını esmer olana çevirdi. Esmer olan şarkının ritmiyle direksiyona vuruyordu. Uzanıp radyoyu kapattığında esmer olan hey'ledi. "Ritmik seslerden nefret etmiyor muydun?" Tony gözlerini devirdi. "Müzik bu, tabii ki ritmik olacak, ne bekliyordun?" Steve Rogers gözlerini devirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/117266534-288-k943289.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İtiraf Et Stark
FanfictionSteve Rogers bir gecede karar vermişti her şeye. Çantalarını toplamış yeniden Brooklyn'e dönmüştü. Onu korkutan her şeyi ardında bırakmaya çalışmıştı. Aradan geçen üç koca yıla rağmen o tek geceyi hala unutamamıştı. Belki de onu korkutan şeyleri değ...