"Seni çok özledim." diyebildi kadın, gözyaşları yanaklarından art arda akarken.
Adamın bakışları hala ilk günkü gibi; sert ve bir o kadar karanlıktı. Duygularını belli etmeyen bir sis bulutuyla kaplanmış çehresi, tek bir ipucu dahi vermiyordu. Aynı sertlik ve karanlıkla bakmaya devam ediyordu.Kadın, güç bela yutkundu. Elinin tersiyle gözyaşlarını sildi ve hızla konuşmasına devam etti.
"İki gün oldu. Bana iki gündür sarılmıyorsun."
Kadın içindeki her seyi dökmeye yemin etmişti. Anlatacak ve bir nebze rahatlayacaktı.Bir nebze, kalp acısını dindirecekti. Duygularını, özlemini gizlemek, artık onu yoruyordu.
"Sensizliğe katlanamıyorum. Biliyorum, kalbini çok defa kırdım. İncittim seni. Ama asla sevmekten, özlemekten vazgeçmedim. Kalbimde, karanlık bir yeşildin sen ve hep öyle kalmaya devam ettin."
Elini, adamın belirgin çene hatlarında gezdirdi. Çam ağacının dalları arasından adamın sert yüzüne çarpan güneş, çehresinin her noktasını belirginleştiriyordu.
Yaklaştı kadın, sert bakışlarla yüzüne bakan adama doğru. Elmacık kemiğinin üzerine minik bir öpücük kondurdu. Geri çekilip, bakışlarını gözlerine kenetledi.
Hala aynı karanlıkla bakan gözlerine... Kadının yanaklarından yeniden süzüldü, iki damla yaş.
Yutkundu kadın.
Hıçkırıklarını bastirmak istercesine, dudaklarini birbirine kenetledi ve bir sure konusmayi red etti dili.Etrafini inceledi kadin. Yaşlarla bugulanmis gozlerini kirpistirdi ve derin bir nefes alip, konusmaya devam etti.
"Aglamak, senin icin zayifliktan baska bir sey degil, degil mi? " diye sordu kadin ve kahkahaya boguldu.
Aglamakli bir kahkahaya...
Beklemeden konusmaya devam etti."Canim yaniyor. Cok yaniyor. Sensizlik, gittigin o ilk dakika gibi taze. Hic dinmiyor yarasi. Baktigim her yuzde, senden bir parca arar oldum. Bulamiyorum. Hickimse sen gibi degil. "
Dayanamadi kadin. Gozyaslari yeniden tipki sel sulari misali akmaya basladi, minik yuzunden.
"Olmuyor. Ben alisamiyorum. Alismak da istemiyorum, yokluguna."
Cantasinin fermuarini acti. İcinden gittikce agirlasan, buz kadar soguk olan silahi; sol eliyle kavradi. Bakislarini yeniden mezar tasinin uzerine islenmis, fotografa cevirdi. Tekrar yaklasti, sert yuz hatlarina sahip olan adamin cehresine. Yeniden optu fotografi.
Sanki karsisindaymid gibi saatlerdir icini dokuyordu."Sana kavusacagim. Bugun, sana geliyorum hayatim..."
Gulumsedi kadin. Topragi oksadi, sanki adamin saclariymis gibi. Mezara, o altinda hala ayni asaletlikle yatan adamin topragina sıkıca sarıldı, sanki adamin bedeniymis gibi.
Derin bir nefes aldi kadin. Sol eliyle kavradigi silahi, kalbine dayadi.
"Bu yurek, seninle atmaya basladi. Sen gittigin andan beri de atmiyor. Simdi de atabilme ihtimaline son veriyorum. Seni cok ozluyor ve seviyorum.
Bekle beni, geliyorum!"Gozlerini kapatti ve derin derin nefes aldi. İcinden uce kadar agir agir saydi ve sonra o aci ses, tum mezarlikta yayildi.
"TAK"
!!!ADAM öldü,
KADIN yasarken öldü ve en sonunda intihar etti!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIM KALANLARIN HİKAYELERİ
Short StoryYaşamak her insan için eşit değildir. Hayat bazılarımız için oldukça acımasız, bir o kadar can yakıcıdır. Monoton giden hayatlarımız bir anda değişir ve her şey tersine dönebilir. Ya da bütün bu terslikler bazılarımız için monotonlaşmıştır. Hepim...